Kanser taramaları hayat kurtarıyor: Erken teşhis, tedavi başarısını artırıyor
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ömer Fatih Ölmez, kanserin erken evrede teşhis edilmesinin, tedavi sürecini doğrudan etkilediğini ve hastaların yaşam süresini önemli ölçüde uzattığını vurguladı. Düzenli kanser tarama testleri, hastalığın henüz belirti göstermediği dönemde tespit edilmesini sağlayarak, başarılı bir tedavi sürecinin önünü açıyor.
Kanser günümüzde yaygınlığını artırıyor
Gerek dünyada gerekse Türkiye'de en sık karşılaşılan sağlık sorunlarından biri olan kanser, erken teşhis edildiğinde kontrol altına alınabiliyor. Ancak bunun için en temel şart, düzenli tarama testlerinin aksatılmadan yapılması. Özellikle meme kanseri, kolon kanseri ve cilt kanseri gibi türlerde, erken tespit edilen vakaların tedaviye verdiği yanıt çok daha yüksek oluyor.
"Tarama testleri sayesinde bazen yalnızca küçük bir müdahale yeterlidir"
Prof. Dr. Ömer Fatih Ölmez, Kanser Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, bilimsel gelişmelerin kanserin tanı ve tedavisinde büyük mesafe kat edilmesini sağladığını belirtti. 2000’li yılların sonunda geliştirilen Kanser Genom Atlası Projesi ile kanseri tetikleyen genetik değişikliklerin artık çok daha net anlaşılabildiğini söyledi.
Prof. Dr. Ölmez şu ifadeleri kullandı:
“Günümüzde geliştirilmiş olan akıllı moleküller ve immünoterapiler, geleneksel kemoterapi yöntemleriyle birlikte ya da tek başına kullanıldığında hastalar için çok daha yüz güldürücü sonuçlar doğurabiliyor. Ancak en etkili sonuçlar her zaman erken teşhisle elde ediliyor. Bazen hastalık o kadar erken evrede yakalanıyor ki, yalnızca küçük bir cerrahi müdahale ile kişi tamamen iyileşebiliyor.”
Kanserin oluşumunda çevresel etkenler büyük rol oynuyor
Kanserin gelişiminde sigara ve alkol kullanımı, en riskli çevresel faktörler arasında yer alıyor. Aynı zamanda güneş ışınlarına yoğun maruz kalmak, radyasyon etkisi ve zararlı kimyasallarla uzun süreli temas da kanser riskini önemli ölçüde artırıyor.
Ancak Prof. Dr. Ölmez’e göre bazen hiçbir çevresel faktör olmadan da kanser gelişebiliyor. Bu nedenle bireylerin kendi vücutlarını düzenli olarak kontrol etmeleri ve anormal bir belirti fark ettiklerinde zaman kaybetmeden uzman bir hekime başvurmaları gerekiyor.
Hangi yaşta hangi tarama testi yapılmalı?
Prof. Dr. Ölmez, kanserin önlenebilir ve erken teşhis edilebilir bir hastalık olduğunun altını çizerek, her bireyin yaşına ve risk faktörlerine göre tarama programlarına katılması gerektiğini belirtti. İşte en sık görülen kanser türleri için önerilen tarama testleri:
Meme Kanseri: 40 yaşından sonra her kadının, ailesinde risk faktörü olmasa dahi yılda bir kez mamografi çektirmesi gerekiyor.
Kolon Kanseri: 45 yaş ve üzeri kadın ve erkeklerin, her 5 ila 10 yılda bir kolonoskopi yaptırması büyük önem taşıyor.
Cilt Kanseri: Açık tenli bireyler ve güneşe uzun süre maruz kalan kişiler, yılda en az bir kez dermatoloji uzmanına görünmeli ve cilt lekelerini kontrol ettirmeli.
Tarama testleri kansere karşı en etkili savunma hattı
Düzenli yapılan kanser taramaları, yalnızca hastalığı erken tespit etmeyi değil, aynı zamanda kişilerin yaşam kalitesini korumayı da amaçlıyor. Bu testler sayesinde, hastalık henüz yayılmadan tanınabiliyor ve tedavi çok daha etkili sonuçlar veriyor.
Prof. Dr. Ömer Fatih Ölmez’in vurguladığı gibi:
"Erken teşhis hayat kurtarır. Tarama testlerini ihmal etmek, tedavi sürecini zorlaştırır. Küçük bir test, büyük bir fark yaratabilir."