Evrensel müziğin efsane ismi Hande Yener, 20. yıla özel hazırladığı 'Carpe Diem' albümü dün yayınlandı.
Evrensel müziğin efsane ismi Hande Yener, 20. yıla özel hazırladığı 'Carpe Diem' albümü dün yayınlandı. 10 şarkıdan oluşan albüm, 2 Ekim’de müzikseverlerle buluştu. Buluştuğu an itibariyle ilgiyle dinlenmeye başlandı. 2000 yılında yeni müzik anlayışının temellerini atan Hande Yener 20 yılda müzikte bir öncü, yol gösteren, müzik modasını belirleyen bir isim oldu. 20. yıl özel albümü olan 'Carpe Diem' Poll Production by Polat Yağcı etiketiyle 10 şarkıdan oluşan albümde 'Aşk Sandım', 'Senden Çok', 'Carpe Diem' ve 'Kaç' gibi 8 şarkının sözü ve müziği Berksan imzası taşırken; 4 şarkının bestesinde ise Berksan ve Misha iş birliği yer alıyor. Albümde 'Aşk Elinde' şarkısı ile Fikri Karayel, 'Boşuna' şarkısı ile Devrim Karaoğlu ve Mete Özgencil ise albüme farklı bir yorum katıyor. Müzik yönetmenliğini ve albümdeki 8 şarkının aranjesini Misha’nın yaptığı albümde, Devrim Karaoğlu ve Deeperise düzenlemeleri bulunuyor. Hande Yener'in yeni albümü ise müzikte yeni bir tarzı başlatacağının göstergesi. 20 yıldır her daim kendisiyle yarışan Yener Carpe Diem albümüyle 21.yüzyıl müzik anlayışının İmparatoriçesi olduğunu kanıtlıyor. Albüm için Aytekin Yalçın’ın objektifine poz veren Yener’in stylingini ise Gabriele Papi üstlendi. Sanatçının albümü, tüm dijital platformlarda. 10 şarkının hepsini ezbere söyleyebilirim. Çünkü dillere marş olacak şarkılar. Yine Hande Yener 'den çıktı...
FİLM TADINDA TRT 1 DİZİSİ: UYANIŞ BÜYÜK SELÇUKLU
Bu sezon bir önceki köşe yazımda da bahsettim. Bu sezon televizyon dizileri dijital platform dizilerine sağlam bir gol atarak liderliği ele aldı. Hele TRT1 ekranlarında öyle bir dizi başladı ki. Sinema tadında patlamış mısırınızı da yanınıza alarak başlıyoruz. Uyanış Büyük Selçuklu dizisini izlemeye... Dizi adeta ipek bir şal gibi ekranda süzülüyor. En başta kostümler çekimler ve ambiyans ciddi anlamda başarılı. Kolay iş değil böyle bir projeyi icra etmek. Özellikle Buğra Gülsoy'u böyle bir rolde asla hayal edemezdim o kadar yakışmış ki. Buğra ve Ekin'in saçları gayet cool ama bir ara Buğra'nın saçları açıkken komutan Logar saraya giriyor sandım Buğra'nın dövüş sahneleri de bayağı başarılı ama Ekin'in dövüş sahnelerinde aynı hazzı iki kat daha fazla aldım. İlk yirmi dakika çok hareketliydi film tadındaydı resmen, ekran karşısında kıpırdayamadım, konuk oyuncu olduğunu anladığım Serdar Kılıç güzel bir işe imza atmış onu da tebrik ederim keşke kalıcı bir rolü olsaydı. Çiğdem Selışık Onat oyunculuğu diye bir kavram var. Üniversitelerde ders olarak okutulan bir oyunculuk stiline adını yazdıran Çiğdem Selışık Onat. Oynamıyor adeta yaşıyor. Hatun ve hatunların çekişmelerine çok sahne ayırmamalarına çok sevindim. Hatice Şendil sarayın asi hatunu. Sevda Erginci'yi ve Leyla Tuğutlu'yu