Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "21. İmam Hatipliler Kurultayı'nda konuştu.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
İmam hatip davasının çilesini omuzlamış nice isimsiz kahraman var. Bu büyük çınarın bugünlere gelmesinde emeği, fedakarlığı olan nice vakıf erbabımız var. Canıyla, malıyla ve ruhuyla kendisini bu davaya adayan öğretmenlerimiz var. Bir gencin elinden daha tutmak, bir gencimize daha ulaşmak için ter döken nice gönül insanımız var. Türkiye'den ve dünyadan imam hatiplerin kurulması, yaşaması için varını yoğunu seferber etmiş nice hayırseverimiz var. Rabb'im o güzel insanların hepsinden razı olsun. Vefat edenlerin mekanı inşallah cennet olsun.
"Her alanda ülkemize ilkleri yaşattık"
Sevgili genç kardeşlerim son 22 yıldır Genel Başkan olarak, milletvekili olarak, Başbakan olarak şimdi de Türkiye Cumhurbaşkanı olarak milletimizin verdiği yetki ve sorumlulukla yol arkadaşlarımızla Türkiye'ye hizmet ediyor. Aziz milletimize hizmetkar olmanın gurur ve şerefini üzerimizde taşıyoruz. 22 yılda ülkemiz için çok eserler vücuda getirdik. Çok hizmetler ürettik. Yollar, köprüler, hastaneler, konutlar, şehirler, okullar inşa ettik. Ekonomide, savunmada, ticarette ülkemizi katbekat büyüttük. Her alanda ülkemize ilkleri yaşattık. Kırılmaz denilen rekorları hamdolsun kırdık.
Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, tarımda, ticarette, iç güvenlikte, dış güvenlikte aklınıza gelebilecek her alanda Türkiye'yi ilklerle tanıştırdık. Türkiye'yi dünyanın ve bölgesinin parlayan yıldızı haline getirdik. Gücünü, itibarını artırdık. Şunu burada açık yüreklilikle söylemek isterim. Tabii ki bunların tamamı önemlidir, kıymetlidir. Bizim için şeref payesidir. Bunların hiçbiri bizim mücadelemizin asıl gayesi değildir. Şahsen benim için geçmişten bugüne gelen bugünden son nefesime kadar üzerinde taşıyacağım, hatta Rabb'imin huzurunda bile inşallah bana şahitlik edecek bir makamım bir rütbem bir sıfatım var. O da imam hatipli olmaktır.Bana ömrün boyunca yaptığın tek bir şeyi, ortaya koyduğun tek bir eseri söyle deseler tereddüt etmeden vereceğim cevap gayet açıktır; İmam Hatip okullarının önündeki engelleri kaldırmaktır. İmam Hatiplerin sayısını artırmaktır. İmam Hatiplerin eğitim kalitesini artırmaktır. Her şey gelip geçer, bütün makamlar, bütün rütbeler, bütün sıfatlar gelip geçer. Ama toprağa attığınız tohum gür bir çınara dönüşür. Yüzyıllar boyunca gölgesinde medeniyetler inşa eder. Rahmetli büyüklerimiz işte bu tohumu toprağa attılar. Bedel ödeme pahasına bu tohumları samimiyetle toprağa serpdiler. Biz de yeni tohumlar attık. O tohumları Türkiye'nin dört bir yanına ulaştırdık. Var olanlara gözümüz gibi baktık. Onları koruduk, kolladık, fidana ağaca dönüşmelerini sağladık. İmam Hatipleri kuranlar sadece üç beş kişiydi. Biz bir avuçtuk.
"Şimdi görüyorum ki sel olduk, çağlayan olduk, deniz olduk, hatta okyanus olduk. Şununla iftihar ediyorum; hani istiklal şairimiz Mehmet Akif diyor ya 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli/Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.' Evet, sevgili imam hatipli kardeşim, sen varsın, sen işte buradasın, sen iftiharla ayaktasın, sen eskisinden daha çoksun, eskisinden daha güçlüsün. Şunu unutma; sen varsan şehadetleri dinin temeli olan ezan yurdumun üstünde ebedi inleyecek, ebedi okunacak. Sen varsan Allahuekber nidaları semalarımızdan hiçbir zaman eksilmeyecek. Sen varsan rengini şehitlerimizin kanından alan bayrağımız nazlı nazlı dalgalanmaya devam edecek. Sen varsan bu millet, mazlumların umut kaynağı olmaya devam edecek.
