Vakıf Katılım web

KOYNUMUZA GİRMİŞ BİR YUNAN ADASI MİDİLLİ...

Hakan DİKMEN 08 Oca 2020

Hakan DİKMEN
Tüm Yazıları
Midilli, Ege Denizi'nin kuzeydoğusunda bulunan, dağlık bir Yunan adası. Yunanistan'ın ana karasından çok Türkiye'nin Ayvalık ile Burhaniye ilçelerine yakın. Bir buçuk saatte "Feribotumsu" Motor ile bir kıyıdan diğerine gidebiliyorsunuz.  Girit ve Eğriboz'dan sonra Yunanistan'ın en büyük üçüncü adası Midilli. Başkenti Mytilene. Ünlü Yunan şairleri Alcaeus ve Sappho'nun da memleketi. 

Mytilene Limanı. Midilli’de ilk karşılaştığınız yer. Adanın da başkenti.  ‘Mytilini’ diyor yerel halk. Aslında bu isim olayı çok enteresan. Herkes kendine çekiyor. Yabancılar Lesbos mu yoksa lesvos mu karar veremiyorlar. İşin içine “les” girince biliyorsunuz hanımlardan hoşlanan hanımlar için de böyle başlayan kelime var. Aslında, Sappo diye bir şair bu terimin seslendirilmesine neden oluyor. Milattan 200 yıl önce doğan Sappo Hanım olmasına rağmen bir hanımla ilişki içinde yaşarken genç kızlara da edebiyat dersi veriyormuş. Şiirlerinde de diğer kadınlara duyduğu arzuları dile getirince de dedikodu almış yürümüş. Biz bu işleri bırakalım da Adayı anlatalım size. 

Midilli’ye gitmek isterseniz Ayvalık sizin için ideal bir ulaşım limanı olacak. Arabanızla da geçebilirsiniz. Ama bu biraz daha masraflı. 80 Euro arabaya veriyorsunuz. Yaklaşık 50 Euro da yeşil Sigorta dedikleri en az 15 günlük bir sigorta yapmanız gerekiyor araba için. Adada araba kirası ise 40 Euro’dan başlıyor. Motosiklet 20 Euro. Arabasız giderseniz yolcu başı 25 Euro. Biliyorsunuz 50 Türk lirası da yurt dışı çıkış pulu. Bir gece konaklama adada 25 Euro’dan başlıyor. İsteklerinize göre şekilleniyor. 

Bu arada Midilli büyük bir ada. Ulaşım için araç şart. Otobüs var ama zamanını öğrenene kadar tatiliniz biter. Genellikle Adanın kuzey tarafları biraz daha yoğun turistik. Denizin suyu biraz daha soğuk. Mıcır ile kum karışımı plajlar var. El değmemiş bu plajları sevebilirsiniz. Ama ben el değseymiş biraz temizlik yapılsaymış daha da çok severdim.  Türk tarafına bakan yanı adanın kuzeyindeki koylar. Telefonunuz da bazen Türk bazen Yunan Telekom’u çekiyor. Radyo ise karışmış vaziyette. İsterseniz Türk kanallarını dinleyebilirsiniz. 

Küçük bir balıkçı kasabası olan Skala Sykaminea Seramik, sabun ve dokuma atölyeleri de ilgi çekiyor. İsterseniz bu konularda eğitim de alabiliyorsunuz. Petra’dan bir saatlik uzaklıkta ağaçlı bir yoldan etrafı seyrede seyrede gidebilirsiniz. Yiyeceğiniz yemeklerin de tadı damağınızda kalacak. 

Ada içinde UNESCO dünya mirası listesinde yer alan bir kuş cenneti de var. Biz gittiğimizde Flamingolar vardı. Kuş gözlemcileri için yıl boyunca hizmet veren Agia Paraskevi şehri ve belediyesi, tuz gölüne UNESCO’nun da yardımıyla çok iyi bakıyor. Bölge her yıl yaban kazları, yaban ördekleri, yabani kuğular, balıkçıllar, yalıçapkını, parlak ibisler, avoketler, pelikanlar, martılar, taraklar, Grebe, Gallinela Chloropus, Phalacrocoracidae ve aynı zamanda göze çarpan flamingolar ile gözlem ziyafeti çekiyor. 

Mithymna’nın orta çağ kalesi olarak da bilinen Molyvos kalesi; Midilli adasının ikinci büyük kalesi. Başı boş atlar her yerde otluyor. Ama gece sahiplerine yani evlerine gidiyorlar. Sahipleri adada at ile dolaşmak isterseniz, 20 Euro alıyor. 