çok beğendim. Gürkan Uygun hain rolünde, değişikti dizinin müzikleri Gökhan Kırdar’a emanet arada çalan Kurtlar Vadisi müzikleri de espriliydi. Ekin Koç genç ve başarılı bir yetenek hikayeye de uyum sağlamış. Uyanış Büyük Selçuklu konu bütünlüğünü ele alırsak. Aşkla, sırla ve mücadele ile yoğrulmuş destansı bir yolculuk… Melikşah, Anadolu’nun kapılarını Türklere açan Selçuklu Hükümdarı Sultan Alparslan’ın ölümünün ardından tahta geçer. Aynı gün çok sevdiği Kıpçak hatunu Başulu'yu doğum yaparken kaybettiği haberini de almıştır. Kıpçak-Selçuklu düşmanlığı sebebiyle yeni doğan bebek, devletin devamlılığı için tehlike arz ediyordur. Melikşah için bu durum çok zor olsa da onu bir daha görmemek ve sormamak üzere Nizamülmülk’e teslim eder. Sultan Melikşah, Sultan Alparslan’dan aldığı Selçuklu Devleti’nin gücünü doruklara çıkarır. Fakat Selçuklu büyüdükçe düşmanları da hem devletin içinde hem de dışında çoğalmaktadır. Doğumundan itibaren kaderinin devletle bir yazıldığı, ölene kadar da tek gayesinin devlete hizmet olacağı düsturuyla yetişen Sencer, yıllarca aldığı eğitimle idealist bir kahramana dönüşür ve bu kahramanlıklar onu Sultan Melikşah’ın fedaisi yapar. Nizamülmülk’ün en güvendiği adamlarından olan Sencer, devleti için tüm zorlu görevleri üstlenmeye hazırdır. Melikşah ve Sencer türlü tehlikeler ile mücadele ederken en büyük destekçileri Nizamülmülk gibi liyakatli devlet adamları, Gazalî gibi alimler, Ömer Hayyam gibi bilim adamları, Yusuf Hamedani gibi irfan sahibi kişiler olacaktır. Diğer tarafta Karahanlı hanedanından gelen asil soylu Terken, Melikşah’ın hatunu olmanın verdiği güçle devlete hâkim olmak istiyordur. Fakat onun bu ihtiraslarının karşısında devletin Baş Hatunu olan Melikşah’ın anası Seferiye, Melikşah’ın oğlu Tapar’ın Hatunu olan Gevher ve saraya gelişiyle dengeleri değiştirecek olan asil Türkmen kızı Elçin olacaktır. Selçuklu’yu yıkmaya yeminli Hasan Sabbah, devlete hâkim olmak isteyen Terken’in kurduğu tehlikeli entrikalar ve hepsinin ortasında amansız bir mücadeleye giren Sencer’in Turna ile yaşayacağı fırtınalı aşk...
BUĞRA GÜLSOY'UN MERAKLA BEKLENEN KİTABI İKİNCİ KIYAMET
Buğra Gülsoy’un heyecanla beklenen yeni romanı İkinci Kıyamet, İnkılâp Kitabevi etiketiyle ön satışa açıldı! Gülsoy’un, ilk kitabında olduğu gibi okurlarını yeniden sürükleyici bir yolculuğa davet ettiği İkinci Kıyamet, ekim ayının ikinci haftasında raflarda yerini almaya hazırlanıyor. Yaşanmış, akıl almaz bir hikâyeden esinlenen roman, aşkın ve savaşın tanıklığında tüm zamanların içinde geçiyor. İkinci Kıyamet, boksör Sabri Mahir’in hiç bilinmeyen hikâyesinin detaylarını duygu yüklü bir dille anlatıyor. Buğra Gülsoy’un ön satışa açılan İkinci Kıyamet adlı romanı, İnkılâp Kitabevi etiketiyle ekim ayının ikinci haftasında raflarda.
GÜNÜN SÖZÜ
SAVAŞI SEVİYORUM, ÇÜNKÜ SONUNDA ZAFER VAR.
SULTAN ALPARSLAN