SURVİVOR!

Funda ÖZKALYONCU 10 Şub 2024

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları

Survivor reytinglerde her gece 1. çıkıyor.

Yarışma çok iyi gidiyor.

Acun Ilıcalı patron olmasına rağmen, her zamanki gibi kolları sıvamış, yarışmanın, işinin gücünün başında.

Bu hafta, survivor ada konserinde yaşanan olaylar, tüm sosyal medya hesaplarına, internet sitelerine bomba gibi düştü.

Acun Ilıcalı, o anda twetter’da tt oldu.

Aklınıza gelen, şeker tatlı tüm videolar da caps oldu.

Yarışmacılara "siz ne istiyorsunuz siz ne istiyorsunuz" diye bağırarak, arkasındaki sandalyeye eliyle vurup, sandalyeyi devirip konseyi sona erdirdi.

Ben o kanalda çalıştım ve Acun'u iyi tanırım.

Hayatımda onu hiç böyle aşırı sinirli görmedim.

Aslında hiç sinirlenen bir adam değil.

Kontrollü ve sakin biridir.

Tahammülü ve hoşgörüsü insanı şaşırtır.

İnsanlara zaman zaman kızar, zaman zaman kin duyar ama aşırı sinirlenen, asla bağırıp çağıran biri değildir.

İnsanlığından.

Merhametinden kimse şüphe duymasın.

Oradaki siniri, geldiği son nokta, 1-2 yarışmacının diğer yarışmacılara yaptığı haksızlıktır.

Tanıyanlar çok iyi anlar.

Doğruyu yazmam gerekirse, anladığımı yazmam gerekiyorsa ki doğru anladım.

Acun.

Orada "siz ne istiyorsunuz" derken aslında, hepinize istediğiniz paraları ödüyorum, daha ne istiyorsunuz, hepinize burada yarışma imkanı tanıyorum, istediğinizi veriyorum demek istedi.

Benim ve ekibimin ve yarışma arkadaşlarınızın huzurunu bozamazsınız demek istedi.

Burada insan gibi yarışıp, tartışma tabi ki olacaktır, ama yarışmanın gidişatını bozacak şekilde davranamazsınız, demek istedi.

Benim de kızlarım var, bir kız çocuğunu fiziksel itekleyemezsiniz, bana dokundu demek istedi.

Yarışmacılar haftalık inanılmaz paralar alıyorlar.

İnternette aşağı yukarı kazandıkları haftalık paralar yazıyor.

Orada 4 hafta kalabilen bir yarışmacı, beyaz yakalı ayda 40 bin TL kazanan bir yöneticinin, 1 yılda kazanacağı toplam para kadar para kazanıyor.

1 haftada, 10 aylık asgari ücretten fazla para alan yarışmacılar var.

Orada tanınır hale geliyorlar.

Takipçi sayısını artırarak sosyal medya hesaplarından iş birliği yaparak, tanıtımlara giderek para kazanmaya başlıyorlar.

Yarışmacılar hayatlarını burada tamamen değiştiriyorlar.

1 milyon, 2 milyon takipçileri var.

Buraya kadar hepsi tamam.

İşin garip tarafı şu.

Hepsi değil tabi ki, ama çoğu yarışmacı, yarışma sonrası Acun'un yakasından bir türlü düşmez.

Yarışma biter, yeni olacak survivor yarışmasına girmek için yırtınırlar.

Yarışma biter, masada yorumcu olmak için kapılarda beklerler.

Yarışma biter, yarışma hakkında program hakkında sosyal medyadan sallarlar, Acun onları yine hoş görür.

Acun abi aşağı, Acun abi yukarı, Acun abiyi aradım, Acun abiye yazdım, Acun abiden haber bekliyorum.

Dillerinde Acun abi.

Yarışma bitti.

Gidelim, işimize yolunuza bakalım diyen kaç kişi var bilmiyorum.

Hepsi Acun abisinden iş bekler, para bekler.

Ömür boyu alacaklılar sanki.

Adam survivora gitmek için 20 milyon TL ister ya da giderim ama, bana o değerde ev al der.

Hayallerindeki arabalara binerler.

Bedava yemek yer, bedava tatiller yaparlar.

Lütfen.

Acun abi sizin babanız, ebeveyniniz, ya da ömür boyu sizin yaşam garantiniz olarak para beklediğiniz, iş beklediğiniz biri olmamalıdır.

Yarışmaya gidin.

Gerekeni yapın, yarışın, kimsenin huzurunu bozmayın, paranızı kazanın ve dönün.

Döndükten sonra Acun abi sağ olsun diyerek, kendi işinize gücüne bakın.

Bir işe girersin işin biter, teşekkür eder ve gidersin.

Bir daha seni davet ederse, müsait isen, tekrar gidersin.

Acun abiden iş bekleme halinizden ben sıkıldım.

Yakadan düşmek lazım.

 

Funda'nın aklındakiler…

 

... İyi ki Dilber var.

İyi ki, bir dizi de, rol icabı pavyonda dans eden bir kadın var.

Bütün, magazin, sosyal medya hesaplarında bu dansı paylaşıyorlar.

Aptal aptal soru soruyorlar.

Dilber dansını nasıl buldunuz?

Bütün kadınlar, bayram, şehitler, terör, kadına şiddet, çocuklar, dert, tasa, keder olaylarında tek satır yazmazken.

Önemli konularda tek satır duyarlılık yaşamazken.

Konu Dilber mi?

Başlıyorlar altına yorum yazmaya 

Boş beleş kadınlar, ülkenin derdi tasası umuru olmayan kadınlar.

Konu uyduruk mu, hemen içindeler.

Allah akıl fikir versin.

Allah merhamet versin.

 

 

Funda'nın aklındakiler…

 

... Aman çok dikkatli olun.

Fiyat sormadan, kapıda fiyat listesini görmeden, hiçbir restoran ya da kafeye girmeyin.

Normal bir pideci.

Normal derken, semt normal, sıradan bir esnaf mekanı.

Yani deniz kenarı, sahil kirası pahalı yerler değil.

Peynirli pide 220 TL, kıymalı pide 280 TL.

Belediye kafelerinde bile, küçücük cam bardak çay 25 TL, Türk kahvesi 40 TL.

1 poğaça 15 TL, 1 açma 15 TL.

Uyduruk 1 dilim browni 95 TL.

Porsiyondan çalma çabası.

Ne münasebet.

Artık.

Pahalılığı fırsat biliyorlar, fırsatçılık yapıyorlar diye düşünüyorum.

Kendi adınıza söz verin, dışarıda yemeyin içmeyin.