Magazin Kaynak: Haber Merkezi 06.04.2024 13:33

"Bay Sinema"ya hüzünlü veda

Yapımcı ve yönetmen Türker İnanoğlu (87), Maslak Show Center'da düzenlenen veda töreninin ardından Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrası Kanlıca'daki aile mezarlığına defnedildi.
"Bay Sinema"ya hüzünlü veda

Türk sinemasının 'Bay Sinema' olarak tanıdığı yapımcı ve yönetmen Türker İnanoğlu, tedavi gördüğü hastanede salı akşamı hayatını kaybetti. Kurucusu olduğu Erler Film ile yaşamı boyunca sayısız film ve dizi projesine imza atan Türker İnanoğlu için dün veda töreni düzenlendi. Türker İnanoğlu’nun naaşı 2005 yılında Maslak’ta kurduğu Maslak Show Center’ın (TİM) sahnesine getirildi. 87 yaşında vefat eden yapımcıya veda etmek isteyen yakınları ve sanatçı dostları TİM’e akın etti. Türker İnanoğlu’nun eşi Gülşen Bubikoğlu, oğlu İlker İnanoğlu, kızı Zeynep İnanoğlu ve torunu Mavi, törende hazır bulundu. Veda töreni Türker İnanoğlu’nun hazırladığı, kendi hayat hikayesinin anlatıldığı barkovizyon gösterisi ile başladı. Sunuculuğunu İnanoğlu’nun damadı Cüneyt Özdemir’in yaptığı törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü ve oyuncu Tamer Karadağlı, Sinema Genel Müdürü ve yapımcı Birol Güven, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, oyuncular Hülya Koçyiğit, Zafer Ergin, Sezer İnanoğlu, Ali Sunal, Kerem Alışık, Gül Sunal, Müjdat Gezen, Cem Yılmaz, Şevket Çoruh, Özgür Ozan, Nehir Erdoğan, Bekir Aksoy, Erol Evgin, İlker Aksum, yapımcı Fatih Aksoy ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç başta olmak üzere çok sayıda kişi katıldı.


'Türker İnanoğlu sergisi açmaya karar verdik'


Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Atlas Sineması Müzesi'nde Türker İnanoğlu sergisi açılacağını açıkladı: "Ben Türker Abi'yi Atlas Sineması müzesi sırasında tanıma fırsatı buldum. O sıralarda Türker Abi Atlas Sineması'nda bakanlığımızın kiracısıydı. Kendisini ziyaret edip proje konusunda bilgilendirdim görüşmelerini aldım. Hiç tereddüt etmeden 'Sayın Bakanım bir an önce başlayın elimden ne geliyorsa desteği vereceğim' o gün anladım Türker Abi'deki sinema aşkını. Yaklaşık üç ay önce Atatürk Kültür Merkezi'nde bir araya geldik. Zaman zaman sağlığı izin verdiği anlarda kültür ve sanat konusunda görüşlerini alıp fikirlerini sunmasını istiyorduk. Çok faydalı ve değerli bir insandı. Beyazperde sevdalısıydı diyebilirim. Sinema emekçisi olarak çıktığı bu yolda çok büyük sıkıntılar çekmişti, bu sıkıntıları unutmayıp, sinema emekçileri için elini taşın altına koymayı bilmişti. Gençlere de değer verip her zaman arkalarında durdu. Biz camianın onu hiçbir zaman unutmayacağını biliyoruz. Haziran ayında Atlas Sineması Müzesi'nde Türker İnanoğlu sergisi açmaya karar verdik. Ben bir insanın en büyük eserinin yetiştirdiği insanlar olduğuna inanıyorum."

