Türk makarna sektörünün girişimleriyle 1997 yılından bu yana Uluslararası Makarna Örgütü (IPO) tarafından kutlanan bu özel günde, üç kurum dünyanın en büyük makarna üreticilerinden Türkiye'nin sektörel hedeflerini paylaştılar.
“Küresel makarna ihracatındaki payımız yüzde 30’a yakın”
IPO'nun 2022 yılı verilerine göre, dünya makarna ticaretinde Türkiye’nin payının miktar bazında yüzde 24.9’a yükseldiğini belirten TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, sektörün küresel ticaretteki yerini şu şekilde değerlendirdi: “2022 yılında 5 milyon ton olan dünya makarna ticaretinden yüzde 40 pay alan İtalya’nın ardından, yaklaşık 1,25 milyon ton makarna ihracatı ile Türkiye ikinci sırada geldi. 2014 yılında dünyadaki payımız tonaj olarak yüzde 17,9 seviyesindeydi, 2022 yılında bu veri yüzde 24,9’a geldi. Hububattan üretilen ürünler konusunda dünyanın en köklü mutfağına sahip Türkiye’de makarnacılık alanında dünya çapında markalar var. Yurt geneline yayılan yatırımlarıyla, direkt ve dolaylı olarak yaklaşık 50 bin kişiye istihdam sağlayan makarna sektörümüz, iç ve dış ticaret hacmi ile her yıl 2 milyar dolarlık bir ekonomik değer yaratıyor. Yılın ilk 9 ayında 720 milyon dolar tutarında makarna ihracatı yaptık, ortalama birim fiyatlarındaki düşüşe rağmen ihracatımızı değer bazında yüzde 6,4 daha artırdık. Sektörümüzün 1970 yılında 13 ton ile başladığı makarna ihracatı yolculuğu, bu yıl sonunda 1,5 milyon tona ulaşacak. Bu da küresel pazardaki payımızın yüzde 30’lara yaklaşacağı anlamına geliyor.”
“Yılda 2 milyon ton makarna üretip, 750 bin ton tüketiyoruz”
Türkiye’de makarna sektöründe faaliyet gösteren 25 makarna fabrikasının toplam üretim kapasitesinin 3 milyon ton olduğunu ifade eden Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Aykut Göymen şunları söyledi: “Ülkemizde yılda ortalama 2 milyon ton makarna üretimi yapılıyor ve toplam üretimin üçte birine denk düşen 750 bin ton kadarlık kısmı yurtiçinde tüketiliyor. Bir kişinin yıllık makarna tüketimi Türkiye’de 8,5 kilogram civarında iken, İtalya’da 23 kilogram düzeyinde. Makarnanın besleyici olması; doyuruculuğu, tek yemek olarak yenebilmesi, pişirme kolaylığı, çeşitliliği, ekonomik, uzun süre muhafaza edilebilen, sürdürülebilir ve bitkisel bazlı bir gıda maddesi olması dünyadaki makarna tüketimini her geçen yıl artırıyor. Bu alandaki ticari potansiyeli gören Türk firmaları da gerek yatırımlarını gerekse teknolojilerini yenileyerek kapasitelerini önemli ölçüde yukarıda taşıyor. Makarna fabrikalarımız coğrafi olarak durum buğdayının yetişme alanları olan Orta Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Batı Anadolu’da yoğunlaşıyor. Dünya için önemli bir üretim bölgesi olan Gaziantep, Türkiye’nin toplam kapasitesinin yüzde 53’üne ev sahipliği yapıyor.”
Yüksek üretim kapasitesi ve üst düzey kalite anlayışı ile Türkiye’nin dünyada makarnanın marka ülkesi olduğunu belirten Göymen şunları belirtti: “Şu an için; yurt içi ve yurt dışındaki talebe bağlı olarak, makarna üretim kapasitemizin 1 milyon tonluk kısmı âtıl durumda. Bu alandaki potansiyelimizi yeni pazarlara doğru yayabilmek için, Türkiye’nin marka ülke kimliğini sağlamlaştırmak istiyoruz. Dünya Makarna Günü’nü, kurucu üyesi olduğumuz IPO aracılığıyla 1997 yılında biz tescilledik. Bu özel günü dünyaya armağan eden Türkiye makarna sanayicileri olarak, 2025 yılında Dünya Makarna Günü kutlamalarının 3.kez İstanbul’da sektörümüz ev sahipliğinde kutlamak üzere hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.”
“İhracatta miktara ve markalaşmaya aynı derecede önem vermeliyiz”
Türk Makarna sektörünün ihracat konusunda başta sanayiciler olmak üzere, tüm paydaşların yıllar süren gayreti ile önemli bir başarı elde ettiğini ve Türkiye’nin bugün dünya makarna pazarında önemli bir konumunda olduğunun altını çizen Makarna Üreticileri ve Sanayicileri Derneği Başkanı Nihat Uysallı şunları söyledi: “Ülkemiz durum buğdayının anavatanı, bu açıdan çok şanslı bir sektörüz. Bununla birlikte sahip olduğumuz hammadde ve ileri teknolojili sanayi tesislerimizle, dünya makarna ticaretindeki payımızı daha da artırabilecek potansiyelimiz var. Bu potansiyelimizi harekete geçirmek için ‘Türk Makarnası’ imajını güçlendirmeli ve katma değerli ihracatımızı daha da artırmaya yönelmeliyiz. İhracatta miktara ve markalaşmaya aynı derecede önem vererek ve markalaşmaya odaklanarak dünya makarna pazarından daha fazla pay alabilir, sektörümüzün gelişimine ve ülke ekonomimize daha fazla katkı sunabiliriz.”
Ülkemizin bugün gıda güvenliği anlamında dünyanın en önde gelen ülkesi sayılan Japonya’ya makarna ihraç ettiğini belirten Uysallı sözlerine şöyle devam etti: “Elbette hangi fiyat ve kalite aralığında olursa olsun, dünyanın her yerindeki makarna talebinin ülkemiz sanayicisi tarafından karşılanıyor olması bizim tercihimiz. Dolayısıyla dünyadaki talebe göre kalite standartları üretmemiz gerekiyor. Bunun yanında dünyanın en özel coğrafyasında dünyanın en özel makarnalık buğdayını üretebiliyorken ve Japonya gibi bir başarı örneği varken Türk Makarnası’nı hak ettiği yere ulaştırabileceğimize eminiz.”