Pınar Kerimoğlu'nun sorularını yanıtlayan Avcı, özellikle Almanya'da yaşayan bir Türk olarak karşılaştığı kültürel baskılara ve yaşadığı ırkçı tutumlara değinirken, bu süreçte Türk kimliğine ve diline sıkı sıkıya sarıldığını belirtti.
Açıklamalarında, çocukları ve ailesiyle olan dil politikası konusunda oldukça keskin bir tutum sergilediğini dile getirdi. "Almanya'da bizim evde Almanca konuşmak yasak," diyen Avcı, çocuklarıyla ve ailesiyle yalnızca Türkçe konuştuklarını belirtti. "Bu konuda çok despotum. Almanca konuştuklarını duyunca tüylerim diken diken oluyor. Atatürk kızıyım ben, dilimden vazgeçmem. Arkadaşlarımla bile Türkçe konuşuyorum," sözleriyle diline olan bağlılığını ve tavizsiz tutumunu net bir şekilde ifade etti.
YARIŞMADA IRKÇILIĞA UĞRADIM
Katıldığı ses yarışmasında birçok kişi tarafından takdir toplasa da bazı zorluklarla da yüzleştiğini belirten Zeynep Avcı, özellikle ırkçılığın ve yabancı olmanın getirdiği baskılara dikkat çekti. **"Yarışma süresince, Türk kökenli bir sanatçı olarak bazı ön yargılarla karşılaştım,"** diyen Avcı, bu durumun hem Almanya'da hem de Türkiye'de ünlü olma yolculuğunu nasıl etkilediğini anlattı.
Zeynep Avcı'nın bu içten açıklamaları, Almanya'da yaşayan Türklerin kültürel kimliklerini koruma mücadelesine dair önemli bir örnek teşkil ediyor. Hem müzik kariyerindeki başarısı hem de diline ve kültürüne duyduğu derin bağlılık, izleyicilerden büyük alkış aldı. Avcı'nın bu kararlılığı, "Atatürk'ün izinden giden, diline ve kimliğine sahip çıkan güçlü bir kadın" imajını daha da pekiştirdi.