“Daha Yeşil ve Temiz Bir Esenyurt” mottosuyla yola çıkan Esenyurt Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında belediye bünyesindeki Atık Getirme Merkezi’nde farkındalık etkinliği düzenledi. Etkinliğe katılan öğrencilere atık odaları tek tek tanıtılarak kullanım amaçları anlatıldı. Programa katılan Başkan Prof. Dr. Ahmet Özer, naylon poşetler yerine çok kullanımlık ürünleri teşvik etmek amacıyla öğrencilerle birlikte bez torbaları boyayarak farkındalığa katkı sağladı. Merkezde bulunan geri dönüştürebilir atıklardan yapılmış tasarımların sergilendiği Atık Getirme Müzesi’ni inceleyen öğrenciler, etkinliğin ardından Başkan Özer ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
Öğrencilerin çevre konusunda bilinç kazanması için GAP projesinde yer aldığı yılları anlatan Başkan Prof. Dr. Ahmet Özer, “Ben GAP'ta genel sekreterlik yaptım. Şimdi olduğu gibi o zaman da çevreye karşı çok duyarlıydım. Çevre sorunları ile ilgili çalışmalar yaptım ve 1992 yılında çevre ödülü aldım. Şu ana kadar aldığım en kıymetli ödül bu. Ebette ki bunu ödül almak için yapmadım, zaten çevre ile ilgili çalışmalar yapıyordum. Birileri de bunu gördü, değerlendirdi ve bu ödüle beni layık gördü. Ben sizlerin de çevreye sahip çıkmanızı istiyorum. Her biriniz çevre konusunda gelecekte mutlaka bir ödül sahibi olmalısınız. Bununla ilgili Birleşmiş Milletlerin, Gündem 21 ve Habitat toplantılarına katıldım. Habitat toplantısının ilki 1976 yılında Kanada'nın Vancouver kentinde, ikincisi ise 1996 yılında İstanbul'da yapıldı. Ben bu toplantıların Türkiye delegesi oldum ve ülkemi temsil ettim” şeklinde konuştu.
“Dünyanın kurtuluşu artık sizlerin elinde”
Öğrencilere “Dünyanın kurtuluşu artık sizlerin elinde” diyen Özer, geri dönüşümün önemine değinerek şöyle devam etti: “Bu kadar hızlı sanayileşmenin, çevreyi kirletmenin kimseye bir yararı olmayacağını, bizi hasta edeceğini, hasta toplumun da zengin olmasının bir öneminin olmadığının farkına vardık. Onun için çevreye dört elle sarıldık. Birleşmiş Milletler, 5 Haziran'ı Dünya Çevre Günü olarak ilan etti. Özellikle de sizin çağlarınızdaki öğrenciler için farkındalık etkinliği oluşturduk. Çünkü biz şimdi başlasak sizinle ancak on sene, yirmi sene sonra bu dünyayı temizleyebiliriz. Bu bir günde, üç günde olacak bir şey değil. Bunun için önce zihniyetimizi değiştirmemiz lazım. Kesinlikle doğaya, çevreye karşı duyarlı olmamız lazım. Doğayı, çevreyi, hayvanları sevmemiz lazım. Tükettiğimiz şeylerin atıklarını da geri dönüşümün olduğu yerlere vereceğiz. Bazı atıklardaki gazlar ozon tabakasına çok büyük zararlar veriyor. Dolayısıyla dünyamız hızla ısınıyor, buzullar eriyor. Buzullar eriyince denizlerin seviyesi yükseliyor, iklim değişiyor ve giderek dünyamız ısınıyor. Böyle giderse 20-30 sene sonra dünya yaşanamaz hale gelecek. Onun için bu dünyanın kurtuluşu artık sizlerin elinde.”