 

'İçimden parça kopmuş gibi hissediyorum'


İlker İnanoğlu, babasından duygu dolu söylerle bahsetti: "Çok mükemmeliyetçi bir adamdı. 18 yaşından beri kendisini sağlık sebebinden dolayı Amerika'ya hastaneye giderdik. Son zamanlarda suratında kanser vardı, alınması için giderdik. En son alınmış, çapraz bir bandaj vardı otele geldik asansöre bindik, başkaları da vardı. Tam düğmeye basacaktım kendi basmaya kalkınca, 'İzin ver ona da ben basayım' dedim. Millet bize güldü. O kadar her şeyi kendi yapmak isteyen biriydi. Çok sert babaydı. Karşında halen çocuk gibiyim. Vefat ettiği zaman, rahatlarım baskı kalkar zannediyordum üstümden ama çok zormuş. İçimden parça kopmuş gibi hissediyorum. Bu kadar üzüleceğimi tahmin etmiyordum. Baba seni çok seviyorum, mekânın cennet olsun" dedi.


'Çalışkan, disiplinli ve gururluydu'


Türker İnanoğlu’nun kızı Zeynep İnanoğlu, "Babam önemsediği konuları kimseye emanet etmezdi. Bugünü de kendisi planladı. Vefat durumunda benim yurt dışında olacağını tahmin etmişti. Oradan uçağa yetişmem ve buradaki cenaze detaylarının üzerinden birkaç kez geçmiştik. Bütün planlamalar ve hazırlıklar acıyı hiçbir benze azaltmıyormuş. Her zaman detaylara hakimdi. Çalışkan, disiplinli ve gururluydu. Duygularını göstermemekle beraber, aşırı duygusaldı. İşine, mesleğine ve çalışma arkadaşlarına aşırı bağımlıydı. Çok insana dokundu, çok eser bıraktı. Durmadan üretti. Burada sizleri görse çok mutlu olurdu, tam istediği veda... Baba beni duyuyorsan ve hissediyorsan, 'Seni sevdiğimi ve özleyeceğimi' bilmeni istiyorum. İsminin ve anıların bizlerle yaşaması için elimden gelen her şeyi yapacağım" şeklinde konuştu.


'40 yıldır mücadeleyi birlikte verdik'


50 yıldır birlikte olduğu eşi Gülşen Bubikoğlu, "40 yıldır mücadeleyi birlikte verdik. Hastalık olarak zorlu zamanlardan geçtik. Belki huzur bulduğu için mutluyum" dedi.


'İlk arkadaşımdı'


Ali Sunal, "İlk arkadaşım ve dostlarımdan biriydi. Babamla şeker bir arkadaşlıkları vardı. Müthiş anlaşıyor ve gülüyorlardı. Sonra bir anda iş konuşuyorlar ve o proje olmuyor, beraber çalışmıyorlardı. Çalışıyorlar, çalışmıyorlar ama dostlukları bozulmuyordu. Türker Abi sonra beni keşfetti. Onun ilgisini çektim. Benimle arkadaşlık kurdu ve sohbet etmeye başladı. Aramızdaki müthiş yaş farkına rağmen, beni herhalde en ilgili, dikkatli ve güzel dinleyen insandan biriydi. 'O koca adam bende ne buluyor' diye düşünmüştüm. Beni birgün evden alıp, enerjisi güzel olan evlerine gitmiştim, yatılı misafir ettiler. Karanlıkta uyuyamıyordum. Uykuya dalana kadar yanımda duran ve masal okuyan biriydi. Patron ve otoriter biriydi Türker Abi ama ben o yönünü görmedim. Çocuk gibi benimle sohbet edendi. Kendi seçtiğim ilk arkadaşım olabilir Türker Abi... Bana bu güzelliği yaşattığı için teşekkür ediyorum" dedi.


