Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlık ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Kurum, CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek'in ‘Bakanlık bütçesiyle deprem konutlarının yapılamayacağı’ iddiasının gerçeği yansıtmadığını söyledi.

AFAD’ın 2024’te Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na 492 milyar 873 milyon TL kaynak aktardığını ve bu kaynağın tamamının da deprem konutlarının yapımında kullanıldığını açıklayan Bakan Kurum şöyle devam etti: Bu iddia kesinlikle doğru değildir. Deprem konutları sadece Bakanlığımız bütçesi ile yapılmıyor. Biz orada vatandaşımız mağdur olmasın diye AFAD’dan hak sahibi olanları AFAD’dan, olamayanları da Kentsel Dönüşüm Başkanlığımız üzerinden hak sahibi yaparak, aynı statüde değerlendiriliyoruz. Dolayısıyla deprem konutlarıyla ilgili bütçe merkezi bütçeden AFAD’a, AFAD’dan da doğrudan Bakanlığımıza aktarılıyor. Kentsel dönüşüm alanlarında da bütçeyi Bakanlığımız karşılıyor.

YENİ SOSYAL KONUT PROJESİNDE DEPREM
BÖLGESİNDEKİ KİRACILAR ÖNCELİKLİ OLACAK

Bakan Kurum, Bütçe’nin sabahki oturumunda müjdesini verdiği yeni sosyal konut projesinin detaylarını da paylaştı: 2025 yılı sonu itibariyle 81 ilimizi kapsayan yeni bir sosyal konut projesini daha başlatacağız. Bu 81 ilimizde olacak. Özellikle deprem bölgesindeki kiracı vatandaşlarımızı ilgilendiren bir konu bu. Burada ev sahibi olmayan, gerçekten ev almak noktasında sorun yaşayan, gelir seviyesi düşük vatandaşlarımıza bu proje kapsamında yeni sosyal konut projelerini daha önce yaptığımız 1 milyon 462 bin sosyal konut gibi yapmaya devam edeceğiz.

İLK EVİM ARSA VE İLK İŞ YERİM DEVAM EDİYOR

Bakan Kurum, İlk Evim İlk İş Yerim Projesi’nin de devam ettiğini vurguladı: Biz bugüne kadar seçim meydanlarında 22 yıldır verdiğimiz hiçbir sözü unutmadık. 11 ilde 14 milyon vatandaşımızı etkileyen bu felaketle birlikte 100 milyar doları aşan büyüklükle bir mücadeleyi hep birlikte ortaya koyduk. Tüm bu zorluklara rağmen projelerimize de devam edeceğiz. 50 bin ve 100 bin sosyal konutlarımızın tamamının sahada fiilen inşaatı devam etmektedir. Bir kısmını da bitirip vatandaşlarımıza teslim ettik. Yine İlk Evim Arsa durdu mu? Durmadı, o proje kapsamında da 694 ilçede taleplerimizi topladık ve 2025 yılı temmuz ayına kadar da tahsis süreçlerini tamamlayacağız. Aynı şekilde İlk İş Yeri Projesi’nde de Türkiye genelinde farklı il ve ilçelerde 40 projemizi yürütüyoruz ve bu kapsamda verdiğimiz sözleri yine diğer projelerimizde olduğu gibi tutmaya devam edeceğiz.

“BİR BELEDİYE YANLIŞ YAPTIĞINDA ASLA SUSMAYIZ”

“İzmir'e ayrımcılık yapılıyor” iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Bakan Kurum, “Göreve geldikten sonra İstanbul, Ankara, İzmir, bütün belediye başkanlarının randevu taleplerine cevap verdim. Hepsini teker teker dinledim. Hiçbir siyasi ayrım gözetmeksizin gelen tüm talepleri kentsel dönüşümle milletimizin ihtiyaçlarını giderecek tüm talepleri genel sekreterinden, itfaiye erine, zabıta memuruna kadar hepsini dinledim ve verilmesi gereken tüm izinleri de vermiş durumdayız. Bunun aynısını yapmaya da devam edeceğiz. Bu demek değildir ki; İzmir Büyükşehir Belediyesi veya herhangi bir belediye yanlış yaptığında Murat Kurum susacak. Asla susmayız, doğru olanı söylemeye devam edeceğiz” yanıtını verdi.

“İZMİR’İ BASİRETSİZLİĞE ASLA TERK ETMEYECEĞİZ”
Bakan Kurum, bugüne kadar İller Bankası vasıtasıyla İzmir’e dış finansman kaynaklarından 6.4 milyar TL, öz kaynaklardan 2 yılda 3.2 milyar TL finansman desteğinin yanı sıra Dünya Bankası aracılığıyla da 110 milyon Euro kaynağın aktarıldığını açıkladı. Bakan Kurum, “Biz İzmir'i bu yönetim anlayışına, bu basiretsizliğe, bu ilgisizliğe bugüne kadar asla terk etmedik. Bundan sonra da terk etmeyeceğiz” dedi.

