GAZZE'YE AYAK BASAN İLK BAŞBAKAN

Okan SARIKAYA 17 Ağu 2024

Okan SARIKAYA
Tüm Yazıları
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın TBMM'deki tarihi konuşması, dünya basınında geniş yer buldu, manşetlere taşındı.

Özellikle de Gazze’ye gideceğini ifade etmesi, Abbas’ın konuşması açısından en dikkat çeken başlıktı.

Konuşmayı dinlerken 94 Kasım'ına gittim bir an...

5 Kasım 1994 günü İngiliz haber ajansı Reuters, "Filistin'e ayak basan ilk yabancı başbakan" başlığı ile dünyaya servis ettiği haberinde dönemin başbakanı Tansu Çiller'e geniş yer ayırmıştı.

Haberle birlikte geçilen fotoğraf da, Çiller'in Gazze ziyareti öncesi Doğu Kudüs'te bulunan Ömer Camii ziyaretiydi.

Başbakan'ın burada namaz kıldığı fotoğraf altında vurgulanmıştı.

Seyahat 3-7 Kasım tarihlerinde İsrail ve Mısır'ı kapsıyordu.

- Sürpriz görüşmeye İsrail tepkisi

İlk olarak Gazze'ye giden Çiller, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat'la bir araya geldi.

Çiller, burada, ‘Türkiye'nin ilk aşamada konut ve altyapı çalışmalarında kullanılmak üzere Filistin'e 50 milyon dolar yardım yapacağını’ açıkladı.

Arafat da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirmişti.

Türk heyeti, zamanın çok dar olmasına rağmen, Gazze'nin ardından, 'programda yer almayan' önemli bir ziyaret daha gerçekleştirdi.

FKÖ'nün Kudüs Temsilcisi Faysal Hüseyni ile bir araya gelindi.

O gün, Çiller ve Hüseyni'nin görüştükleri binaya Filistinli güvenlik görevlilerince İsrailli korumaların sokulmaması ciddi gerginliğe yol açmıştı.

Görüşmeye İsrail tarafının tepkisi de gecikmedi.

Dönemin İsrail Başbakanı İsak Rabin, "Başbakan Tansu Çiller'in bu daveti kabul etmesinden dolayı üzüntü duyuyorum." açıklamasında bulundu.

Bir beyanat da Hüseyni'den gelmişti:

"Başbakan Tansu Çiller’i biz davet ettik. Bu ne ilk ne de son olacaktır. Barış süreci ve Kudüs sorunu hakkında görüştük."

- Gensoru önergesi

Mısır'ı da ziyaret eden heyeti dönüşte tatsız bir de sürpriz bekliyordu.

Tepkilerini yüksek sesle dillendiren muhalefet, bununla da kalmayıp TBMM’de Başbakan Tansu Çiller Hakkında Gensoru Açılmasına ilişkin Önerge vermişti.

16 Kasım günü Meclis gensoru nedeniyle hayli hareketli bir gün yaşadı.

Görüşmelere son noktayı, -Çiller'den çok da haz etmediği bilinen- günün Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal koyacaktı.

Kürsüye gelen Soysal tüm eleştirileri tek tek yanıtladı:

"Filistin halkına, yani Gazze şeridinin o çok kötü koşullarına hapsedilmiş durumda olan Batı Şeria'nın henüz bağımsızlıktan bir hayli uzak olan ortamında yaşamak zorunda olan ve bir bakıma bütün bu gelişmeler dolayısıyla yalnız kaldıklarını, dünya tarafından terk edildiklerini düşünen Filistin halkına bir mesaj vermemiz gerekiyordu: Biz, sizin davanızdan yanayız."

- 'Rabin'in yüzüne söyledi'

"Yaser Arafat'ın ve çevresindeki Filistinlilerin bizden istedikleri, bizim, bütün dünyada belli yeri olan bir ülke olarak, kendi yalnızlıklarını, kendi çaresizliklerini ve kendi ihtiyaçlarını başkalarına duyurmamız idi.

Zannediyorum, bütün bu görüntülerin gerisinde, önemli olan nokta budur; ama, bunu yapabilmemiz için, hatta bazılarımızca eleştirilen bazı sözleri söylemek zorunda kaldığımızı da itiraf etmek gerekir.

O İsrail ki, henüz Filistin'i bir devlet olarak tanımaya hazır olmadığını hissettirmektedir ve bunu halkına söylemekten çekinmektedir.

Onun resmî yemeğinde, Türkiye'nin Başbakanı, ‘Filistinlilerin de sizin gibi devlet olmaya, kendi yurtlarına kavuşmaya, devletleşmiş yurtlarına kavuşmaya hakları vardır.’ demiştir.”

- 'Gidilmeliydi'

"Bu, belki, bizim, eskiden beri dünyaya söylediğimiz bir şeydir; ama, İsrail'in bir resmî yemeğinde, İsrail Başbakanının ve İsrail sorumlularının karşısında bunları söyleyebilmek için, Türkiye Başbakanının oraya gitmesi, orada bulunması ve İsrail ile de daha taze ve daha yakın ilişkiler kurmak niyetinde bulunduğunu açıklaması gerekiyordu."

- Tarihe not düşmek

Hasılı, dikkatinizi çekmiştir.

Her kim bir konuda konuşuyor, bir şeyler anlatıyorsa, bir dönemi sanki hiç yaşanmamış kabul ederek, sözünü dahi etmiyor.

90'lar mesela.

Oysa sonradan da olsa, tarihe not düşmek hayli önemli.

Özellikle de o günler hakkında hiçbir fikri olmayan gençler için…