Eğitim vadisi yetersiz kalıyor

Aras Marmara Eğitim Vakfı (AREV) Beylikdüzü Etkinlik Alanı'nda Beylikdüzülü vatandaşlara iftar  verdi. Yaklaşık 5 bin kadar vatadaşın katılım sağladığı iftara AK Parti İstanbul Milletveki ve Adayı Tülay Kaynarca'da katılım sağladı. Kaynarca iftar öncesi bir teşekkür konuşması gerçekleştirdi. Semazen gösterisi, Kur’an-ı Kerim tilaveti okunması ve oruçların açılmasının ardından Aras Marmara Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Vehbi Orakçı bir konuşma gerçekleştirdi. Vehbi Orakçı yaptığı konuşma ile iftara katılanlara teşekkürlerini sundu. Orakçı, “Makam koltuğuna bağlı kalmadan makamlara esir düşmeden, makamların en değerlisinin gönüldeki makam olduğunu unutmadan  sizlere gönlüne girebilecek hizmetleri, sürekli yapmaya gayret ettik. Ve çok şükür ki Beylikdüzü eğer bugün ifade ettiğim gibi marka bir şehirse, gecekondusuz,varoşsuz, seyyar satıcısız nezih bi kentse bu kardeşinizin bu oluşumda yüreğini koyarak, kimi zaman silaha alnını dayayarak direnmesiyle oldu. Çünkü bu şehrin kaynaklarını sömürmeye, rantçılara peşkeş çekmeye çalışan birileri de vardı ve var olmaya devam edecekler. Ama bizler dedik ki bi söz var; devletin malı deniz yemeyen keriz lafı vardır. Ben göreve geldiğimde diyordum ki, bu lafı kaldırdık... Neyi getirdik? Devletin malı deniz, yiyen domuzoğlu domuzdur' dedi. 

Kaynakları doğru kullandık
Belediye başkanlığı döneminde Beylikdüzü'nda kaynakları doğru kullandıklarını söyleyen Vehbi Orakçı, “İşte Beylikdüzü bu anlayışla kaynaklarını biriktirdi, bereketlendirdi, büyüttü ve hamd olsun şahane bir şehir oldu. Bugünse bizden önce ve sonra görev alan başkanlarımız var. İyi yaptıklarında teşekkür ediyoruz. Kötü yaptıklarında yapma diyoruz. Biz bu şehrin hizmetkarı olarak burada 33 yıllık mazimizin üzerine öldüğümüzde kabrimizi oluşturacak alanda ayırdık. Çünkü bir şehir sizin gönül bağınızın olduğu bir mekansa siz o şehre gönlünüzü, ruhunuzu vakfedersiniz. Bakın karşımızda Fatih Camii'si var. Bu cami 1994 yılında başlamıştı, 2004 yılında biz geldiğimizde betondu, tuğlaydı, inşaattı. 10 yıl boyunca karkas betondu. Ama hortumlar kesilince, kaynaklar birilerinin cebine akmak yerine kaynaklar halka akınca bu cami bize o günün parasıyla yaklaşık 10 trilyon, bugünün parasıyla 40 trilyon civarı para ayırdık çünkü o kaynaklar birilerini zengin etmek için değil, halkın okuluna, kültür merkezine,camiisine gitmeye başlamıştı. Ve bu camimiz bir eser oldu hamdolsun. İstanbul'dan, Türkiye'den bir çok siyasetçi buraya gelip görüyorlar ve diyolar ki bunu nasıl yaptınız? Çok şükür ki bu eser gibi kültür merkeziyle, Beylik Pazarı'yla, okullarla, hizmetlerle hep sizin emrinizde oldum. Bugünse 1985 yılında lise öğrencisi olarak vakıf yurdunda kalmıştım 4 yıl boyunca. Eğer devletimiz ve cömert yurttaşlarımız o vakfı kurmasalardı belki de okuyamayacaktım” dedi.