Güzel plajları, mavi denizi, karakteristik köyleri ve otantik Yunan atmosferiyle Midilli Adası, mükemmel bir tatil beldesi.  Dünya’nın dört bir yanından yüzlerce kadın ve açık fikirli turist! haziran-eylül ayları arasında her yıl Yunanistan’ın Midilli adasını ziyaret ediyor. Skala Eressos köyünde, Avrupa hanımları, Eylül ayında bir araya gelerek atölye çalışmaları, geziler, açık hava sinemasında filmler, yürüyüşler, spor aktiviteleri ve tabii ki özgür kadın partileri gibi çeşitli kadınlara yönelik festival etkinliklerinin tadını çıkarmak için bir araya geliyor. Bize yoga festivali denk geldi. 

Güneşinin altında dinlenmek, sahilde lezzetli yemekler yiyerek ve değişik bir sürü içeceği deneyerek adanın tadını çıkarabilir, tembellik edip güneşlenebilir ve hepsinden önemlisi, tanımadığınız insanlarla birlikte çokça tatil eğlencesi yaşayabilirsiniz. Skala Eressos plajına Mavi Bayrak denilen uluslararası bir eko-etiket de verilmiş.

Şaşırtıcı olan şey, ilk bakışta tipik bir Yunan adası sahil kasabası gibi görünen yer aslında kültüler karşıtı bir hippi cenneti. Çok da ucuz, Renkli evleriyle Şair Sappho’nun da doğduğu eşcinsel hanımların bol olduğu Eressos kasabası çok eğlenceli bir yer.

Masa örtüsü. Adanın haritası üzerine işlenmiş ince peçete gibi masa örtüsüyle kumaş örtüleri sağlama alıyorlar. Biz de yemek yerken gezi planlarını bu harita üzerinden yapıyoruz.

Genellikle Yunan adalarında yemekler deniz ağırlıklı olur. Ya da sizin bizim diye paylaşamadığımız Cacık, İmam Bayıldı, Dolma, baklava gibi yiyeceklerden mönü oluşturulur. Ama deniz mahsullerinin içinde bol bol olduğu bu spagetti de çok lezizdi. 

Lesbos yani Midilli, şimdiye kadar gördüğüm diğer Yunan adalarından farklı. Beyaza boyanmış, mavi kapılı, pencereli evlerden ziyade karşı kıyıdaki Ayvalık ilçemizdeki gibi taş evler hâkim. Bu ada, Milattan önce yedinci yüzyıldan itibaren Ege Denizi’nin kültür merkezlerinden biri olmuş. 

Fotoğrafa dikkatlice bakarsanız, Petra’da kocaman kayanın üzerinde Bakire Maria Kilisesi’ni göreceksiniz. Kayalara oyulmuş çok dar sokaklarla kiliseye gidilebiliyor. Petra, dar sokakları ve bir tür bulvarı olan küçük bir sahil kasabası. Kumsalında bedava kullanabildiğiniz şezlong ve şemsiyelerle popüler bir mekân. Yol boyunca bulunan lokanta ve kafeleriyle pek bir meşhur. Ama bu kasabanın en meşhur yeri yine de tek parça bir kaya üzerine yapılan Bakire Meryem Kilisesi. 

Buraya kadar gelmişken Sigri kasabasını da gezin. Bu Yunan adasında Sigri en popüler yer değil. Midilli daha güzel şehirlere sahip ama, insanlar ya serinlik için ya da turistlerden kaçmak için buraya geliyorlar. Sigri sessiz olma eğiliminde ve plajlar hiçbir zaman kalabalık değil. Ayrıca Sigri kuvvetli rüzgarlardan dolayı her zaman biraz daha serin ve bu nedenle sıcak yaz aylarında daha keyifli olabilir. Türk kalesi ve bazı restoranları var, ama taşlaşmış ağaçlar ilginiz çekmiyorsa buraya gelmeye pek de gerek yok. 

Çok güzel kafe ve lokantaların olduğu bu koy aynı zamanda Midilli’ye yanaşan Gemilerin ilk karşılaştıkları yer. Liman mendireği içine küçük tekneler ve yatlar giriyor. Bu güzel adada geceyi mehtapla yaşadık. Sanki gökyüzünde bir fener vardı. 

Böylece bir yazlık bölgeyi size anlatıp gelecek sene yapacağınız yaz tatili için bir fikir verdik sanıyorum. Sayfayı sizin için dizayn eden mizanpajını yapan sevgili dostum Mehmet Yeşille birlikte hepinize güzel günler diliyoruz.