SOSYAL MEDYADA ÇOCUKLAR NE YAPIYOR?

Funda ÖZKALYONCU 03 Şub 2024

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları

Avrupa’da "Sharenting" diye ve çokça konuşulmaya başlayan bir terim varmış.

Nedir bu.

Paylaşma ve ebeveynlik kelimelerinin birleşimi imiş.

Çocuklarını, sürekli sosyal medyada paylaşan aileleri anlatmak için kullanılıyormuş.

Uzmanlar,

"Sosyal medyada büyüyen bir nesil var, çocukların mahremiyet hakkı ihlal ediliyor" diye bu konuya karşı çıkıyorlarmış.

Bir yanda instagram da bebekliğinden itibaren bir ünlü gibi büyüyen, sürekli kamera karşısında oynayan çocuklar var.

Sanırsın küçük prensler, sanırsın küçük prenseslerden oluşan çocuklar var.

Diğer yanda ağlayan, zorbalığa maruz kalan şiddet gören çocuklar var.

Ülkenin kayıp çocukları var.

İşin garibi, bu çocukların tamamının görüntüleri tüm Türkiye'ye anında yayılıyor.

O kadar çok konuşuyor ve o kadar çok paylaşım halindeyiz ki.

Paylaşım arsızı olmuşuz.

Çocukların mahremiyet hakkı yok mu, bu hak ihlal edilmiyor mu? 

Ediliyor tabi ki.

Üstelik pedofili gibi bir bela varken. 

Farkında mısınız?

Çocuğun saflığı, masumiyeti, kullanılıyor ve çocuk üzerinden iş birlikçi reklam kovalayarak para kazanılıyor.

Böylelikle çocuk ekonomik olarak istismar ediliyor.

Analar babalar çocuğu böyle istismar ederken, çocuk kamera önünde beğeni almak derdine düşüyor.

Çocukları havuza sokarken, denize girerken çıplak fotoğraflamak ve paylaşmak mahremiyeti ihlal kabul ediliyor.

Çocuk pornografisi yapan sitelere bakmışlar, yüzde 50’sinin, ebeveynlerin sosyal medyada paylaştığı fotoğraflardan alınmış olduğunu görmüşler.

Ünlüler çocukları doğduğunda, kapı önünde her türlü artistliği yapıyor, aman basın bir kare fotoğraf almasın diye afra tafra yapıyor.

Hastaneden çıkarken, her türlü görüntüsünü saklıyor, sonra büyük bir reklam kapıyor başlıyor çocukları ile paylaşımlar yapmaya.

Çocukları kullanarak reklam peşinden olanlar ne kadar belli oluyor, değil mi?

Kadın doğuruyor, hop çocuk bezi reklamı.

Demem o ki.

Fransa'da çıkan yasa bizde de çıkmalı.

Yasa, belli yaş altında çocuklarını sosyal medyada paylaşan ailelere yönelik dava yolunu açtı.

Karı koca kazandığı paraları bankalar sayamaz, kadın başlıyor çocukları ile reklam iş birliği paylaşmaya.

Kadın yeni doğurmuş, gaz çıkar yani osur yavrum konuşsunlar diyor.

Bakıyorsun organik bilmeme ne bez reklamında.

Anladık kardeşim.

Ekonomi berbat.

Ama sizin bu kadar kovalamanıza gerek duyulacak bir durumunuz yok.

Öyle büyük paralardan söz ediliyor ki, bedava beleş para, çocuk ne dert.

Zaten bunların çocuklarına büyüyünce kendileri gibi olacak. 

Devamlı para kovalayan, para konuşulan bir evde çocukları ne kovalayacak zannediyorsunuz.

Sanıyoruz ki!

İçlerinden biri çıkar ve büyüyünce dava açar.

Çok beklersiniz.

Ama sonuç olarak, bir kanun mutlaka olmalı ve hazırlanmalı ve çıkmalı.

 

 

Funda'nın aklındakiler…

 

... Mahsun Kırmızıgül demiş ki;

"Piyasada çok az oyuncu" var.

Ne münasebet.

Çok az demek, yok derecesine az demektir.

Çok iyi oyuncular var.

Hem eskilerden hem yeni nesil oyunculardan çok iyi oyuncular var.

Gencecik kadınlar, gencecik erkekler var, hepsi yeni ve içlerinde çok iyi oyuncular var 

Hatta dünya çapında, iyi oyuncularımız var, gitseler, Hollywood'a her rolün altından kalkarlar.

Mahsun bey dese ki, her dizide hep aynı isimler var, bu çok tehlikeli, seyirci bir gün sıkılacaktır.

Bir dizide, daha final jeneriği akarken başka dizide işe çoktan başlamış oluyor. 

Bu olmaz, seyirciye saygısızlıktır.

Dese, daha doğru olur.

Ya da; 

Mahsun Kırmızıgül türkü ile ilgili, "piyasa da çok az türkücü var" dese anlarım.

Tek kelime yazamam, söyleyemem, adam 30 senedir türkü söylüyor.

Kim ne diyebilir.

Evet Mahsun sinemacıdır ama, uzun zamandır filmler yapıyor.

Ama olan oyuncularımız yok saymak, olmaz.

Bu defa, söyleyene saygı duymazlar.

 

 

Funda'nın aklındakiler…

 

... Artık kadınlar, evlendiği erkeğin soyadını almak zorunda kalmayacaklarmış.

Yanı, kadın kendi aile soyadını kanunen kullanabilecekmiş.

Bu bir eşitlik mi bilemem.

Erkekler, evlendiği kadının soyadını alır mı çok emin değilim.

Benim hayat tecrübem, kadınlar evlendiğinde soyadının değişmesinden hiç rahatsız olmaz.

Hatta, kocasının soyadını taşımaktan ilginç bir duygu ya da gurur taşırlar.

Kocam benim hali.

Kocamda kocam hali.

Kocalı olmayı çok seviyor kadınlar.

Deniz Seki ne diyor, yeni şarkısında;

"Ben adımı söylerim sen soyadımı yaz".

Eh böyle olunca;

Artık hiç kimse, " kadının soyadı özgürlüğü" diye haber yapmayacak, tek satır yazmayacaktır