Afrika'nın birçok ülkesindeki gibi Kamerun'da da sağlık sisteminin yetersizliği, herkesin sağlık tesislerine ulaşamaması ve yüksek tedavi ücretleri nedeniyle halk, geleneksel ilaçlar ve tedavi yöntemlerine ilgi gösteriyor.

Kamerun'un da aralarında olduğu bazı Afrika ülkelerinde sağlık sisteminin yükünü azalttığı düşünülen geleneksel tedavi yöntemleriyle hizmet veren "şifacılar", kanunlarla koruma altında bulunuyor.

Birçok Kamerunlu, modern tıbbın "beyaz insanlar" baz alınarak geliştirildiğini ve Afrika'daki bazı bölgesel hastalıkların tedavisinde eksik kaldığını savunuyor.

Sağlık sisteminde sorunların yaşandığı ülkenin her bölgesinde, her mahallesinde atalarından öğrendiği tedavi yöntemlerini uygulayan şifacılar bulunuyor.

Ucuz ve pratik olduğu belirtilen, sıtma ve tifo gibi daha çok Afrika'da görülen hastalıkların tedavisinde modern tıptan "daha etkili olduğuna" inanılan şifacıların hazırladığı geleneksel ilaçlar ve tedavi yöntemleri asırlardır ilgi görüyor.

- "Sağlık sorunlarına kendimiz çözüm bulmak zorundaydık"

Kamerunlu "şifacı" Rahina Foncha, geleneksel sıtma tedavisi yöntemleriyle ilgili AA muhabirine, dedesinin de şifacı olduğunu, sıtma ve tifo hastalığında herkesin dedesine başvurduğunu söyleyerek "Sıtma hastalığının tedavi yöntemlerini dedemden öğrendim." dedi.

Dedesinin sıtma tedavisi için kendisini tropikal bitki yaprakları toplamaya ormana gönderdiğini anlatan Foncha, "Yaşadığımız bölgede hastane veya sağlık ocağı yoktu. Sağlık sorunlarına kendimiz çözüm bulmak zorundaydık ve biz de atalarımızdan öğrendiğimiz yöntemlerle kardeşlerimizi sağlığına kavuşturuyorduk." ifadelerini kullandı.

Bunun kendisi için hem gelir kaynağı olduğunu hem de hastaneye ve ilaca ulaşamayan insanları sağlığına kavuşturduğunu belirten Foncha, "Sıtma hastalığının tedavisi için dedemin ve atalarımın yaptığı gibi mango, avokado ve papaya yaprakları ile bazı bitkilerin yapraklarını kaynatarak hastalarımı tedavi ediyorum." diye konuştu.

Bir araya getirdiği tropikal bitki yapraklarını suda kaynattığını belirten Foncha, hastasını kaynayan tropikal bitki yapraklarının olduğu odada veya kapalı bir alanda bırakarak onun terlemesini ve sıtma virüsünü vücudundan atmasını sağladığını anlattı.

Foncha, sıtmaya yakalanan kişiye, yaklaşık 10 dakika boyunca tropikal meyve ve bitki yapraklarının buharını soluduktan sonra, yine aynı bitki ve meyve yapraklarından yapılan ilacı içirdiğini anlattı.

Bu tedavi yöntemiyle yaklaşık hastalarının yüzde 90'ını sağlığına kavuşturduğunu ileri süren Foncha, "Bizim tedavimiz hem etkili hem de ucuz." dedi.

- Sıtma

Sıtma hastalığı, dünyanın genelinde "malaria" veya "paludism" olarak adlandırılıyor.

Hastalığa ilk olarak milattan önce (MÖ) 460-370'de Mısır'da rastlanıldığı tahmin ediliyor.

İlk dönemlerde hastalığa, bataklıklarda oluşan zehirli gazların sebep olduğu düşünülse de o dönemde insanların evlerinin kapılarını ve pencerelerini kapatarak hastalıktan korunabileceğine inanılıyordu.

Bu inanışlardan dolayı, İtalyan doktor Francesco Torti, sıtma hastalığı için mal (kötü) aria (hava) kelimelerinden yola çıkarak "malaria" ismini verdi.

Sıtma hastalığının 19. yüzyılda enfekte sivrisinekler yoluyla bulaştığı ispat edilmesine rağmen hastalık "malaria" ismiyle anılmaya devam etti.

Tarih boyunca kitleler halinde ölümlere sebep olan sıtma, 1. Dünya Savaşı sırasında sadece Rusya cephesinde 60 bin kişinin ölümüne yol açtı.

- Her 2 dakikada 1 çocuk hayatını kaybediyor

Gülüşünüzü Etkileyen Gizli Tehdit: Diş Gelişim Bozuklukları Gülüşünüzü Etkileyen Gizli Tehdit: Diş Gelişim Bozuklukları

Parazit taşıyan sivrisineklerin sokmasıyla bulaşan ve ortalama 7 günlük kuluçka süresinin ardından ortaya çıkan sıtma ateş, titreme, terleme, baş ağrısı, bulantı, kusma, kas ağrısı ve halsizlik gibi grip benzeri belirtilerle kendini gösteriyor.

Ölümcül hastalıkların başında gelen ve her 2 dakikada 1 çocuğun ölümüne neden olan sıtma, en çok Afrika'da görülüyor.

Sıtma nedeniyle kıta genelinde her yıl ortalama 500 bin kişi hayatını kaybederken ölenlerin yarısını çocuklar oluşturuyor.

Kaynak: AA