BİR ŞARKI, BİR HİKAYE, BİR DERS

Micheal KUYUCU 25 Şub 2024

Micheal KUYUCU
Tüm Yazıları
Geçtiğimiz günlerde çok ilginç bir müzik projesi yayınlandı. Selami Şahin'in arşivinde saklı kalan bir Eurovision Şarkı Yarışması şarkısı kırk yıl sonra müzik piyasasına sunuldu.

Size bahsettiğim şarkının adı “Bu Şehirde”. Bu şarkı Zerrin Özer’in seksenli yılların sonlarında yayınlanan “Kırmızı” adlı albümünde yayınlanmıştı. O albümde en çok sevdiğim şarkıydı. Romantizmi ve ayrılığı anlatan dramatik bir düzenleme ile kurgulanmıştı şarkı. Zerrin Özer’in dev vokali ile de adeta bir efsane olmuştu. Bu şarkıyı ben nerden baksanız yirmi beş, otuz sene dinlerim, hala da dinlediğim ve sevdiğim şarkılar arasında yer alır. Meğer bu şarkının ne hikayesi varmış.

Hikâye 1982’de başlıyor

Sözleri Ahmet Selçuk İlkan’a bestesi ise Selami Şahin’e ait olan “Bu Şehirde” adlı şarkının geçmişi seksenli yılların başına kadar gidiyormuş. Meğer Selami Şahin bu şarkı ile Eurovision Şarkı yarışması Türkiye elemelerine de katılmış. 

Selami Şahin “Bu Şehirde” adlı şarkıyı kendi plağında seslendirmek ve hatta plağına adını vermeyi bile düşünüyormuş. Bir dost meclisinde şarkıyı mırıldanmış, bu dost meclisinde Nükhet Duru’da varmış. Şarkıyı dinleyen Nükhet Duru hemen Selami Şahin’in yakasına yapışmış ve “bu şarkıyı bana ver, ben seslendireyim” demiş. Ama Nükhet Duru’nun isteği gerçek olmamış. Nasıl mı?

Sene 1982, Selami Şahin bir anda fikir değiştirdi ve usta aranjör Onno Tunç’u aradı. Şarkıyı Onno Tunç’a verdi ve Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye elemelerine gönderme kararı aldı. O dönem Eurovision feci popüler. Herkesin gözü Eurovision’da. Tek kanallı televizyon dönemi, Evren Paşa’nın cuntası başta. TRT’yi generaller yönetiyor.

İşte böyle bir atmosfer içinde Selami Şahin “Bu Şehirde” şarkısını Eurovision’a yollama kararı aldı ve şarkısını Onno Tunç’a teslim etti.

Şarkı Onno Tunç’un pop süzgecinden geçti

Onno Tunç şarkıya kendi kalitesine uyan bir düzenleme yaptı, hafif caz tınılar ekledi, elektro gitarı öne çıkardı, bas gitarına ara ara sololar attırdı. Selami Şahin ise şarkıyı bir popçu gibi seslendirdi, hiç nağme yapmadı ve batı formunda yorumladı. Tüm bu çalışmaların sonucunda ortaya modern bir şarkı çıktı.

Selami Şahin dönemin efsane müzik dergisi HEY Dergisine yaptığı açıklamada “Beni Arabesk müzik yapan biri olarak tanıyanlar bu habere çok şaşıracak. Ama henüz parçamı dinlemediler, hele bir dinlesinler ne demek istediğimi anlayacaklar.” demiş. Onno Tunç ise “İlk dinlediğim kadarıyla gerçekten çok güzel. Sözleri de bir hayli anlamlı. Parçaya güvendiğim için aranjmanını yapmayı kabul ettim. "Bu Şehirde"yi Kasım ayı içinde TRT'ye teslim etmemiz gerekiyor” diyerek şarkının düzenlemesi üzerinde çalıştığını açıklamış. Selami Şahin bir anda Eurovision atağı ile gündeme gelir.

İşin özeti Selami Şahin ciddi ciddi Eurovision şarkı yarışmasına soyunur. Yanına da çok popüler sağlam bir aranjör Onno Tunç’u alır. Dev bir transferle 1983 yılının Eurovision Şarkı yarışması Türkiye elemelerine şarkısını gönderir. Şarkıyı 1982 yılının Kasım ayında TRT’ye teslim ederler ve finale kalan şarkıların açıklanacağı günü beklerler. Derken finale kalan şarkılar açıklanır. Açıklanan şarkılar arasında Selami Şahin’in bu bestesi yer almaz ve bu şarkı bu hikayesi ile tarihin derin yapraklarına gömülür.

