Geçen hafta yazdığım "ehliyetsiz gazeteci test sürüşüne gider mi?" yazıma çok tepki aldım.
Geçen hafta yazdığım “ehliyetsiz gazeteci test sürüşüne gider mi?” yazıma çok tepki aldım. Önemli bir bölümü olumlu tepkilerdi. Onu geçelim... Mercedes ve İz İletişim’den ise anlayacağınız gibi olumsuz tepkiler geldi. Mercedes Benz Kurumsal İletişim Müdürü Ezgi Yıldız Kefeli kısaca “Kimi toplantılarımıza ve etkinliklerimize ise farklı müşteri ve hedef kitlelerimizi gözeterek zaman zaman lifestyle yazan gazetecileri davet ediyoruz. Mercedes-Benz G- Serisi’ni tanıttığımız Meksika programımız da bu kapsamdaki iletişim çalışmalarımız doğrultusunda düzenlenmiştir. Etkinlik; Daimler’in standart bir test sürüşü etkinliği olmaksızın, daha çok markanın lifestyle özelliklerini vurgulayan, otomobil tarihine ve gelişimine odaklanan bilgi ve içeriklerin paylaşıldığı, test sürüşünün ise geri planda bırakıldığı bir etkinlik içeriğine sahiptir. Bu kapsamda iletişim kazası görüşünüze katılmadığımızı vurgulamak isterim.” açıklamasını gönderirken; Ertuğrul Özkök’ün ehliyetinin olmamasının onlar için geri planda olduğunu vurguluyordu. Olabilir, markanın lansman davet planlamasını yapacak değilim. Ben sadece “test sürüşü” olan bir organizasyonda ehliyeti olmayan ve otomobil kullanamayan Ertuğrul Özkök’ün neden bu davete gittiğini, merak edip sordum. Mercedes “test sürüşü değildi” diyor ama dün aynı etkinliğe katılan Fatih Altaylı “Off Road sürüşüne bütün dünyadan otomobil yazarları gelecek çok güzel bir parkur hazırlamışlar” diye yazsa da… Konuyu uzatmak niyetinde değilim… Mercedes popüler kültür yazarlarından Özkök’ü davet etmiş o da gitmiş… Bütün dünyanın otomobil yazarları gitmiş de o geri mi kalsın!
İz İletişim de açıklama göndermiş…
Mercedes Benz’in iletişim ajansı İz İletişim ise bana yazının sonunda Oyak Renault ve Mais Renault ile yazdığım yazıya açıklama göndermiş. İz İletişim Ajans kısaca “Yazınızda iddia ettiğiniz gibi Aslı Evren Eskibatman OYAK-Renault’nun değil, OYAK’ın (Ordu Yardımlaşma Kurumu) Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel Müdür Danışmanı görevine atanmıştır. Aynı yazınızda Levent Kadagan’ın ‘İz İletişim tarafından Renault Mais’in iletişiminin başına geçirildiğini’ iddia etmektesiniz. Levent Kadagan, OYAK-Renault Kurumsal İletişim Direktörü olarak atanmıştır. Yani yazınızdaki bu iki iddia da yanlıştır. Bir “uzman gazeteci” olarak, bunun gibi basit bilgilerde hata yapmanız değil, araştırarak doğru bilgileri okurlarınıza ulaştırmanız beklenir.”
Oysa ben Levent Kadağan’ın Renault Mais İletişiminin, Aslı Evren’in de Oyak Renault İletişiminin başına geçeceğini yazmıştım. Yakında doğru bilgi açıklanır. Eğer yanlış yazdıysam, özür dilerim ki; bu köşede birkaç kez özür dilediğim olmuştur, marka yöneticilerinden.
Tabii bu aşamada beni yalan yazmakla, etik davranmamakla suçlayan İz İletişim Ajans Başkanı Nedim Özkan bana yazarken “araştırma yapmamı” da tavsiye etmiş. Ben de araştırmaya Google’dan başladım. Adını yazdım, İz İletişimi kurmadan önce çalıştığı Mese İletişim’i yazdım… Gördüklerim, okuduklarım karşısında hayrete düştüm. Neler olmuş neler? Etikten, doğruluktan, dürüstlükten söz eden herkesin önce kendi Google CV’sine bakmasını öneririm. Tabii bir de aynaya bakmasını. Geride bıraktığımız izler çok daha önemli bence…