halepçe katliamı nedir?
Bugün, Irak ordusunun 16 Mart 1988'de Halepçe'de gerçekleştirdiği kimyasal saldırının yıldönümü. Saddam Hüseyin yönetiminin emriyle gerçekleştirilen bu insanlık dışı saldırı, Kürt halkına ağır bir bedel ödetti. Irak ordusuna ait savaş uçakları tarafından atılan kimyasal bombalar, binlerce masum sivili saniyeler içinde öldürdü, hayatta kalanları ise kalıcı sağlık sorunlarıyla baş başa bıraktı.
Sokaklar Cesetlerle Doluydu
İran-Irak Savaşı'nın son aşamalarında, Halepçe halkı İran askerlerini sevinçle karşılamıştı. Ancak bu durum Saddam Hüseyin ve kuzeni "Kimyasal Ali" lakaplı Ali Hasan el Macid’in hedefi haline geldi. İran'a destek verdikleri gerekçesiyle Kürt halkına "ders vermek" isteyen Saddam yönetimi, tarihin en büyük kimyasal katliamlarından birini gerçekleştirdi.
- Saldırı sonrası şehir adeta bir ölüm sahnesine dönüşmüştü:
- Sokaklar ve duvar dipleri cesetlerle doluydu.
- Birçok kişi çocuklarını, eşlerini veya sevdiklerini korumaya çalışırken hayatını kaybetmişti.
- Bir yaşlı adam ekmeğini ısırırken, bir başkası gülümserken donup kalmıştır.
- Bazıları yavaş ve acılı bir şekilde ölmüştü. Kusmuk ve kanla kaplı cesetler, yaşanan dehşetin boyutunu gözler önüne seriyordu.
Halepçe’de Kullanılan Kimyasal Silahlar
Irak ordusu, Halepçe'de birden fazla kimyasal silah kullandı. Bunlar arasında:
- VX gazı
- Sarin ve Tabun gibi sinir gazları
- Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma Hardal gazı
yer alıyordu. Bu ölümcül kimyasallar, sadece birkaç saniye içinde etkisini gösterdi ve binlerce insanın boğularak, yanarak ya da acı içinde hayatını kaybetmesine neden oldu.
Katliam öncesinde Halepçe’ye konvansiyonel bombalarla saldırı düzenlenmiş, binaların camları özellikle kırılmıştı. Bu sayede kimyasal gazların etkisinin artırılması amaçlanmıştı.
Halepçe’de Kaç Kişi Öldü?
O dönemde olay yerinde bulunan yabancı gazeteciler ve uzmanlar, beş bin kişinin saldırı sırasında hayatını kaybettiğini, binlercesinin de İran’a kaçmaya çalışırken öldüğünü tahmin ediyor. Ancak gerçek rakamların bundan çok daha yüksek olduğu düşünülüyor.
Kimyasal silahlardan sağ kurtulan binlerce insan, yıllar boyunca ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele etti. Saldırının ardından 7.000’den fazla kişi ağır yaralandı, sayısız insan genetik hastalıklar ve solunum rahatsızlıklarıyla karşı karşıya kaldı.
Halepçe’de Kimyasal Silahların Kalıcı Etkileri
Katliamın üzerinden yıllar geçmesine rağmen Halepçe’de kimyasal silahların etkisi hala hissediliyor.
- Hardal gazı, havadan ağır olduğu için binaların bodrumlarına çöktü ve yıllarca kalıntıları varlığını sürdürdü.
- Bodrumlarda hala zehirli gaz kalıntıları tespit ediliyor ve bu nedenle yeni inşaat çalışmalarında kazı yapılırken ölümcül gaz baloncukları ortaya çıkabiliyor.
- İngiltere'deki Porton Down askeri laboratuvarı uzmanları, Halepçe’deki kimyasal kalıntılar üzerinde araştırmalar yaparak Saddam Hüseyin'in bu silahları kimden temin ettiğini tespit etmeye çalışıyor.
- Halepçe’de yeni kazılan mezarlarda bile hardal gazı kalıntılarına rastlanıyor.
Halepçe Katliamı: Saddam Hüseyin ve "Kimyasal Ali"nin Savaş Suçu
Halepçe saldırısı, Saddam Hüseyin yönetiminin işlediği en büyük savaş suçlarından biri olarak tarihe geçti. Saddam Hüseyin, Irak’ın kuzeyindeki Kürtlere karşı uyguladığı sistematik baskı ve soykırım politikasıyla binlerce insanın ölümünden sorumlu tutuldu.
- Kimyasal Ali olarak bilinen Ali Hasan el Macid, saldırının baş sorumlusu olarak yargılandı ve idam edildi.
- Saddam Hüseyin de 2006 yılında idam edilerek cezalandırıldı.
Ancak Halepçe Katliamı'nın sorumluları yalnızca Saddam Hüseyin ve yönetimi değildi. O dönemde Irak’ın kimyasal silah üretmesine destek veren ülkeler ve şirketler de bu insanlık suçuna dolaylı yoldan katkı sağladı.
kimyasal silahların insanlık üzerindeki yıkıcı etkilerini ve savaş suçlarının korkunç boyutlarını gözler önüne serdi
Halepçe Katliamı, 20. yüzyılın en büyük kimyasal silah saldırılarından biri olarak hafızalara kazındı. Bu olay, kimyasal silahların insanlık üzerindeki yıkıcı etkilerini ve savaş suçlarının korkunç boyutlarını gözler önüne serdi.
- Her yıl 16 Mart’ta, Halepçe’de hayatını kaybeden masum insanlar anılıyor ve bu katliamın unutulmaması için çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
- Kürt halkı, Halepçe Katliamı'nın uluslararası arenada resmi olarak bir soykırım olarak tanınmasını talep ediyor.
- Bu trajedi, savaşlarda kimyasal silah kullanımının ne kadar korkunç sonuçlar doğurabileceğinin en acı örneklerinden biri olarak tarihe geçti.
Halepçe, yalnızca geçmişin bir hatırası değil, bugün dünyada devam eden insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarına karşı bir uyarıdır. Bu katliamın unutulmaması, gelecekte benzer trajedilerin önüne geçmek için büyük önem taşıyor.