'Bugün bir devir kapandı'


Hülya Koçyiğit, "Türk sinemasına değerli katkıları var. Çalışma hayatımız düzensiz ve dengesizdi. Dönem dönem sinema çıkmazlara giriyor. Bunun halletmesi için elbetteki Türker İnanoğlu, enerjisiyle herkesi toparlayan bir kimlikti. Alıyor bizi toparlıyor Ankara'ya götürüp Kültür Bakanlığı ve Süleyman Demirel'i ziyaret ediyoruz. Allah rahmet eylesin Süleyman Demirel bize, 'Tek tek gelirseniz olmaz. Örgütlenin, ne istediğiniz tespit edin öyle gelin' diyor. Arkasından sosyal ve siyasal kargaşa  yaşıyoruz. Ülkemizde hiç ummadığımız darbeler oluyor. Sonra Turgut Özal döneminde tekrar Türker'in bizi toparlamasıyla mecliste kanunlar çıkması için çaba sarfediyoruz. O bir sinema aşığı ve tutkunuydu. Sinema için yapmadığı yok. Onun emeklerine çok büyük saygı duyorum. Bugün bir devir kapandı. Öyle güzel eserler bıraktı ki..." diye konuştu. Koçyiğit, "Türk sinemasının ilerlemesi için çok çaba sarfetti. 'Bay Sinema' denmesini hak etmiş. Hepimize huzur veren ve her aradığımızda sorunlarımızı halledilmesi için özen gösterin biriydi. En son hastanede ziyaret etmiştim. Üzgün ve kırgındı. Çok uzun yıllar sağlık dorunu yaşamıştı ama öylesine yaşam enerjisi vardı, teslim olmaya niyeti yoktu" açıklamasını yaptı.


'Keşke bir Türker İnanoğlu daha olabilseydi'


Cem Yılmaz, "90'lı yılların ortasında Meltem Cumbul şov yapıyordu. Beni çağırmıştı beni orada izlemiş. Meltem'e, "Kızım mahalleden arkadaşlarını niye bu talk-show'a çağırıyosunuz. Yok muydu tanıdık birileri' demiş. İlk öyle tanışmıştık. Bu sahnede 2003'ten beri bin küsür defa sahneye çıktım. Çoğunda kulise geldi. 'En çok seni seviyorum' derdi. Buna inandırırdı insanı... En çok beni seviyor zannediyordum. Diğer meslektaşlarım ve büyüklerimden duyduğum, birçok kişiyi seviyormuş ve birçok kişi onu gönülden seviyormuş. Kuliste kendisinin kari yerinde ve pozisyonunda olan hiç kimseden beklenmeyecek şekilde sahneye çıkacak sanatçının yanına gelip, 'Bir ihtiyacın var mı?' diye sorardı. Keşke şimdi sorulsa bu soru, 'Evet bir ihtiyacımız var keşke bir Türker İnanoğlu daha olabilseydi'..." ifadesini kullandı.


'Kendisi sinemaydı'


Kerem Alışık, "Çocukluğumdu. Kendisi sinemaydı. Sinemaya yaşam verdi. Sinema salonunu terk edince, film başlamaz. Film şeridi koptu. Son ana kadar üreten biriydi" dedi.


'Kendisini büyük saygıyla anıyorum'


Zafer Ergin, "18 senedir beraber 'Arka Sokaklar'da yürüdük. Büyük bir kayıp. Bıraktığı her şeyde kendisine yakışır büyüklüktü. Okul, vakıf ve sinema çalışmaları... Kendisini büyük saygıyla anıyorum. Bıraktıklarıyla yaşıyorlar" ifadelerini kullandı.


'Türk sinemasının duayeniydi'


Erol Evgin, "40 yılı aşkın süredir birlikte çok çalışmalar yaptık. Türk sinemasının duayeniydi. Televizyona da çok işler bıraktı. En son Safranbolu Üniversitesi ile ilgili projelerini göstermişti bana. Çok titizdi, çok disiplinliydi. Ben her yıl burada konser veririm. Salon beni büyüler her seferinde. Onu arardım ‘ne kadar güzel bir salon yapmışsın’ derdim. Senin ekibin çok iyi derdim. ‘Askeri disiplin almış onlar’ derdi bana. Ailesine, sevenlerine, sinema ve televizyon dünyasına baş sağlığı diliyorum" dedi.


