MESRUR BARZANİ İLE "IKBY YÜZYILI"

Yaşar İÇEN 29 Kas 2023

Yaşar İÇEN
Tüm Yazıları
Başbakan Barzani bu coşkusunu her kademesine ve her bireyine aktarmayı başardığı an, IKBY'nin Ortadoğu'nun lokomotifi olmaması imkansız…

Boris Johnson’a vermek üzere elinde tuttuğu narın ve balın ruhunda yarattığı heyecanın ne tarifi vardı ne de ölçüsü… Meps Forum 2023’te topraklarına dair yaptığı her konuşma ve aktardığı her üretim cümlesinin ardındaki manâyı, azmi, emeği, mutluluğu ve gururu o gün çok daha net görebiliyordum zira göreve geldiği ilk günden bu yana yaşattığı değişim ve dönüşümü bizzat yerinden takip ediyorum.

Başbakan Barzani bu coşkusunu her kademesine ve her bireyine  aktarmayı başardığı an, IKBY’nin Ortadoğu’nun lokomotifi olmaması imkansız…

Meps23’te dikkatle takip edip not ettiğim pek çok detayla birlikte nereye baksam zihnimde beliren bir başlık vardı; Başbakan Mesrur Barzani’nin aklına koyduğu hedefe varma azmi…

Başbakan olduğu ilk anda kaleme aldığım yazımda; “Irak Kürt Yönetimi’nde yeni bir dönem başlıyor” demiştim. Ki sonrasında da sık sık köşemde yer verdiğim isimdi Başbakan Barzani.

Yıllar sonra geldiğimiz bu noktada ilk andan itibaren kendisine dair aktardığım notlarımda ne denli haklı olduğumu görüyorum.

IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ile o kadar büyük ve hızlı bir değişim yaşadı ki bölge “Kürtlerin Miladı” niteliğinde.

Beş yıl öncesine kadar IKBY’ye dair not ettiğim pek çok sorun ve eksikle birlikte iki büyük eleştirim vardı sıklıkla dile getirdiğim; tembellik ve israf!

Geçmişinde çalışma ve üretme konusunda önemli bir yere sahip olan Kürtler çalışmıyordu ve ciddi bir israf yapıyordu. Herkes masa başı iş talep ediyordu. Şikayetten başka bir şey konuşulmuyordu. Herkes işsizim diye dert yanarken hizmet sektörü komple Uzakdoğu ve Afrika Ülkelerinden gelen insanlara emanetti. Bu olumsuz yansımalar beni de çok etkiliyor ve üzüyordu zira Kürtler bu değildi.

Şimdi geldiğimiz yerde ise IKBY gençleri her sektörde arı gibi çalışıyor. İsrafın yerini üretim almış. Bereketli topraklar yeniden keşfedilmiş ve hız kazanan tarım şimdi dünyaya yetiştirdiği ürünlerini ihraç ediyor. İşsizlik oranı ciddi anlamda düşmüş. Gençler iş seçmiyor nerede ihtiyaç varsa çalışıyor. Misal Meps23’te misafirlere hizmet eden herkes kendi gençleriydi. Gençlerin sesi çok daha güçlü ve etkili. Tarımla birlikte turizm ve üretim sektörü de yükselişte. Kurumlar revize edilerek yılların yarattığı rehavet yok edilmiş. Kadınların sesi duyulmuş ve kadın yöneticilerle birlikte kadın istihdamı sayısı ciddi oranda arttırılmış. Kurumların teknolojik işleyişe geçmesiyle daha hızlı ve kaliteli hizmet anlayışı ortaya çıkmış. Bürokrasi ve diplomasi faaliyetleri “lokallikten ve ideolojiden kurtulup” dünyaya hitap eden bir çerçeveye kavuşmuş. Komşularla olan ilişkiler diplomatik ilişki esasıyla ilerliyor. Güvenlik güçlerinin yetkisi “gruplardan alınıp” tek çatı altında toplanmış ve tek merkezli “ordu-emniyet teşkilatı” anlayışına kavuşmuş.

İthal eden anlayıştan üreten ve ihraç eden anlayışa geçilmiş. Aşiret etkisinin yerini güçlü hükümet almış. Hizmet anlayışı kurumsallıktan ve nezaketten yana mükemmel bir kaliteye kavuşmuş. Karşılaştığınız asker ve polisler dinamik görünüşleriyle ve profesyonel yaklaşımlarıyla size güven veriyor artık.

Meps23’te yaptığı konuşmasında sıklıkla “içeriden güçlenmenin, bilinçlenmenin ve kenetlenmenin” önemine vurgu yapan Başbakan Mesrur Barzani’nin tarihine saygısından, topraklarına ve insanına sahip çıkışından, her kademeye aktardığı azminden ve topraklarında yarattığı olumlu değişimden yana anlatacak çok şey var aslında.

Tüm bu gözlemlerim sonrasında Ankara-Erbil ilişkilerine dair de yeni bir pencere açmam gerekiyor çünkü coğrafyanın güçlü, zengin, huzurlu, üretken ve güvenli olması için hava ve suyu misali Türklere ve Kürtlere ihtiyacı var. Ankara “Türkiye Yüzyılı” ile Erbil’de “Yeni Vizyonu” ile yürüyeceği diplomasi çizgisinde uyumla yürüdüğü sürece “Mezopotamya Yüzyılı” bölgenin yükselen gücü olacaktır…

Ve Meps23’te beni fazlasıyla mutlu eden bir gözlemimi daha aktarmak istiyorum. Göreve başladığı zaman dışarıdan bakıldığında gülmeyen, konuşmayan ve çok ciddi biri olarak görünen Başbakan Barzani’nin samimiyetle sivilleştiğini, çevresindeki korumaları bir hayli azalttığını, yüreklere dokunduğunu, keyifli sohbetler ettiğini görünce IKBY’de yaşanan bunca güzel ilerlemenin boşa olmadığını anladım.