BELEDİYE’NİN RAPORU DA ÇİĞLİ’Yİ İŞARET EDİYOR

Bakan Kurum, İzmir Körfezi’ndeki kirliğin en önemli kaynağının Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi olduğunun altını bir kez daha çizdi: İç körfezinde kirlilik sebebiyle yaşanan balık ölümlerinin ardından deniz suyundan analizlerimizi yaptık. Kirliliğin arıtılmamış evsel nitelikli atık ve su deşarjından kaynaklı olduğunu tespit ettik. Yine söylüyorum, atık su altyapı yatırımlarını yapmak ve mevzuata uygun olarak işletmek İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin görev ve sorumluluğundadır. Çiğli’deki atık su arıtma tesisi tek başına Gediz Nehri'nin taşıdığı kirlilik yükünün yaklaşık 2 katını İzmir Körfezi'ne vermektedir. Öyle ki İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan İZİS projesi final raporunda kirletici kaynakların dağılımını da açıkça görebiliyoruz. Kendi raporunuz. Denize akan kirliliğin yüzde 65’i evsel ve endüstriyel atık su ile yollardan taşınan kirliliktir. Bakın bunu biz değil sizin belediyeniz hazırladığı rapor söylüyor.

“BİZ İZMİR'DE 3 BİN 468 ÇEVRE DENETİMİ GERÇEKLEŞTİRMİŞİZ”

Bakan Kurum, İzmir Körfezi ile ilgili denetim yapılmadığı iddialarına da rakamlarla cevap verdi: Bizi denetleme görevini yerine getirmediğimizi söylediniz. Biz İzmir'de 3 bin 468 çevre denetimi gerçekleştirmişiz. Hem belediyeyi hem işletmeyi burada kusurlu yapan tesislere idari para cezası verdik. Aynı şekilde Gediz Nehrinde de bu denetimlerimizi yapıyoruz.

“TUZLA’DAKİ PROJENİN BİR KISMINI MALTEPE'YE TAŞIDIK”
Bakan Kurum, Tuzla’daki TOKİ projesiyle ilgili soruyu da şöyle cevapladı: TOKİ ve mağduriyet kelimesini yan yana kullanmak bu kadar emeğe, bu kadar alın terine haksızlıktır, ayıptır günahtır. TOKİ bu ülkenin en değerli kurumlarının başında gelmektedir. Sonuçta hepimizindir. Dolayısıyla Tuzla'daki projemizde henüz evini alamayan tüm vatandaşlarımızın endişelerini de bizzat takip ediyoruz. Tuzla'da planlamada yaşanan aksaklıklar sebebiyle projenin bir kısmını Maltepe'ye taşıdık ve İnşallah bu projemizi de tamamlayıp teslimlere başlayacağız.

ESENYURT KENTSEL DÖNÜŞÜM MAĞDURLARI

Esenyur’taki kentsel dönüşüm projesiyle ilgili soruları da yanıtlayan Bakan Kurum şunları söyledi: Yaşanan sorunlara, projelere baktığınızda tamamının müteahhit kaynaklı olduğunu göreceksiniz. Müteahhitler kimi projelerde yapıma devam edememiş, kimilerinde ise ruhsat aşamasındayken bile inşaatı tamamlayamamıştır. Yine hukuki süreçlerin devam ettiğini de burada görüyoruz. Bu meselenin bir boyutu, diğer boyutuna da bakarsak 21 projenin hiçbiri kentsel dönüşüm proje alanı içerisinde değil. Dolayısıyla rezerv alanı içerisinde olmadığını da buradan net bir şekilde ifade istiyorum. Eğer Esenyurt'ta bir rant söz konusu ise bu elbette akrabalarını işe alan, rant ve kar sistemini kuran belediyecilik anlayışıdır. Bu hesabı da şu anda Türk yargısı önünde hesap veren belediye başkanınıza soracaksınız. Elbette kendisi meselenin faili olarak en sağlıklı bilgiyi verecektir.

KAYYUM YANITI: DEVLET GELİR HESABINI SORAR
Esenyurt’a kayyum atanması ile ilgili soruyu da cevaplayan Bakan Kurum, “’Atanan kayyumlarla halkın iradesi gasp edildi’ demek en açık ifadeyle akıl tutulmasıdır. Seçmenin iradesini gasp edenler, kendisine oy verenlere hizmet etmek yerine terör örgütü üyesi gibi davrananlardır. Türkiye bir hukuk devletidir. Eğer siz bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı kirli oyunların içerisine girerseniz bu devlet de gelir size bunun hesabını sorar” diye konuştu. 