"Fatih'in emanetine sahip çıktık"
İşte biz İmam Hatipliler olarak en başta hamdolsun bunu başardık. Biz İstiklal Marşı'mızın o muhteşem ruhunu yaşattık. İstiklal Marşı'nı kendimize adeta bir Kur'an tefsiri yaptık. Onun kılavuzluğuyla bu yolda azimle yürüdük, korkmadık. Ay yıldızlı al bayrağımızın şafaklarımızda hürriyetle iftiharla itibarla dalgalanması için mücadele ettik. Hakka tapan milletin istiklali için çok çalıştık. Yurdumuza alçakları uğratmamak için göğsümüzü siper ettik. Diyor ya merhum Mehmet Akif, "Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli." Ayasofya'yı zincirlerinden biz bu imanla kurtardık. 86 yıllık mahzunluğun ardından Fatih'in emanetine sahip çıktık. O ulu mabedini mümin yüreklerle yeniden biz buluşturduk. Ayasofya'nın, İstanbul'un, Türkiye'nin ve tüm İslam aleminin kalbindeki sızıyı hamdolsun biz dindirdik. Ve şunu bütün zerrelerimizle söyledik; 'Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet/Hakkıdır, hakka tapan milletimin istiklal.' Bizim dün yolumuz buydu, bugün yolumuz budur. Allah ömür verdikçe yarın da istikametimiz işte bu olacaktır.
"İçeriden ve dışarıdan iman kalemizi kuşatmaya çalışıyorlar"
Hatırlayın, 100 yıl önce toplarıyla, tüfekleriyle, tanklarıyla, uçaklarıyla geldiler ama bu aziz toprakları işgal edemediler. Milletin iman dolu göğsünü, serhaddini aşamadılar. Bu milleti imanından koparmadan işgal edemeyeceklerini anladılar. Bu milleti ruh köküyle bağını kesmeden asla esir alamayacaklarını anladılar. Onun için içeriden ve dışarıdan iman kalemizi kuşatmaya çalışıyorlar. Hainlikle, ajanlarıyla, paralı askerleriyle her türlü yalanla, iftira ile, kışkırtmayla, aileye, ahlaka, geleneklerimize yönelik ellerindeki her türlü aparatla özellikle imanımızı hedef alıyorlar. Dün topraklarımızı nasıl işgal edemediyseler bugün de Allah'ın inayetiyle iman kalemizi kuşatamayacaklar. Bu memleketin her bir evladı vatanı için canını ortaya koyacaktır. Ama İmam Hatipliler hem canlarını, hem mallarını, hem akıllarını ortaya koyacak vatan ve iman savunmasında yine en ön saflarda yerlerini alacaklar.
"Ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine müsaade etmeyiz"
Bakıyorsun 3 tane birinci olan kızımız var. Ve bu kızlarımızdan birisinin ismi İkra. 3 kardeş, adı İkra. Manisalı ve birinci oldu. Diğer ikisi, onlar da yine birer Anadolu yavrusu. Fakat tabii bu oyuna nasıl geldiler, gelindi. Şimdi çalışmalarımızı yapıyoruz ve bu konuyla ilgili olarak da üniversitemizle görüşmelerimizi yaptık. Ve bu konuda Kara Kuvvetleriyle görüşmelerimizi yaptık, Milli Savunma ile görüşmelerimizi yaptık ve bunların süratle temizlenmesi için de adımlarımızı atıyoruz. Ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine müsaade etmeyiz. Tüm dünyada üstün disipliniyle bilinen ordumuz içinde buna zarar verecek bir durumu görmezden gelmez, demokratik denetim mekanizmaları çerçevesinde gerekli adımları mutlaka atarız ve atacağız. Bir peygamber ocağı olarak tarih boyunca büyük zaferlere imza atan ordumuz, aynı şekilde peygamber ocağı olarak görünen, dosta güven, düşmana korku vermeye devam edecektir.
Biz tarihin bir sahnesinde görev aldık. Yetki aldık ve üzerimize düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirmenin mücadelesini verdik. Bu uzun soluklu bir mücadele uzun soluklu bir yürüyüştür. Dün biz yokken bu dava vardı. Yarın biz olmayacağız. Ama bu dava var olacaktır. Bayrağı sizler teslim alacaksınız. Sizler İmam Hatiplisiniz, sizin omzunuzda ağır bir yük var. Her birinizin omuzlarınızdaki yükün, sırtınızdaki sorumluluğun farkında olacağına yürekten inanıyorum. Büyüklerimiz kurdular biz yaşattık ve büyüttük. Bizden sonra emaneti sizler geleceğe taşıyacaksınız. Yolunuz uzun vazifeniz çetin ama unutmayın Allah sizlerle beraberdir. Her hayırlı işinizde Allah sizinledir bizimledir.
Sizlere merhum Ali Ulvi Kurucu hocamızın İmam Hatip nesli için yazdığı şu muhteşem mısralarla veda etmek istiyorum, "Ey ömrünü bir gayeye vakfeyleyen insan. Göğsündeki imanına mazi bile hayran. Tebrik ediyor bak seni mabetler ezanlar. Ey Hak yolunun yolcusu kurban sana canlar. Oldukça o yüksek idealler sana hakim. Sarsılmayan imanına zincir vuracak kim? Alkışlıyor icdalini göklerde melekler. Ati'de nesiller senin irşadını bekler. Ey şanlı emel kaynağı nur çehreli yıldız. Ruhumdan kopan fırtınalar senden alır hız. Rabbim her birinizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Yolunuz bahtınız açık olsun. Önder'in 21'inci İmam Hatipliler Kurultayı inşallah hayırlara vesile olsun.