Savunma

3. Dünya Savaşı yaklaşırken Türkiye’den dikkat çeken hamleler

Türkiye savunma sanayisinde tarihi bir dönüşüm sürecine girdi. 2024 yılı için savunma bütçesi 1,13 trilyon TL (yaklaşık 40 milyar dolar) olarak belirlenmiş olup, bu rakam bir önceki yıla göre %150 oranında bir artış göstermektedir. Bu çarpıcı bütçe artışı, Türkiye’nin savunma kabiliyetlerini artırma ve yerli üretim oranını güçlendirme hedeflerinin bir parçası olarak öne çıkıyor.

Abone Ol

Yerli Üretimde Hedef Yükseliyor

Yeni bütçe planıyla birlikte Türkiye’nin savunma sanayisinde yerli üretim oranının %80’den %85’e çıkarılması hedefleniyor. 2023'te 6 milyar dolar olan savunma ihracatının 2024'te 11 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu hedefler, Türkiye’nin kendi savunma sistemlerini geliştirme kararlılığını ve dışa bağımlılığı azaltma çabasını vurguluyor.

Yenilikçi Projelerle Güçlü Bir Gelecek

Savunma sanayisinde önemli projeler arasında Türkiye’nin yerli 5. nesil savaş uçağı "KAAN" yer alıyor. Bunun yanı sıra, Türkiye'nin hava savunma sistemini güçlendirmek amacıyla geliştirilen Hisar hava savunma sistemi ve Baykar tarafından üretilen Bayraktar TB3 insansız hava araçları da dikkat çekiyor. Bayraktar TB3, deniz platformlarından görev yapabilen, gelişmiş teknolojilere sahip bir insansız hava aracı olarak öne çıkıyor. Bu tür projeler, Türkiye’nin savunma sanayisinde küresel bir oyuncu olma hedefini pekiştiriyor.

Ayrıca, Türkiye’nin Altay ana muharebe tankı ve TİHA (Taşınabilir İnsansız Hava Aracı) gibi projeleri de dikkat çekmektedir. Altay, modern savaş ihtiyaçlarına göre tasarlanmış bir tank olarak, Türkiye'nin kara kuvvetlerini güçlendirmeyi hedefliyor.

Gelecek Vizyonu: 12. Kalkınma Planı

Türkiye, 2024-2028 dönemi için oluşturduğu "12. Kalkınma Planı" çerçevesinde, savunma sanayiinde yenilikçi ve teknoloji odaklı girişimlerin artmasını ve yerli tedarik ekosisteminin güçlenmesini amaçlıyor. Bu bağlamda, büyük ölçekli firmaların yerli girişimleri desteklemesi ve sektördeki işbirliklerini artırması bekleniyor.

Türkiye’nin bu stratejik adımları, uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü artırmayı ve dünya genelinde güvenlik işbirliklerini güçlendirmeyi hedefliyor. 2024 yılı, Türkiye’nin savunma sanayisinde yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.

Bu süreç, dünya genelindeki jeopolitik gelişmeler ve olası bir 3. Dünya Savaşı senaryoları ışığında, Türkiye’nin savunma alanındaki kabiliyetlerini ve uluslararası işbirliklerini artırmak amacıyla kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.