Pasifik Eurasia Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Dur, Pasifik Eurasia Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erol Erkan ve Pasifik Eurasia Genel Müdürü Mehmet Altınsoy'un katılımıyla, Pasifik Eurasia'nın lojistik sektörüne yönelik gelecek planlarının paylaşıldığı basın toplantısında konuşan Dur, 2019'da lojistik sektöründe çalışmaya başladıklarında Bakü-Tiflis-Kars (BTK) hattının da açılmasıyla burada büyük bir potansiyel olduğunu fark ettiklerini belirterek, "Ülkemizin doğu coğrafyası ile olan ticaret hacmini artırmasını misyon edinerek bu işe girdik." ifadelerini kullandı.
Dur, Bakü-Tiflis-Kars hattında, ülkenin doğu coğrafyasıyla olan ticaret hacminde büyük potansiyel olduğuna dikkati çekti. Çin'in Avrupa'ya ciddi miktarda ürün sattığını vurgulayan Dur, "Bu nedenle söz konusu bölgedeki lojistik hiçbir zaman durmayacak. Rusya ile o dönemde de ticaret vardı. Hem Rusya akışı hem Türki Cumhuriyetlerinden ülkemize olan ticaret hacmi hem de Çin'in oradaki hacminden, pastadan pay almak ve milli bir misyon olarak üstümüze vazife alarak, BTK hattının etkinliğini ve verimliliğini arttırmak için lojistik sektörüne ve bu alanda işbirliklerine başladık." diye konuştu.
Dur, bu anlaşmaları gerçekleştirmek için ciddi bir diplomasi, görüşme trafiği ve öncesinde geniş bir hazırlık aşaması gerektiğinin altını çizerek, "Devletin de sonuçta kamu kurumu olarak bu projeye destek vermesiyle birlikte, ki bu çok önemliydi, hep beraber BTK hattının etkinliğini artırma misyonuyla yola çıktık. 2024'e geldiğimizde artık BTK yaklaşık yılda 1 milyon tonun taşınabildiği bir güzergah haline geldi." değerlendirmesinde bulundu. Yaptıkları hamlelerden bir tanesinin de doğu coğrafyasıyla olan ticareti batıya bağlayıp Avrupa ile konsolide etmek olduğunu dile getiren Dur, bu süreçte Avrupa'nın önde gelen lojistik firmalarıyla da ciddi anlaşmalar yaptıklarını söyledi.
- Türkiye'nin 2053 vizyon planı
Dur, Türkiye'nin 2053 vizyon planına değinerek, uluslararası taşımacılıkta şu anda demir yolunun aldığı payın yaklaşık yüzde 1 bandında olduğunu vurgulayarak, orta vadede önce yüzde 3'e sonra yüzde 5'e çıkarmak gibi makro hedefler olduğunu söyledi.
2023'te BTK hattının Kars sınırından Tiflis'e kadar olan bölümünde olan bir kapasite artırım çalışması başlatıldığını ve bir yıl sürdüğüne işaret eden Dur, şunları kaydetti: "Bu hat 2019'da başlamıştı, ilk Çin trenleri, ilk Rusya ihracat treni, Eti Maden'in yükünü ilk defa Çin'e göndermiştik. Trenleri gerçekten karşılıklı çalıştırmaya başladığımız bu hat, kapasite artırım çalışmaları nedeniyle bir sene kısmi kesintiye uğradı, ama Haziran 2024 itibarıyla modernizasyon çalışmaları tamamlandı ve yeniden faaliyete başladık. Biz bu dönemde kesintisiz iş yapabilmek adına Karadeniz'de işletilecek bir gemi satın aldık. En azından hattın kesintiye uğradığı bu dönemde, Batum limanlarından Karasu'ya ya da Samsun üzerinden Mersin'e inmek için böyle bir yatırım yaptık. Bunun haricinde de o alanlarda terminal yatırımları yapmıştık."
Dur, "2024 bizim açımızdan, söz ettiğim kapasite artış çalışmalarının tamamlanmasıyla yılın ikinci yarısı itibariyle hızlı ciro artışının gerçekleştiği bir dönem oldu." dedi.
