Kiremitci, AA muhabirine, oğlu Muhsin'in 5 çocuğunun üçüncüsü olduğunu, "En güzel yatırım insana yapılan yatırımdır" düşüncesiyle çocuklarını okutmak için elinden geleni yaptığını anlattı.
Oğlu polis okulunu bitirdikten sonra özel harekatçı olmak istediğini ancak kendisinin karşı çıktığını dile getiren Kiremitci, "Zor bir meslek olduğunu bildiğim için özel harekatçı olmasına karşı çıktım. Tekirdağ'da 3 yıl görev yaptı, yine özel harekat istedi. Beni en zayıf yerimden vurdu, 'Hoca efendi kaderi bize sen öğrettin, eğer şehitlik kaderimde varsa sen buna mani olamazsın' dedi." diye konuştu.
Kiremitci, oğlunun komiser yardımcısı olarak göreve başladığı gün mesai bitiminden sonra darbe teşebbüsü nedeniyle tekrar Gölbaşı'ndaki Özel Hareket Daire Başkanlığı'na gittiğini belirterek, şunları anlattı:
"Yavrum kardeşleriyle gece 23.45'te görüşmüş. Muhsin, 'Beni aramayın. Görevde olurum. Ben sizi ararım' derdi. Kardeşleri Ankara'ya gitmişti. Cumartesi günü yetkililer gelince anladım, ciğerimize ateş düştü. Gelinim hamileydi. Yavrum babasını görmedi. Amcaları Gökçe ile çok ilgilenir ama diğer çocuklar 'Baba' dedikçe gelinim ağlar. Gelinime, 'Kızım senin ve benim imtihanımız buymuş. Rabb'im bizden daha çok sevmiş' derim. 8 yıldır, her sabah uyandığımızda, her şehit geldiğinde o anları yaşayarak ciğerimiz yandı."
"O daha ölmeden onun uşakları, vekilleri yerlerini aldılar"
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ölümünü oğlundan duyduğunu aktaran Kiremitci, şöyle devam etti:
"Hak ve batılın mücadelesi Hazreti Adem'den kıyamet kopuncaya kadar devam edecek. Bu hain, 'bir din görevlisi, bir din adamı, bir din gönüllüsü' olarak kullanıldı, sonra peçete gibi çöpe atıldı. Atalarımız, 'Domuzdan post, kafirden dost olmaz' demiş. Bu hain tam münafıkmış. Kafiri biliyorsun ama bu hain içimizde senelerce din adına vaaz vermiş, gerçek bir münafıkmış.
Öldüğüne çok da sevinmedim çünkü İslam tarihini, Türk tarihini biliyorum. O daha ölmeden onun uşakları, vekilleri yerlerini aldılar. Yerine geleceklerini bildiğim için sevinmedim. Ebu Cehiller hiçbir zaman kesilmeyecek, Ebu Lehebler hiçbir zaman bitmeyecek. Gençlerimiz tarihimizi iyi bilmeli. Gençlerimize İslam ve Türk tarihini öğretmeliyiz. Ülkemiz bir cennet, ülkemize sahip çıkalım. Gençlerimize tarih öğretelim. Rabb'im bir daha o günleri göstermesin."