Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin çağrısıyla ilgili, "Sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle tutmanı, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, emperyalizmin uşaklığını, Türkiye düşmanlarının maşalığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz." dedi.

Erdoğan, "(Terör) Allah'ın izniyle bu meseleyi ülkemizin gündeminden tamamen çıkartarak millete hizmetle geçen 40 yıllık siyasi hayatımızı taçlandırmak niyetindeyiz." dedi.

"Devlet Bey, tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle tarihe istikamet çizen bir liderdir"

Terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek, Türkiye’yi kardeşlik ekseninde büyütmek için bugün önümüze bulunmaz bir imkan çıkmıştır. Buradan Cumhur İttifakı’ndaki yol arkadaşımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye tüm Milliyetçi Hareket Partisi camiasına, grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum.

Devlet Bey, tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle, cesur çıkışlarıyla, akıl dolu düşünceleriyle daima tarihe not düşen, tarihe istikamet çizen bir liderdir. Kendisi her fırsatta anlayabilenler için, mazrufa odaklanma iradesi gösterebilenler için, vatan sevgisinin, millet sevgisinin, cumhuriyet aşkının, en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu, ne manaya geldiğini en açık, en sarih, en çarpıcı şekilde izah etmiştir.

"Bizim muhatabımız milletimizdir"

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı’nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır. Buna karşılık ülkenin ve milletin ortak çıkarları yerine kendi şahsi ve zümrevi gündemlerinin peşinde olanlar her zamanki gibi tutarsızlık ve boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir.

Şunu bilmesini isterim ki bizim muhatabımız milletimizdir. Milletimizin de Türkiye'nin terör kamburundan kurtulması, dünyada ve bölgesinde yaşanan istikrarsızlıklardan uzak kalması noktasında gereken adımları yaklaşımımızı desteklediğini biliyoruz. Gerisi lafügüzaftır. Tabii bu arada şu hususun altını özellikle çiziyorum. Bizim Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamaz da. Israrla bizimle muhatap olmaya çalışma gayretleri, iplerini ellerinde tutan patronlarına kendilerini ispat uğraşından başka bir şey değildir. TUSAŞ'a yapılan kalleş ve alçakça saldırı, bir kez daha göstermiştir ki teröristin anlayacağı yegane dil, terörle tavizsiz mücadeledir.

"Biz bundan zatıaliniz rahatsız oluyor diye attığımız adımlardan geri durmayacağız"

Coğrafyamız bir ateş çemberine dönüşmüşken, terör örgütünün mensupları Esenyurt’u kasıp kavururken bundan niye rahatsız oluyorsun? Bundan rahatsız olmayacaksın. Tam aksine burada mevcut yönetime destek vereceksin. Biz bundan zatıaliniz rahatsız oluyor diye attığımız adımlardan geri durmayacağız. Bölgemizde sınırlar yeniden çizilmek istenirken, ezeli kardeşliğimizi ebedi olarak muhafaza etmek yolunda bizim asli muhatabımız unutma, bizzat Kürt kardeşlerimizin kendisidir.

Sayın Özel, benim Kürt kardeşim artık 40 yıldır bölücü terör örgütü üzerinden sanhenelen oyunu görmektedir. Bölücü terör örgütünün önceki gün Avrupa’da yaptığı gösteride örgüt paçavraları yanında İsrail bayrağı da sallandığını görüyor. Bunu sen de göreceksin. Hangi Kürt kardeşim bu alçakça işbirliğini görmezden gelebilir? Kudüs’ün işgalcileriyle, bebek katilleriyle, soykırımcılarla, emperyalistlerle yan yana yürüyenler, bundan gocunmayanlar, utanmayanlar, Kudüs fatihi Selahaddin Eyyubi’nin torunları olamazlar.

Bakan Işıkhan'dan açıkladı: Emeklilik şartları değişecek mi? Bakan Işıkhan'dan açıkladı: Emeklilik şartları değişecek mi?

