İspanyol mutfağına özgü bir çeşit pirinç yemeği olan paella’nın kökeni 15. yüzyıla dayanıyor. Valensiya çiftçileri tarafından tarlalarda öğle yemeği olarak pişirilen yemek adını Arapça "paella" kelimesinden alıyor ve "geniş tavada pişirilen yemek" anlamına geliyor. Geleneksel olarak paella tavasında ve sıcak olarak servis edilen paella’nın yapımında karides, midye, istiridye, kalamar, yengeç ve ıstakoz gibi deniz mahsulleri kullanılıyor. Safran nedeniyle genellikle sarı turuncu renklerinde olan paella deniz ürünlerinin dışında, tavuk veya sebzelerle de hazırlanabiliyor. Genellikle limon dilimleri ve aioli sos ile servis ediliyor.
İstanbul’da paella’sıyla öne çıkan lezzet duraklarından biri de Göztepe’deki Misina. Misina Restoran’ın sahibi ve şefi Suat Yılmaz; geleneksel İspanyol lezzetinin sırrını şöyle anlatıyor: “Paella'nın birçok farklı çeşidi var, ancak en yaygın olanlarından Deniz Ürünlü Paella’yı karides, midye, istiridye, kalamar, yengeç ve ıstakoz gibi deniz ürünleri ile hazırlıyoruz. Paella yapımında kullanılan pirinç, biraz parçalanan ve kremsi bir doku geliştiren Risotto pirincinden farklıdır. Taze günlük deniz ürünlerinden hazırlıyoruz. Doyurucu ve besin değeri yüksek bir lezzet. Özellikle kalabalık sofralara, aile ve dost yemeklerine eşlik eden bir lezzet. İspanyol mutfağının en önemli miraslarından biri olarak kabul edilen paella restoranımızın da sevilen lezzetlerinden biri. Misina’nın mutfağında tap taze deniz ürünleriyle hazırlıyoruz, 12 ay boyunca mönümüzde yer alıyor. Özel günlerde, kutlama yemeklerinde çok tercih ediliyor. Misina Paellası’nda mevsimine göre değişen deniz ürünleri karides, kalamar, midye, akivades, ahtapot, beybi kalamar, istiridye, deniz kreviti, deniz biti, karabiga, tarak, bangole, subye, beybi ahtapot ve balık olmak üzere en az dört beş çeşit deniz mahsulü kulanıyoruz. İsteğinize göre özel ıstakoz, böcek tarzı deniz ürünleriyle de hazırlıyoruz.’’