Selami Şahin’e yapılan haksızlık

Jüri Türk müziği bestecisi Selahattin İçli’nin bestesi “Heyecan”ı yani bir alaturka bestecinin bestesini bile finale bırakır ama Selami Şahin’i arabeskçi diye finale bırakmaz. O yıl finale kalan şarkıları bu olayı incelerken bir kez daha dinledim ve Selami Şahin’e çok ciddi bir haksızlık yapıldığını anladım. İşin komiği ne biliyor musunuz? Selami Şahin’in “Bu Şehirde” şarkısını beğenmeyen jüri Çetin Alp’in seslendirdiği ve Eurovision tarihinde ilk kez sıfır puan alan “Opera” şarkısını finale bırakır, finale bırakmakla kalmaz şarkıyı bir de Türkiye’yi temsil etmek için Avrupa’ya gönderir.

Ne kadar ilginç bir hikaye değil mi? Opera sıfır puan alır ve Çetin Alp’in müzik kariyerinin bitmesine neden olur. Opera’nın bestecisi Buğra Uğur (bizzat kendisi bana anlatmıştır) bu bestesi yüzünden sokakta yolunu çeviren birkaç kişiden dayak yemiş ve kendi deyimi ile adeta ‘ağzı burnu dağılmıştır’.

Vizyoner ailenin projesi

Böylesine ilginç bir tarihi olan bir şarkıdır “Bu Şehirde”. Şarkı Selami Şahin’in müzik şirketi Lider Müzik tarafından 2024 yılında tekrar müzik piyasasına sunuldu. Lider Müziği son yıllarda Selami Şahin’in çocukları Lider, Emirhan ve İrem Şahin yönetiyor. Çok vizyoner çocuklar yakından takip ediyorum. Babalarının eserlerine müthiş sahip çıkıyorlar ve Selami Şahin markasını adeta güncelliyorlar ve zamansız bir marka haline getiriyorlar. Selami Şahin zaten zamansız bir isim tüm zamanlarda zirvede olan bir isim ama onlar öyle dokunuşlar yapıyorlar ki Selami Şahin hem yeni teknolojilere giriyor hem de yeni nesille tanışıyor. Böylece bu zamansızlık yabancıların deyimi ile “timeless” sanatçıyı sonsuza taşıyorlar.

Bu projelerden biri de 14 Şubat Sevgililer Günü’nde yayınladıkları yukarıda hikayesini anlattığım şarkı oldu. Şarkıya birkaç dokunuşla re-master yaptırıp şarkının aranjörü Onno Tunç ile bütünleştirip öylesine güzel sundular ki hem müzik tarihinde saklı kalan bir olayı açığa çıkarttılar hem de muhteşem bir besteyi tekrar dolaşıma soktular.

Eurovision finallerine kalır mıydı?

“Bu Şehirde” yi Spotify , Apple Music veya YouTube’dan dinlemenizi tavsiye edeceğim. Onno Tunç’un kaliteli cool düzenlemesini ve Selami Şahin popçu ağzıyla yaptığı yorum çok güzel olmuş. Bunu dinledikten sonra da “Bu Şehirde – Zerrin Özer” yazın ve bu kez bu şarkının daha yanık daha dokunaklı bir dramatik düzenleme üzerine yapılan yorumu dinleyin. Bu iki yorumu da dinleyince ne hissedeceksiniz biliyor musunuz? Nasıl ki güzel bir kıza veya yakışıklı bir çocuğa şalvar bile giydirseniz o yine parlıyorsa iyi bir beste de üstüne ne giydirilse giydirilsin nasıl söylenirse söylensin ayrı bir zevk veriyor.

Bu ara acaba Selami Şahin o dönem yarışmaya şarkısını yollamadan basına bunun bilgisini vermeseydi ve göze batmasaydı Eurovision’da elemeleri finallere kalabilir miydi? Yani ondan rahatsız olanları uyandırmasaydı demek istedim.  Bilmem belki de kalırdı. Bazen gizli çalışmak gerekir rakipleri ürkütmemek için. Bu da bence bu hikayeden payımıza düşen kıssadan hisse olsun.

 

Bu Şehirde

Gün gelir de bir gün yolun düşerse

Bir an bile olsa dur bu şehirde

Seneler geçse de sakın unutma

Seni bir bekleyen var bu şehirde

 

Kim görse halimi ahlar çekiyor

Kimisi ardımdan zavallı diyor

Ümitsiz aşkımı herkes biliyor

Gelenden geçenden sor bu şehirde

 

Gün gelir de bir gün yolun düşеrse

Bir gül bile olsa ver bu şehirde

Anılar aşkına gel çal kapımı

Sensiz ne haldeyim gör bu şehirde