"Bu Cumhuriyet bizim, hepimizin, 85 milyonun tamamının Cumhuriyetidir"

Çatısı altında bulunduğumuz bu aziz Meclis 23 Nisan 1920'de Ankara'da faaliyetlerine başlamış, Kurtuluş Savaşı'mızı sevk ve idare etmiş, zaferin ardından 29 Ekim 1923'te de Cumhuriyeti'mizi ilan etmiştir. Cumhuriyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında milletimizin temsilcilerinin onayıyla, milletimizin ortak kararı olarak vücut bulmuştur. Burada şu noktanın altını öncelikle tekrar çizmek isterim. Cumhuriyet belli bir şahsın, belli bir zümrenin, belli bir kitlenin, belli bir mezhebin, meşrebin, etnik kökenin Cumhuriyeti değildir.

Bu Cumhuriyet zenginin olduğu kadar yoksulun da Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet Batılı'nın ne kadar, Güneyli'nin Cumhuriyeti ise o kadar da Kuzeyli'nin, o kadar da Doğulu'nun Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, Alevi'nin de Sünni'nin de Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet sağın da solun da Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, çoğun da azın da Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, inancı, düşüncesi, yaşam biçimi, hayat tarzı her ne olursa olsun kendisini bu vatanaa, bu millete, bu topraklara ait hisseden her bir ferdin Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, Türk'ün de Cumhuriyetidir, Kürt'ün de Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, "Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bir vatandaşıyım" diyen Laz'ın, Çerkez'in, Arap'ın, Rum'un, Roman'ın yani vatan topraklarında yaşayan herkesin, her bir ferdin Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet bizim hepimizin eseridir. Öyleyse bu Cumhuriyet bizim, hepimizin, 85 milyonun tamamının Cumhuriyetidir.

"Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak ayrımcılık yaptılar, zulmettiler, ötekileştirdiler"

Ben inanıyorum ki bu topraklar üzerinde yaşayan, bu topraklara vatandaşlık bağıyla bağlı olan hiç kimsenin Cumhuriyetle, Cumhuriyet fikriyle bir meselesi, bir sorunu, bir problemi yoktur. Geçtiğimiz bir asır boyunca yaşadığımız sorunlar Cumhuriyetten değil, Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak zulüm edenlerden, onu istismar edenlerden, ona ihanet edenlerden kaynaklanmıştır. Evet bunu yaptılar. Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak ayrımcılık yaptılar, zulmettiler, ötekileştirdiler. Cumhuriyet fikrinin ardına gizlenip bu ülkenin huzuruna, birliğine, dirliğine, ezeli ve ebedi kardeşliğine en büyük zararı verdiler.

"Cumhuriyetimiz birdir, bütündür, güçlüdür, dimdik ayaktadır"

Aziz milletimiz o engin ferasetiyle, o sınırsız basiretleriyle her şeyin farkındadır. Milletimiz tüm olumsuzluklara rağmen hem Cumhuriyet fikrine hem de onu ete kemiğe büründüren Türkiye Büyük Millet Meclisine sımsıkı sahip çıkmış, korumuş, kollamıştır. Bugün Cumhuriyetimiz 85 milyon vatandaşımızın ortak yuvası olarak birdir, bütündür, güçlüdür, dimdik ayaktadır. Hem aziz milletimiz için hem de geniş coğrafyamız için umuttur, güvendir.

"Cumhuriyet aydınlık geleceğimizdir"

Şehitlerimizin kanından rengini alan ay-yıldızlı al bayrağımızla birliğimizin, kardeşliğimizin adeta temel felsefe metni olan İstiklal Marşı'mızla Cumhuriyet aydınlık geleceğimizdir. Cumhuriyet fikrini, Cumhuriyet ruhunu Allah izin verirse ebet müddet korumaya, kollamaya, yaşatmaya devam edeceğiz.

Kaynak: Haber Merkezi