Robotik Sistem kursu verdik
O günlerden Vakıf Medeniyetine karşı derin bir duygum oluştu, muhabbetim oluştu diyen Orakçı, “O vakfın yurdunda annem rahmetliydi, babam Erzurum'un köyünde çiftçiyken tek başımıza o yurtta gece hayaller kurar ders çalışır derdim ki “Allah'ım bana nasip et ben de okuyayım, bilgi birikim sahibi olayım, güç sahibi olayım ve o gücü nefsime değil, şeytana değil, halka ve hakka hizmet etmek için kullanayım” derdim. Şu an gibi gözümün önüne geliyor. Hamd olsun ki vakfımızı bundan 8 sene önce kurduk, başkanlıktan sonra bugüne kadar onbilerce insanımıza ücretsiz kurslar, ingilizce, bilgisar, dikiş, el sanatları, Kuran-ı Kerim, en son bu sene sizlerin çocukları katıldı yaklaşık 500 çocuğumuza ücretsiz Robotik Sistem kursu verdik” dedi.

Gerekeni yaparız
Eğitime önem vereceklerinin altını çizen Vehbi Orakçı, “Fen liseleri kuracağız, Anadolu liseleri kuracağız hamd olsun adım attık yeniden. Arel okullarımızın startını verdik. Az önce Metin bey temel attık dedi o eskide kaldı Metin bey, artık teklonoji var. Şu an da 8. katın betonunu  atıyoruz, 3 kat yerin altında, 5 kat yerin üstünde kapalı havuzuyla, konferans salonuyla, buz pistiyle, bilim ve teknoloji merkeziyle nezih 20 kişilik mevcutlarıyla oluşan sınıflarıyla deniz manzarasıyla yaşam vadisine bizim koyduğumuz adıyla yeşil vadiye cephesiyle muazzam bir konum ve sizlerin çocuklarını bu kurumda inşallah en uygun ücretlerle, en iyi eğitimi verdirip Allah'ın izniyle nasıl ki Hindistan'da yazılımcılar var yazıp, üretip Amerika'ya satıyorlarsa biz de burada onu yapacağız” dedi.

Gençlerimiz yer bulsun isteriz
Orakçı açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı; “Eğitim, Kültür Teknoloji Vadisi'nde iki okuldan sonrası yetim kaldı, öksüz kaldı. Geçen baktım o koca arsada bir sürü köpek oynaşıyor. Oysa ki bu kardeşinizin hayali şuydu; Köpekler değil, yazılım üreten gençler okusunlar, yurtlarda kalsınlar, ülkemizin yarınlarına hizmet etsinler. İnanıyorum ki Arel Vakfı'mızla start vermiş olduğumuz Arel okullarımız, ve inşallah sizlerin desteğiyle yeniden bu şehire hizmet imkânı bulduğumuzda eğitim,kültür ve teknoloji vafdimizi süratla 2 yılda bitireceğiz ve o vadide köpek sürüleri değil, gençlerimiz oynayacaklar.”

Önemli olan insan eğitmek
Eğitim Kültür ve Teknoloji Vadisi’ne ilişkin yaptığı açıklamanın devamında da konuşan Orakçı, “Köpek deyince aklıma geldi. 2004 yılının Mart ayında göreve geldiğimizde, oralarda Barış Market diye bir market açılıyordu. Açılışa gittim baktım, 50 dönümlük koca arazi  bomboş, köpekler oynuyor. Dedim ki bu arazi kimin? İlana baktım bizim araziymiş, belediyenin arazisiymiş. Hemen o gün start verdik, hayalimizi sahaya yansıttık  ve o alanda Mehmet Gesoğlu İlkokulu,Vali Muammer Güler Anadolu Öğretmen Lisesi, spor salonu, öğrenci yurdu ve devasa bir spor kompleksi şu an hizmete açıldı. O kompleksin, planını, projesini,arazi tahsisini biz yaptık. Vali Güler'i bitirdik, Gesoğlu'nu bitirdik, yurdumuzu bitirdik, spor salonumuzu bitirdik. Spor kompleksi bizden sonra bitti ve bi kampüs oldu. Değerli dostlar bunları tabii ki sizler için, çocuklarımız için yarınlarımız için önemli, değerli. Bir Çin atasözü der ki “1 yıllık mahsül isteyen, arpa eksin buğday eksin.10 yıllık mahsül isteyen ağaç diksin ki meyve versin ama asırlık çınar isteyen insan eğitsin” işte biz kendi hayatımızdan biliyoruz ki, iyi eğitimli insan gelir teknolojide,bilimde, fende sanatta, tıpta, edebiyatta, kültürde yaptığı buluşla çığır açar. Bakın Aziz Sancar, Amerika'da Nobel kazandı” şeklinde konuştu. UFUK ÇOBAN