Yenidoğan çetesine ait merak edilenleri YeniBirlik okurları için Av.Arb.Zeki Arıtürk'e sorduk.
Toplum olarak canımızı fazlasıyla yakan ve bizi derinden sarsan yenidoğan cinayetleri ile ilgili söz konusu hastanelerin ruhsatları iptal edildi. Bu hastanelerin sahiplerinin tekrar hastane açmaları mümkün olacak mı?
Ruhsatı iptal edilen hastanelerin yeniden faaliyete geçmesi mümkün olmamakla birlikte, Hususi Hastaneler Kanunu'nun 9 ve 39. maddesine göre, ruhsatı geri alınan veya müdürlükten çıkarılan bir mesul müdür, başka bir hastanenin mesul müdürü de olamamaktadır. Yani bu şahısların mesul müdürü olduğu hastaneler tekrar ruhsat alınması mümkün görünmemektedir.
Böylesi bir olaya karışmış hastane yönetimi nasıl bir cezayı hak ediyor, yargıda süreç nasıl işleyecek?
Yönetimde bu olayları bilenler ve eylemlere bir şekilde karışanlar eylemlere katkısı oranınca ya da eylemlerdeki konumu uyarınca yardım eden, müşterek fail ya da azmettiren olarak yargılanır. Buna göre de karıştığı her eylemin tipikliğine göre kasten ya da olası kastla öldürme suçundan yargılanırlar. Suçun bebeğe karşı işlenmesi nitelikli halini oluşturur. Cezası ağırlaştırılmış müebbettir. Ancak olası kast ya da yardım eden konumunda olursa ceza miktarı belli oranda indirilecektir.
Hastane çalışanları; doktorlar, hemşireler ve personeller için hukuki ve cezai bir yaptırım söz konusu olacak mı?
Öncelikle olaylardan haberi olmayan ya da bilerek isteyerek bu eylemlere katılmayan diğer doktor ve hemşirelere doğrudan bir cezai yaptırım söz konusu olamaz. Ancak tam tersi konumda iseler onlarda duruma göre dahli olan eylemlerden ayrı ayrı ceza alırlar. Yukarıda belirttiğim üzere...
Mahkeme süreci tamamlanana kadar bu hastanelerde çalışanlar başka bir yerde çalışabilecekler mi yoksa mahkeme süreci sonuna kadar beklemeleri mi gerekiyor?
Şüpheli ya da sanık değilse ya da şüpheli/sanık olmasına rağmen tutuklu değilse ve aleyhine ayrıca bu meslekle ilgili bir adli kontrol kararı verilmemişse ceza hukuku açısından başka bir yerde çalışmaya bir engel durumu yoktur.
Aynı isimde farklı il ve ilçelerde şubesi bulunan bu hastaneler için de herhangi bir cezai yaptırım söz konusu olur mu yoksa onlar halka hizmet vermeye devam mı edecekler?
Öncelikle ceza hukukunun süjesi insandır. Yani kurum cezalandırılamaz, gerekli şartlar var ise (tepe yönetimdeki kişiler de bu eylemlerin içindeyse) hastanenin tüzel kişilik perdesi kalkar, duruma göre de çeşitli önlemler alınabilir (kayyım atanması vb.)
Ruhsatı iptal edilmiş bu hastaneler kamulaştırılır mı?
Kamulaştırma, idarenin keyfi alabildiği bir karar değil son derece önemli ve usulüne uygun işletilmesi gereken bir hukuk yoludur.
Kamulaştırma kararını, 2942 sayılı kanunda sayılan ilgili kamu kurum veya kuruluşları alır. Bu süreç, kamu yararının göz önünde bulundurulması ve ilgili idarelerin yetki ve sorumlulukları çerçevesinde gerçekleştirilmelidir.
Tüm bu bilgiler ışığında, ruhsatı iptal edilen hastanelerin kamulaştırılması, usulüne uygun bir süreçle gerçekleştirilebilir. Kamu yararının varlığı durumunda, kamulaştırma işlemi uygulanabilir. Bu süreç, ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından belirlenen şartlar çerçevesinde yürütülecek ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na uygun olarak işleyecektir.
Bu hastanelerde görev yapmış olanlar kamu hizmetinde yahut kamu ya ait bir yerde çalışabilir mi?
Aleyhinde bu olayla ilgili bir soruşturma yürütülmeyen kişilerin yani bu eylemlere karışmamış çalışanların ceza hukuku açısından kamuya ait kurumlarda çalışmasında engel yoktur.
Bu olayda ismi geçen şahıslar ve hastane sahipleri için hukuken nasıl bir ceza almaları bekleniyor?
- Ceza hukuku açısından;
Eylemlere aktif şekilde katılanlar her bir eylem için ayrı ayrı bebek ölümlerinde nitelikli öldürme suçundan, sakat kalmalarında da neticesi sebebi ile ağırlaşmış yaralama suçlarından ceza alır. Bunun dışında bu suçları doğrudan işlemese de işlenmesine yardım edenler de belli bir oranda indirimle diğerleri ile aynı cezayı alır.
Ancak, hastanenin üst düzey yönetiminde olup, bu olaylara dahli olmayan yani kasten hareket etmeyen kişiler hakkında da eğer bu eylemler yönetimin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık anlamına geliyorsa yani kontrol denetim eksikliğinden kaynaklanıyorsa o zaman ilgili yöneticiler taksirle ölüme ya da yaralanmaya sebep olma suçlarından ceza alabilirler.