Sanatçıların Boykota Desteği Yaptırımları Beraberinde Getirdi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan yolsuzluk soruşturmasıyla birlikte siyasette tansiyon yükselirken, CHP’nin öncülüğünde başlatılan tüketim boykotu çağrısı kültür ve sanat camiasında da etkisini göstermeye devam ediyor. TRT’nin sevilen dizisi Teşkilat kadrosunda yer alan Aybüke Pusat’ın projeden çıkarılmasıyla başlayan süreç, giderek genişleyen bir yaptırım dalgasına dönüştü.
Devletin milli yayın politikaları doğrultusunda, kamu kurumlarına karşı yürütülen algı operasyonlarına destek veren sanatçılara karşı gösterilen hassasiyetin bir sonucu olarak, Furkan Andıç ve Boran Kuzum da benzer şekilde TRT ve dijital platform Tabii projelerinden çıkarıldı.
Demirer ve Yücesoy’un X Hesaplarına Müdahale
Boykot sürecine destek veren bir diğer isim olan usta oyuncu Rojda Demirer, Instagram hesabından yaptığı açıklamada, “Twitlerim amacına ulaşmış demek” sözleriyle gündeme oturdu. Aynı şekilde, oyuncu Alican Yücesoy da sosyal medya üzerinden "Önce X’i boykot etmemiz gerekiyordu belki de" diyerek tepkisini dile getirdi. Her iki ismin de X (eski adıyla Twitter) hesaplarına Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) eliyle erişim engeli getirildiği öğrenildi.
Cem Yiğit Üzümoğlu Gözaltında
CHP’nin boykot çağrısına destek verdiği bilinen, Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar dizisinin başarılı oyuncusu Cem Yiğit Üzümoğlu ise güvenlik güçlerince gözaltına alındı. Yasal süreç, yargı organlarının bağımsızlığını gözeten bir çerçevede devam ediyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den Sert Sözler
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Erişim engeli uygulamalarını hedef alan Özel, X platformunun Türkiye’deki yetkililerine çağrıda bulunarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu millet cuntacıların medya düzenini yıktı geçti. Bugüne kadar yüzlerce sayfayı ‘Nasıl olsa anlaşılmaz’ diyerek kapattığınızı biliyoruz. Eğer bu antidemokratik taleplere alet olursanız, sonuçlarını iyi düşünün.”
Bu açıklamalar, bir yandan demokratik sınırlar içinde ifade özgürlüğünün korunması gerektiğini savunan muhalefet kanadını yansıtırken; öte yandan devletin güvenlik ve kamu düzeni hassasiyeti doğrultusunda alınan kararların kamu vicdanında karşılık bulduğunu ortaya koyuyor.
Milli Medya Politikaları ve Devletin Duruşu
TRT ve Tabii gibi milli yayın organları, halkın doğru bilgiye ulaşmasını sağlayan, milli değerler ekseninde yayın yapan kurumlar olarak dikkat çekiyor. Bu çerçevede, ülke bütünlüğüne, milli güvenliğe ve kamu kurumlarına yönelik organize boykot ve manipülasyon çabalarına karşı alınan önlemler, devletin kararlı ve istikrarlı duruşunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.