İstanbul'u özlediğini belirten Tatlıöz, "Konserler dışında yılda bir kez geliyorum. Burası çok kalabalık, ben artık doğayla iç içe, sakin bir yaşamı tercih ettim. Hayvanlarla vakit geçiriyorum, doğa yürüyüşleri yapıyorum ve kendi stüdyomda üretmeye devam ediyorum. Denize bakan müstakil evimde bol bol müzik yapabiliyorum" dedi. Bahçesinde domuzlarla kurduğu dostluktan bahseden sanatçı, "Domuzcuklar geliyor, herkes yaklaşma dese de onları ellerimle besliyorum. Sinerji yakaladık, bisküvi yiyorlar" diyerek şaşırttı.
"BU SÖZLER KADINA ŞİDDETİ TEŞVİK EDİYOR"
Son olarak İptila adlı şarkısıyla beğeni toplayan Tatlıöz, kadını aşağılayan rap şarkı sözlerine sert çıktı. "Tüm rapçileri kastetmiyorum ama bazıları kadınları cinsel obje gibi kullanıyor ve bu beni çok üzüyor" diyen Tatlıöz, "Küfür edebiyatı ve kadınları cinsel obje olarak kullanmaları beni üzüyor. Bizim çocuklarımıza ne oldu? Fikir ve mantık olarak nerelere savruldular? Özgürlüğün bu olduğunu düşünmüyorum. Özgürlük kadınları aşağılayıcı sözler kullanmak değil. Söyleyeni bilmiyorum ama 'Sarışın kızlar bana el yapar ben ona gel yaparım' bu kolay elde edebilirim ve harcarım demek. Bana darılmasın biraz eleştiriliyorum. Kadına şiddetin ayyuka çıktığı bu dönemde bunlar birazcık daha bu eylemleri kolaylaştırır" ifadelerini kullandı. Sanatçı kavramının hakkını vermek gerektiğini vurgulayan Tatlıöz, "Sanatçı olmak kolay değil, ben bile kendime sanatçı diyemiyorum, müzisyenim. Her şarkı söyleyene sanatçı dememeliyiz" açıklamasını yaptı.
"Eşim Bodrum'u Benden Daha Çok Sevdi"
Eşiyle Bodrum'da geçirdiği huzurlu aile hayatından bahseden Tatlıöz, "Daha sakin bir hayat yaşadığımız için sosyal yaşantımız pozitif yönde değişti. Eşim Bodrum'u benden daha çok sevdi, ben biraz asosyalim ama o daha enerjik" diyerek yeni yaşam düzenini anlattı.
Röportajın ardından soğuk havaya aldırış etmeden hayranlarıyla fotoğraf çektiren Tatlıöz, İstanbul özlemiyle Nişantaşı turunu tamamladı.