Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı ile Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturma Birimi (HSI) arasındaki iş birliği sonucunda yürütülen çalışmaların ardından eserler Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın katılımıyla New York'taki Türk Evi'nde düzenlenen törenle teslim alınarak Türkiye'ye getirildi.
Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığının yurt dışında ve Türkiya genelinde yaptığı incelemeler, takip ve araştırmalar sonucu sağlanan bilgi, belge ve deliller aracılığıyla ülkemize kavuşan eserler arasında, yaklaşık 50 yıldır iadesi için çalışmalar süren Burdur ili, Boubon Antik Kenti kökenli iki bronz heykel başı ve anıtsal boyutlarda bir bronz kadın heykelinin yanı sıra, çeşitli dönemlere ait seramik eserler, madeni paralar, bir mücevher parçası ve Osmanlı dönemine ait iki hançer de bulunuyor.
M.Ö. 1. ile M.S. 1. yüzyıllar arasına tarihlenen ve genç bir erkeği tasvir eden bronz heykel başı da Türkiye’ye iade edildi. Bu heykelin iadesi, yürütülen soruşturma kapsamında ortaya konan deliller çerçevesinde eserin bulunduğu Jean Paul Getty Müzesi'nce kabul edildi.
Santa Barbara Sanat Müzesi'nden iadesi sağlanan sakallı erkek başı ise M.S. 3. yüzyıla tarihlendiriliyor. İnsan boyutunda bir heykele ait olduğu düşünülen ve Roma İmparatoru Gallienus dönemi modasını yansıtan saç ve sakal tipine sahip başın iade sürecinde görgü tanığı ifadeleri ve soruşturmalar sonucu elde edilen yeni bilgiler büyük rol oynadı.
İade edilen eserler arasında, Miami Üniversitesi’ne bağlı Lowe Sanat Müzesi'nden getirilen çeşitli dönemlere ait pişmiş toprak eserler de bulunuyor. Bunlar arasında, M.Ö. 1. binyıla tarihlenen çift kulplu ve boyalı bir kap, antik döneme ait bir testi, Bizans dönemine ait bir kase ve bir kandil yer alıyor.
Ayrıca, M.S. 1055-1056 yıllarına tarihlenen Histamenon olarak nitelendirilen, M.S. 540 yılına tarihlenen ve Follis olarak nitelendirilen ve M.S. 775-780 yıllarına tarihlenen Solidus olarak nitelendirilen üç adet Bizans Dönemi sikkesi, M.Ö. 40 yılına tarihlenen Denarius olarak nitelendirilen gümüş Roma sikkesi de iade edilen eserler arasında bulunuyor..
Türkie'ye iadesi sağlanan eserler arasında etnografik nitelikte olanlar da var. 10. ve 11. yüzyıllara tarihlenen, Anadolu’daki Türkmen işçiliğinin parlak bir örneği olan, mine ve değerli taşlarla süslenmiş bir mücevher parçasının Adana kökenli bir kemer olduğu tespit edildi.
Osmanlı metal işçiliğinin zerafetini gösteren, 19. yüzyıla ait gümüş kın ve kabzası olan, telkari işlemeli iki hançer ise dönemin metal işçiliğinin ulaştığı noktayı gözler önüne seriyor.
Kültür ve Turizm Baknaı Mehmet Nuri Ersoy ise bu konuyla ilgili 14 tarihi eserin daha yeniden vatan topraklarına döndüğünü belirterek "Kültürel mirasımızın en nadide parçaları Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığının çalışmaları sayesinde ülkemize dönmeye devam ediyor" dedi.
Boubon Antik Kenti kökenli iki bronz heykel başı ve anıtsal boyutlarda bir bronz kadın heykelinin yanı sıra, çeşitli dönemlere ait seramik eserler, madeni paralar, bir mücevher parçası ve Osmanlı dönemine ait iki hançer gibi 14 arkeolojik ve etnografik eserin yıllar süren çabanın ardından yeniden Türkiye'nin kültürel mirasına katıldığını vurgulayan Bakan Ersoy, "Türkiye’nin tarihî zenginliklerini koruma kararlılığıyla, Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturma Birimi (HSI) ile yürüttüğümüz iş birliği neticesinde, bu çok özel eserler ait oldukları topraklara geri döndü! Bu eseler binlerce yıllık geçmişimizin ve köklü mirasımızın sembolleri olarak ait oldukları yerde korunarak gelecek nesillere aktarılacak." ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy, eserlerin iadesi süresince özveriyle görev yapan tüm Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür etti.