'Kariyerimin gidişatını değiştirdi'


İlker Aksum, kariyerinde önemli bir yeri olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: "Beni 1995 yılında hemen kanatları altına aldı, kariyerimi belirledi. ‘Yabancı Damat’ adlı dizide bana rol vererek kariyerimin gidişatını değiştirmiştir. Türkiye’nin en büyük yapımcısı, tiyatroya büyük katkıları olan bir insandı. Bir daha onun gibisinin geleceğini düşünmüyorum."


'Seyahatlerde hep başroldü'


Gül Sunal, "Sinemacı olarak çok takdir ettiğimiz bir dostumuz. Ama ben onun daha çok mutfakta yemek yapan, komik, yaramaz bir çocuk gibi aile hayatını çok özleyeceğim. Gelirken Ali ile onları konuştuk. Birlikte seyahatlerimiz oldu. O seyahatlerde hep başroldü. Onu hep komik, güzel, yaramaz bir çocuk olarak hatırlayacağım" diye konuştu.


'Çoğumuza babalık etti Türker Abi'


Nehir Erdoğan, "Tüm Türkiye’nin başı sağ olsun. Ben sadece mesleğimde çok önemli dokunuşları olan bir büyük bir çınarı kaybetmedim, bir çoğumuza babalık etti Türker Abi. Yarattığı karakterler de babasını kaybetti. Layığıyla görevimizi yapmaya çalışacağız. Belki Yeşilçam’ın son çınarıydı. Bir devir onunla değişiyor. O insanlar yetiştirdi, sadece oyuncular değil. Ben çok şanslıyım. Onun yetiştirdiği gibi sürdüreceğiz inşallah” dedi.


'Büyük insandı'


İlyas Salman, "Büyüğümüzü kaybettik. Yeşilçam'ın büyük direği gitti. Bir nesli kaybediyoruz yavaş yavaş... Geçenler Şener Şen'le konuşuyordum. Komedi sahnesinde ben, Şener ve Metin Abi kaldık. Türker Abimizi kaybetmekten çok mutsuzum. Büyük insandı. Çok büyük hizmetleri oldu" diye konuştu.

 

DOSTLARI UĞURLADI

 

TİM’de gerçekleşen veda töreninin ardından Türker İnanoğlu’nun naaşı omuzlara alınarak kurucusu olduğu salondan uğurlandı. Türker İnanoğlu için Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde cenaze namazı kılındı. İnanoğlu’nun cenazesi siyaset, iş ve sanat dünyasından birçok insanı bir araya getirdi. Cenaze namazına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sanatçılar Hülya Koçyiğit, Orhan Gencebay, Hülya Avşar, Nuri Alço, İlyas Salman, Mehmet Ali Erbil, Wilma Elles, İlker Aksum, Hamdi Alkan, Erkan Petekkaya, Naz Elmas, Emre Kızılırmak, Arka Sokaklar dizisinin oyuncuları, Yapımcılar Timur Savcı, Mehmet Yiğit Alp, iş insanları Bülent Eczacıbaşı, Ali Koç, Nevbahar Koç gibi çok sayıda tanınmış sima katıldı. Türker İnanoğlu’nun cenazesi öğlen vakti kılınan cenaze namazından sonra Kanlıca Aile Kabristanlığına defnedildi.


Orhan Gencebay, "Abimizi kaybettik. Bu dünyada görevini en üst düzeyde ve başarıyla yapan abimizdi. Sinemamıza ve sanatımıza katkıları oldu. Sinemayla ilgili ne varsa bilen birisiydi" dedi. 


Hülya Avşar, "Çok önemli birini kaybettik. Yaşı ne olursa olsun her yaşta hep bize dokunan tarafı vardı. Zaten aile gibiydik. Çok üzgünüm. Kendisine her zaman saygı durduran biriydi. Mekânı cennet olsun" diye konuştu.

 

Hamdi Alkan, “Tüm Yeşilçam emekçilerinin başı sağ olsun” dedi.

 

Hülya Koçyiğit, tabutun başına gelerek uzun süre dua okudu.