Kültür Sanat Kaynak: Mustafa Ercan ORTAÇ 14.04.2024 07:00

34 sanatçının eserleri ile sanatseverlerle tekrar buluşuyor

Çoğunlukla tuval üstüne yağlı boya resim yapıldığı 1970'li yıllarda baskı resmi anlatan, atölyeler kuran, atölyelerde baskıresmi öğrenen ve üreten sanatçılara kucak açan Süleyman Saim Tekcan'ın "IMOGA'NIN ÖLÜMSÜZLERİ" Sergisi İstanbul Lale Vakfı'nda açılıyor.
34 sanatçının eserleri ile sanatseverlerle tekrar buluşuyor

“IMOGA’NIN ÖLÜMSÜZLERİ” Sergisi’nde Süleyman Saim Tekcan’in atölyelerinde ve müzede üretim yapmış ve bugün aramızda olmayan Elif Naci, Nurullah Berk, Zühtü Müridoğlu, Eren Eyüboğlu, Veysel Erüstün, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Emin Barın, Ferruh Başağa, Cihat Burak, Avni Arbaş, Turhan Selçuk, Neşet Günal, Mehmet Pesen, Nedim Günsur, Adnan Turani, Nevzat Akoral, Tosun Bayrak, Adnan Çoker, Sadi Diren, Melike Abasıyanık Kurtiç, Semih Balcıoğlu, Burhan Doğançay, Erol Akyavaş, Ali Teoman Germaner (Aloş), Gündüz Gölönü, Özer Kabaş, Burhan Uygur, Yusuf Katipoğlu, Gül Derman, Ali İsmail Türemen, Balkan Naci İslimyeli, Kadri Özayten, Şenol Yorozlu ve Mehmet Koyunoğlu’nun baskı resimleri ve fotoğrafları yer alıyor. 

“IMOGA’NIN ÖLÜMSÜZLERİ” Sergisi 16 Nisan – 6 Mayıs 2024 tarihleri arasında İstanbul Lale Vakfı’nda gezilebilir. 

Süleyman Saim Tekcan: “IMOGA imece ruhuyla hayat bulmuş bir yaşam alanıdır. Burada sanatçıların ellerinin ve yüreklerinin izini sürersiniz, kokusunu duyarsınız. İnsan emeği ve insana sevgi var IMOGA’nın mayasında.” 

Süleyman Saim Tekcan öğrencilik yıllarından itibaren kişiliği ve aldığı eğitimin bir karışımı olarak öğrenmeye, öğretmeye ve paylaşmaya olan tutkusu hiç bitmeyen bir sanatçı. Bildiği baskıresim tekniklerini sanatçı arkadaşları ile paylaşırken ve üretmeye devam ederken, tüm bunların arkasında en az sanat üretmek kadar değerli bir amaç olduğunu söylüyor. O da sanat eserlerinin belli bir alıcı kesimin elinden çıkıp tüm evlere girebilmesine olanak vermek. 

Süleyman Saim Tekcan ilk atölyesini 1970’li yılların başında kuruyor. Bu ilk atölye üzerine düşen görevi başarıyla yerine getirirken daha fazla imkâna sahip olan bir atölye daha açılıyor. İkinci atölyenin başarısı gittikçe çoğalan sanatçılarıyla daha da artıyor. Gün gelip daha büyüme ihtiyacı ortaya çıkınca atölye müzeden önceki son durağı olan Çamlıca Sanat Evi’ne taşınıyor. Çamlıca Sanat Evi hem atölye, galeri, sanatçı misafirhanesi hem de Tekcan ailesinin evi olarak hizmet verdiği için önceki atölyelerden çok farklı. İstanbul’un sanat hayatına çok önemli katkıda bulunan Çamlıca Sanat Evi’nde üretilen işlerin çoğalması ve sanat eserlerini ziyaretçilerle paylaşma ihtiyacı bu oluşumu 2004 yılında IMOGA’ya, yani Istanbul Museum of Graphic Arts’a (İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi) taşıyor. 

 

IMOGA halen, üretim süreci ve araçlarını tanıma, atölye çalışmalarına katılma, sanatçılarla bir araya gelme fırsatları, kaynak yayınlar gibi tüm eğitici imkanları kapsayan uluslararası standartlarda müze yapılanması ile ziyaretçilerine eşsiz sanat deneyimi sunmaya devam ediyor.