Avrupa taşımalarının yaklaşık 2 yıldır zaten portföylerinde olduğunu, Halkalı'dan düzenli olarak tren seferleri yapıldığının altını çizen Dur, Avrupa taşımaları kapsamında yaptıkları ikinci bir çalışmanın da törenle uğurladıkları Avrupa treni olduğunu hatırlattı. Demiryolu tren işletmecisi (DTİ) olduklarına dikkati çeken Dur, şu değerlendirmelerde bulundu: "2017'de özel sektörden iki şirket daha DTİ oldu. Bunların da kuruluş amacı yurtiçindeki kendi yüklerini kendi ekipmanları, vagonları ve lokomotifleriyle taşımaktı. Aslında DTİ'ler temel olarak, alt yapı yani rayları kullanma hizmetini TCDD'den satın alıyorlar. Tükettikleri elektrik parasını TCDD'ye ödüyorlar. Lokomotif ve vagonları kendileri kiralıyor ya da satın alıyorlar. Personeli de kendileri istihdam ediyorlar. Biz de bu yıl yaklaşık 1,5 yıldır süren çalışmaları tamamlayarak, müsaademizi aldık. 18 Ekim itibarıyla ilk trenimizi Avrupa'ya uğurladık ve sonuçta Türkiye'de özel sektördeki üçüncü DTİ olduk. Bütün sektörlere kapımızı açarak Avrupa'yı da merkeze oturttuğumuz bir DTİ sistemi kurduk."
Dur, Pasifik Eurasia olarak sektöre hizmet ettiklerini söyleyerek, "Bugün Halkalı'dan Avrupa'ya trenlerle kendi işlettiğimiz lokomotif ve vagonlarla, kendi personelimiz ile taşımacılık yapıyoruz. Bu hem sektör hem şirketimiz hem de ülkemizdeki demiryolu taşıma hacminin artması için önemli bir adımdı." şeklinde konuştu.
- "Ülke olarak önümüzde güzel bir fırsat var"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in demiryoluna yatırım yapılacağı yönündeki açıklamalarına değinen Dur, şu şekilde konuştu: "2053 vizyon planında uluslararası demiryolu taşımacılığında ülkenin payı artacaksa, bu yatırımı yapmak zorundayız. DTİ olmanın bizim için şöyle bir güzelliği var. Biz zaten mevcutta Avrupa'ya yapılan uluslararası taşımaların yüzde 30'una yakınını Pasifik Eurasia olarak yapıyoruz. DTİ olarak iş hacmimizi büyütmeyi ve kapasitemizi yüzde 45-50 daha artırmayı hedefledik. Özel sektörün dinamizmiyle birlikte daha efektif, daha verimli çalışabiliriz."
Lojistik sektöründe en önemli unsurlardan biri kesintisiz taşıma koridorlarını geliştirmek olduğuna işaret eden Dur, Çin ve Batı arasında da farklı lojistik koridorlar mevcut olduğunu vurguladı. Dur, "Kuzey koridoru dediğimiz Kazakistan'dan Rusya'ya oradan Ukrayna'ya ve oradan da Avrupa'ya ulaşan bir kuzey hattımız var. Kuzey hattı yılda 15 bin civarında tren seferi taşıması yapılabilen oturmuş bir koridor. Çin'den ağırlıklı çıkış yolu deniz. Ama Süveyş Kanalı'nda yaşanan jeopolitik gerginlik, transit sürelerin uzamasına bazı müşterilerin oraya girmesine müsaade edilmemesinden kaynaklı maliyetlerin artmasına sebep oldu. Bugün ülke olarak önümüzde güzel bir fırsat var, 'orta koridor'. Kuşak Yol Girişimi, Çin'in başlattığı, ülkelerin desteklediği orta koridor güzergahı için ortaya çıkarılmış değerli bir proje. Asya ile Avrupa'yı bağlayan yerdeyiz. Kuzeyde zaten devam eden bir savaş var. Bu nedenle orta koridor çok ön planda." değerlendirmesinde bulundu.
Koridorların gelişimi için Çin'i ziyaret ettiklerini vurgulayan Dur, iki çerçeve antlaşması imzaladıklarını belirterek, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Bunlardan bir tanesi Chongqing ile yapıldı. Lojistik anlamda ciddi bir hacmi var. Chongqing ile yaptığımız görüşmede, çerçeve sözleşmesi içerisinde karşılıklı tren seferleri anlaşması imzaladık. Önce münferiden taşımalara başladık, Chongqing'den trenler gelmeye başladı. En son 7 Kasım itibarıyla Chongqing'den blok tren çıkmaya başladı. Bu çok önemli bir gelişme. Daha önce kuzey koridorunu kullanan eyaletler ve platformlar orta koridora yönelmeye başlıyorlar. İkinci olarak Yiwu şehri, bu şehir e-ticaretin kalbi. Amazon, Temu, Tiktok gibi birçok e-ticaret firmasının burada faaliyetleri var. Sınır ötesi ticaret birliğine üyeler. Orta koridoru bizimle kullanabileceklerine dair iş birliği çerçeve sözleşmesi imzaladık. Her iki anlaşmanın temelinde de bir felsefe var o da Türkiye'yi lojistik bir hub (merkez) yapmak."