Dünya genelindeki karbon emisyonları, iklim krizinin başlıca nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. Dünya Yeşil Bina Konseyi’nin (World GBC) araştırmasına göre, dünyadaki karbon emisyonunun yüzde 39’u binalardan kaynaklanıyor ve kontrol altına alınmadığı takdirde 2050 yılına kadar iki katına çıkması bekleniyor.
“Binalarda karbon azaltımı artık bir tercih değil, zorunluluktur” diyen Üçay Mühendislik Teknik Hizmetler Koordinatörü Halil Büyükbaş, çeşitli uygulama yöntemleri ile binalardan kaynaklı karbon emisyonlarının yüzde 70 ila 90 oranında azaltılabileceğine dikkat çekti.
“Gezegenimizi tehdit eden iklim değişikliği ile etkin bir şekilde mücadele edebilmek için Paris Anlaşması kapsamında belirlenen hedeflere yönelik çalışmaların hızlandırılması gerekiyor. Bu kapsamda, dünyadaki karbon emisyonlarının yüzde 39’undan sorumlu olan binalarda yapılacak iyileştirmeler kritik önem taşıyor. Çünkü binalarda yapılacak iyileştirmeler ile binalardan kaynaklı karbon emisyonlarını yüzde 70 ila 90 oranında düşürmek mümkün.
Yenilenebilir enerji kullanımı
Binaların karbon ayak izini düşürmek için enerjilerini yenilenebilir kaynaklarından sağlamak gerekiyor. Bir binanın çatısını fotovoltaik (PV) sistemler ile donatarak, enerjisini güneş gibi karbon içermeyen bir kaynaktan sağlamak, karbon salınımının minimize edilmesinde önemli rol oynuyor.
5 bin metrekareden büyük yapılarda yenilenebilir enerji zorunlu
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan ve 1 Ocak 2023'ten itibaren yürürlüğe giren yönetmelik de ‘Sıfır Enerjili Bina’ konseptine geçişi, aşamalı olarak zorunlu hale getiriyor. Buna göre bir parseldeki toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan tüm binaların enerji performans sınıfının en az 'B' olacak şekilde inşa edilmesi gerekiyor. Ayrıca bu binaların kullandığı enerjinin en az yüzde 5'ini güneş enerjisi paneli veya rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılaması zorunlu tutuluyor.
Enerji verimliliği yüksek teknolojiler
Binalarda enerji verimliliği yüksek teknolojiler kullanmak da karbon salınımını büyük ölçüde azaltıyor. Bu kapsamda ele alınan ilk konu binalardaki iklimlendirme sistemleri oluyor. Çünkü iklimlendirme sistemleri, binalardan kaynaklı karbon emisyonlarının yüzde 40’ını oluşturuyor.
Isı pompası ya da birden fazla iklimlendirme cihazının kombine edildiği VRF sistemlerin enerjisini güneşten sağlamak, güneşten enerji sağlanmasa bile verimliliği yüksek sistemler oluşturularak binaların karbon ayak izini büyük oranda azaltıyor.
Üçay Mühendislik olarak, profesyonel ekiplerimiz ve yıllara dayanan tecrübelerimiz ile ticari binalara; güneş enerjisi, bina otomasyonu, iklimlendirme ve aydınlatma sistemlerinin kurulumu konusunda anahtar teslim çözümler sunup, binaların karbon ayak izini düşürüyoruz.” dedi.