Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, canlı yayında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bakan Kacır asgari ücretin belirlenmesinde, hem yıl sonu itibariyle gerçekleşen enflasyonun hem de enflasyon öngörüsünün dikkate alınacağını belirtti.
Bakan Kacır, sanayi üretimine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kacır, kısa vadeli aylık verilerle yapılan değerlendirmelerin yanıltıcı olabileceğini belirterek, Türkiye'nin sanayi üretiminde son 22 yılda kaydedilen gelişmelere dikkat çekti. Sanayi üretiminin 3,2 kat arttığını vurgulayan Bakan, ülke genelinde muazzam bir altyapı inşa edildiğini ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin bugün Çin'den Avrupa'ya kadar en fazla sayıda ürünü en fazla ülkeye rekabetçi bir biçimde ihraç edebilen ülkelerden biri olduğunu belirtti. Bu kabiliyetin, uzun vadede Türkiye'nin sanayileşme sürecine güçlü bir şekilde devam edeceğinin de bir göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.
"Türkiye'nin önünde yeni fırsat pencereleri açıldı"
Bakan Kacır, son yıllardaki ekonomik gelişmelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Pandeminin, dünya ticaretindeki dengelerin değişmesine yol açtığını belirten Kacır, tedarik zincirinin kırılması ve tek merkezli tedarik anlayışının ortaya çıkmasıyla birlikte Türkiye'nin önünde yeni fırsat pencereleri açıldığını vurguladı. Türkiye'nin sanayi üretiminin, 2020-2023 döneminde toplam milli gelir içindeki payının 4 puan artarak yüzde 19,7 seviyesine çıktığını ifade eden Bakan, 2020 yılının Ocak ayı ile 2024 yılı Ağustos ayını kıyasladıklarında sanayi üretiminde yüzde 20'lik bir artış görüldüğünü belirtti. Bu artışın, pandemi sonrası ortaya çıkan fırsatların değerlendirilmesinden kaynaklandığını dile getirdi. Bakan Kacır, Türkiye'nin sanayi üretiminde uzun vadeli bir yükseliş trendinin olduğunu ve bu süreçte en temel hedeflerinden birinin enflasyonu düşürmek olduğunu söyledi. Parasal sıkılaşma ve yüksek faiz politikalarının iç talebi etkilediğine dikkat çeken Kacır, enflasyonla mücadelenin ekonomik büyümeyi yavaşlatmak anlamına gelmediğini vurguladı. Sanayi üretiminde ana trendin yükseliş yönünde olduğunu kaydeden Kacır, dönemlik kayıpların geçici olduğunu ve Türkiye'nin bu zorlukları aşacak güçlü bir altyapıya sahip olduğunu ifade etti.
Sanayicilerle sürekli iletişim halinde olduklarını belirten Bakan, sanayicilerin enflasyonu düşürme çağrısına yanıt verdiklerini açıkladı. Türkiye'nin ihracatının 36 milyar dolardan 262 milyar dolara yükseldiğini aktaran Kacır, ekonomik istikrarın siyasi istikrarla birlikte olmasının önemine vurgu yaptı. Kredi tarafında yatırımların yavaşlamaması için gerekli adımları attıklarını ve ihracat kredilerinde limitleri artırdıklarını ifade etti. Döviz kurunun artışının enflasyona geçişkenlik oluşturduğunu belirten Kacır, Türkiye'nin 2026 sonuna kadar tek haneli enflasyonu göreceğini düşündüğünü söyledi. Ayrıca, dış ticaret açığının yıllık 122 milyar dolardan 79 milyar dolara düştüğünü de sözlerine ekledi.
"Asgari ücretin belirlenmesinde enflasyon ve öngörü dikkate alınacak"
Bakan Kacır, "Biz hiçbir zaman toplumun hiçbir kesiminin alım gücünün enflasyona ezdirilmesine rıza göstermedik. Asgari ücrette hep bu hassasiyetle davranıldı. Yıl sonu itibariyle hem gerçekleşen enflasyon dikkate alınacak hem de bir enflasyon öngörüsü dikkate alınacak. İşsizliğin yükselmemesini sağlamak gibi pek çok hassasiyeti işveren kesimi işçi kesimi bir arada değerlendirecek. Türk-İş Başkanı yakın bir zamanda bir açıklama yapmış. Şimdi konuşulmasın diyor. Bunu takdir etti. Şimdi konuşmamız bile bir enflasyon oluşturuyor. Hepimiz Türkiye için çalışıyoruz. Hedef Türkiye'nin rekabet gücünün korunması insanımızın alım gücünün korunması amaçlarının beraber gözetilmesidir. Ortak akılla isabetli bir karara bizleri taşıyacağına inanıyorum." dedi.
"AR-GE alt yapısı rekabet gücüne hazır"
"Bizim rekabet alanımız katma değer, AR-GE, inovasyon alanında. AR-GE insan kaynağımız 29 bindi şimdi 270 binin üzerinde. Türkiye'nin AR-GE altyapısı rekabet gücüne hazır." diyen Bakan Kacır, "Önümüzdeki dönemde bunun neticelerini daha çok göreceğiz. Türkiye ekonomisi için de öncü sektörledn biri savunma sanayii. Terörle mücadele ana etken oldu. Müttefik olduğumuz ülkeleri çoğu zaman yanımızda göremedik. Parasıyla dahi silahları, savunma sistemlerini paylaşmadıkları oldu. Mücadele ettiğimiz teröristlerin yanlarında gördük. Türkiye'de savunma sanayide millileşme ve yerlileşme tercih değil zorunluluktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 22 yıllık dönemde Milli Teknoloji Hamlesi Savunma Sanayi'nin öncülüğünde gerçekleşti. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 22 yıllık dönemde Milli Teknoloji Hamlesi Savunma Sanayii'nin öncülüğünde gerçekleşti. Savunma Sanayii'de proje sayısı 62'den yaklaşık 1000'e yükseldi. Bu alanda 3500'e yakın firmamız var. Muazzam bir altyapı ve ekosistem inşaa ettik." ifadelerini kullandı.
"TOGG'un ihracına yönelik hazırlıklar var"
Bakan Kacır, TOGG'un ihracat talebinin olduğu ve bu doğrultuda hazırlıkların yapıldığı bildirildi. Kacır, ihracat gerçekleşmeden bir markanın sürdürülebilirliğinin mümkün olmadığını vurguladı. Yüksek teknoloji markalarını Türkiye’yi merkez olarak kullanmaya teşvik edeceklerini ifade eden Bakan, Türkiye’yi çip teknolojileri, batarya teknolojileri, güneş hücresi yatırımları ve rüzgar türbini bileşenleri gibi alanlarda küresel bir merkez haline getirmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu hedefler doğrultusunda çalışmaların sürdüğünü kaydetti.