EMEP’Lİ VEKİLE CEVAP

Oturumda EMEP Milletvekili Sevda Karaca'nın eleştirilerine cevap veren Bakan Kurum, “Karaca'nın çirkin iftirası hazımsızlığının, düşmanca tutumunun, saygısızlığının kanıtıdır. Haddinizi bileceksiniz. Kandil'de el pençe divan durup Meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız” dedi.

“İLLER BANKASI AYRIM GÖZETMEZ”

Bakan Kurum, İller Bankası’nın da aynı şekilde istisnasız tüm belediyelere finansal ve teknik destek sağladığını belirtti: Bu zaten İller Bankası'nın yasal sorumluluğudur. Bu anlamda hiçbir ayrım gözetmez. Belediye başkanına, partisine, siyasi görüşüne bakmaz. Ve 2024 yılı içerisinde şu ana kadar 10 ayda İller Bankamız 569 belediyeye destek vermiş, bu belediyelerin 279’u muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyelerdir.

“REZERV ALANLARDA KOMŞULUK İLİŞKİSİ DEVAM EDECEK”

Bakan Kurum, rezerv alanlarla ilgili soruya da “Bu alanlarda da yapmış olduğumuz rezerv alanlarda tapusu kimin varsa orada kim yaşıyorsa, orada hangi komşuluk ilişki varsa aynı komşuluk ilişkisinin devam edeceği bir bakış açısıyla projelendiriliyoruz. Dolayısıyla o rezerv alanda kim yaşıyorsa yine aynı insanlar yaşayacak. Yine Hataylılar yaşayacak, yine Maraşlılar yaşayacak. Bilhassa 11 ilimizde yaşayan vatandaşlarımız burada, yeni konutlarında inşallah huzur içerisinde, güven içerisinde oturuyor olacak” yanıtını verdi.

MALATYA VE ELAZIĞ’A YAPILAN DESTEKLER

Meclis Karıştı: Ali Yerlikaya ve CHP'li Vekiller Arasında Arbede Yaşandı! Meclis Karıştı: Ali Yerlikaya ve CHP'li Vekiller Arasında Arbede Yaşandı!

Deprem bölgesinde ağır yıkıma uğrayan Malatya’ya 2023-2024 yılları arasında 1 milyar 577 milyon lira hibe desteği sağlandığını ifade eden Bakan Kurum, ayrıca uluslararası finansman kapsamında da şehre 6,5 milyar liralık daha hibe verildiğini kaydetti. Elazığ’da TOKİ konutlarının bulunduğu bölgelere yeni sosyal alanların oluşturmaya devam ettiğini vurgulayan Bakan Kurum, bu kapsamda Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile birlikte 13 cemevinin kısa sürede inşa edileceğini dile getirdi.

“FAY HATLARINDA ZEMİN ETÜDÜ YAPIYORUZ”
Deprem bölgesindeki fay hatları ve sıvılaşma ile ilgili soruyu cevaplayan Bakan Kurum, “Tüm projelerimizde en kapsamlı zemin etüt çalışmaları yaparak yapım aşamasında da radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle konutlarımızı inşa ediyoruz. Burada da zemin artı 4 katı geçmeyecek, orada şehrin ihtiyaçlarını, şehrin demografik yapısını vatandaşların yeniden daha güçlü, daha mutlu, daha huzurlu bir şekilde yaşamasını sağlayacak bakış açısıyla projelerimizi yapıyoruz” diye konuştu.

“MUNZUR’DA KORUNAN ALAN BÜYÜKLÜĞÜNÜ 840 KAT ARTIRDIK”
Bakan Kurum, Munzur Vadisi ile ilgili iddiaları yalanlayıp, “Buranın statüsünü bozmak bir yana biz korunan alan büyüklüğünü 840 kat artırmışız” dedi. Bakan Kurum, köylerdeki Hazine’ye ait arazilerin satışı ile ilgili de “Tam aksine bu tarım arazileri hak sahiplerine doğrudan satılıyor veya kiraya veriyoruz. Bugüne kadar 127 bin hak sahibi vatandaşımıza 95 bin Hazine’ye ait tarım arazisi doğrudan satılmıştır. Ayrıca 87 bin çiftçimize 1 milyar 650 milyon metrekare yüz ölçümlü Hazine’ye ait tarım arazisi de kiraya verilmiştir” cevabını verdi.

Konuşmaların ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2025 yılı bütçe teklifi TBMM Komisyonu’nda kabul edildi.

Kaynak: Haber Merkezi