Küresel emtia piyasaları, bakır fiyatlarındaki sert yükselişle birlikte adeta yeni bir döneme giriyor. Elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji yatırımları nedeniyle stratejik önemi artan bakır, bazı analistler tarafından "yeni petrol" olarak lanse edilmeye başladı. Ancak bu cesur öngörü, başta ABD olmak üzere birçok ekonomide petrolün halen vazgeçilmez oluşu sebebiyle şimdilik tartışmalı bir iddia olarak görülüyor.
ABD’nin Tarife Kararları Bakırda Rekorları Tetikledi
Bakırın ons fiyatı, ABD’nin ithalata yönelik vergi tehditleriyle 5,33 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesini test etti. ABD’nin, bakır ithalatını ulusal güvenlik riski olarak değerlendirmesiyle başlayan süreç, piyasada panik alımlarını tetikledi. Aynı dönemde Çin'de, emlak sektöründe yaşanan dalgalanmalara rağmen elektrikli araç ve yeşil enerji yatırımlarının artması da talep yönlü baskıyı artırdı.
Zafer Ergezen Uyardı: Bakır Önemli Ama Petrolün Yerini Alması Zor
Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen yaptığı değerlendirmede, “Bakır, çok daha ön plana çıkan bir emtia haline geldi. Ancak ‘petrolün yerini alır mı?’ demek için henüz çok erken,” dedi. Ergezen, elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerjiye olan ilginin küresel çapta artmasının bakıra olan talebi körüklediğini, özellikle Çin’in bu sektördeki yükselişiyle birlikte bakır tüketiminin ciddi boyutlara ulaştığını belirtti.
Ergezen’e göre, bakırın stratejik önemi giderek artsa da petrolün sadece ulaşımda değil; sanayi, tarım, ısınma ve daha birçok alanda kritik rolü sürüyor. Dolayısıyla bakırın, bu denli yaygın bir kullanım alanına erişmesi kısa vadede mümkün görünmüyor.
Trump Etkisi: Gümrük Vergileri Paladyum ve Platini Parlatabilir
ABD Başkanı Donald Trump’ın, otomotiv sektörüne yönelik yüzde 25 oranında gümrük vergisi kararı da piyasaları dalgalandırdı. Bu kararın, özellikle ithal elektrikli araçlara olan talebi azaltarak geleneksel fosil yakıtlı araçlara dönüşü teşvik edebileceği değerlendiriliyor. Ergezen, bu durumda platin ve paladyum gibi kıymetli metallerin yeniden ön plana çıkabileceğini vurguladı.
Ancak bu vergi politikalarının uzun vadede dünya ekonomisi üzerinde negatif etkiler yaratabileceği, ticarette daralmaya yol açabileceği ve bu etkinin yalnızca bakırla sınırlı kalmayıp, petrol ve diğer emtialarda da hissedileceği öngörülüyor.