Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, adliyenin konferans salonunda görülen duruşmaya, tutuklu sanık Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 8'i kadın olmak üzere 22 tutuklu sanık, 20 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Duruşma, tutuklu sanık Hasan Basri Gök'ün savunmasıyla başladı. Salonda, duruşmayı izlemeye gelen çok sayıda avukat ve basın mensubu yer alırken, mahkeme salonu ve çevresinde polis ekipleri tarafından sıkı güvenlik önlemleri alındı.
İddianame
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın liderliğindeki suç örgütünün yönetimini, sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in üstlendiği belirtiliyor. İddianamede, örgütün temel amacının, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini manipüle ederek doluluk oranlarını artırmak ve hastaların tedavi süreçlerini gereksiz yere uzatarak, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) maksimum ödeme almak olduğu ifade ediliyor. Sanıkların, bebek hastaların sağlık durumunu olduğundan daha ciddi göstererek, gereksiz yatış süreleri talep ettikleri, bu yolla SGK'den fazla ödeme aldıkları ve bazı hasta yakınlarından da yüksek ücretler tahsil ettikleri iddia ediliyor.
İddianamede ayrıca, hasta bebeklerin uygun tedavi alacak hastanelere sevk edilmek yerine, örgütün çıkarına hizmet eden ve maddi kazanç sağlanan hastanelere yönlendirildikleri belirtiliyor. Örgüt üyelerinin sağlık çalışanı olması nedeniyle, elde edilen karın büyük kısmının aralarında paylaşıldığı ifade ediliyor. Sonuç olarak, bu suç örgütünün esas amacının bebeklerin sağlık durumlarını iyileştirmek değil, maddi çıkar sağlamak olduğu vurgulanıyor.
Talep Edilen Ceza İstemleri
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından toplamda 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan ise 11 kez uygulanmak üzere 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise, "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurumlarına zarar verme amaçlı dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Diğer sanıklar için de benzer suçlamalarla hapis cezaları talep ediliyor.
İddianamede ayrıca, dolandırıcılık yoluyla maddi kazanç sağlanan hastaneler ve şirketler hakkında tüzel kişilere yönelik güvenlik tedbiri uygulanması, söz konusu kuruluşların kapatılması ve mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında, İstanbul'da 9, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde ise 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar, ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmiştir.
Bunun dışında, yenidoğan çetesine yönelik soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit eden kişiler de tutuklanmış olup, bu olayla ilgili soruşturma devam etmektedir.