​"DÜŞMANI ÇOK ABD" İLE YENİ KITA ARAYIŞLARI

Yaşar İÇEN 11 Ara 2023

Yaşar İÇEN
Tüm Yazıları
Michael-Barack Obama'nın yapımcılığını üstlendiği film adeta günah çıkartmaya yönelikti.

”Düşmanımız çok, üçü beşi bir araya gelse intikam alabilirler” diyordu aktör!

Michael-Barack Obama’nın yapımcılığını üstlendiği film adeta günah çıkartmaya yönelikti.

 “Dünyayı Ardında Bırak” filmi (bana göre bu filmin devamları gelecek) ABD’nin günahlarıyla yüzleştiği ve devamını açık bırakan bir yapıt. Kim bilir bir daha ki filminde bu kez küllerinden doğup daha şiddetli bir intikam alan bir ABD hikaye edilecek! Kim bilir!

Bir yanda filmleriyle günah çıkaran ABD diğer yandan da zulme devam eden bir ABD var sizce gerçek hangisi?

Bunca savaşın, acının, gözyaşının, mübadelenin, akıl tutulmasının ve kaosun sebebi; dağılmaya başlayan Avrupa Birliği’nin ABD’ye karşı verdiği “Kurtuluş Mücadelesi” ve ABD’nin de AB tahtına oturtup sırtına binebileceği yeni bir milletler topluluğu oluşturması için… Zira ABD yürüttüğü “muhafız rolü” ile dünyaya nefes aldırmayan lobilerin etki ve yetki sigortası niteliğinde!

Dünya hızla yaşlanıyor ve değişiyor! İklim değişikliği, gıda-su kıtlığı ve göçler yüzyılını yaşıyoruz! Yapay zekanın her alanı ele geçirmesi, insanlığın tüm değerlerini unutmasının önünü daha fazla açtı! Ve bunca hengâmenin mimarı ve mazlumu yine insan!

Evet Avrupa ülkeleri bir yandan ABD’ye karşı kurtuluş mücadelesi veriyor diğer yandan da yükselişe geçen aşırı sağ partilerden nasibini almaya başlıyor. Zalimliği dışında Avrupa diye bir şey kalmadı zaten bu artık net bir şekilde ortada. Şimdi Avrupa’nın hangi şehrine gitseniz her yerde Ortadoğu, Uzakdoğu ve Afrika etkisini net bir şekilde görebilirsiniz. Avrupa halkları bu tablodan oldum olası rahatsızdı zaten fakat kendi yönetimleri ABD’nin muhafazasındaki AB-NATO-UN-WHO ve daha nice çatıya dahil oldukları için halklarının beklentileri doğrultusunda inisiyatif kullanmaktan uzaktı.

Yani “kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyen” Avrupa’nın elinde şimdi ne tavuk kaldı ne de huzur ve düzen. Sosyal devlet yapısı çöken Avrupa çaktırmamaya çalışsa da şimdi SOS veriyor.

Bu durum “demokrasi havarisi” ilan edilen Avrupa ve diğer pek çok ülkenin, standart lider profilinin kırılmasına sebep oldu. Trump ve Zelenski ile başlayan “marjinal liderler” akımı hızla yayılıyor. Son yıllarda sandıklardan çıkan liderlere herkesin ağzı açık kalıyor.

Bu durumun altında yatan sebep; sosyolojik isyanın bir versiyonudur, Arjantin ve Hollanda örneğinde olduğu gibi! Rakiplerinin “Deli Milei” dediği Javier Milei akıllara zarar söylemlerine rağmen seçildi. Neden mi? Halkın siyasete ve siyasilere duyduğu güven, samimiyet, saygı, sevgi değerlerinin hiçbiri kalmadı!

”Akıllılarla her şey daha da berbat oldu varsın bundan sonrada gemileri yakacak ve benim-ülkemin-geçmişimin-tarihimin haklarını koruyacak biri olsun” diyen halk adeta siyasetten ve siyasilerden intikam alma dürtüleriyle sandığa gitti. Milliyetçi-marjinal-uçuk-kaçık liderlerin sandıklardan hızla çıkmaya devam edeceğini ABD ile birlikte dünyayı avucunda tutan lobilerde çok iyi bildikleri için dümeni hızla doğuya kırdılar.

Şunu net bir şekilde söyleyeyim; Lobiler ve ABD için “ikinci sömürge yüzyılı” başladı! Zira Körfez hariç (çünkü orası CEO mantığıyla yönetiliyor) Afrika, Doğu (Ukrayna dahil) ve Ortadoğu’yu öyle bir hale getirdiler ki şu an orada ölüm-açlık-acı ile yüzleşen insanlar için kim tarafından yönetildiklerinden ziyade evlatları için güvenli ve huzurlu bir ortamda karınlarının doyması önemli!

İsrail-Hamas çatışmasının başladığı ilk günden bu yana söylediğim “alanı boşaltmayana kadar ve aklındaki mübadeleyi tamamlamadan İsrail durmayacak” dediğim yerdeyim halâ. Kim ne derse ne yaparsa boş!

Aynı oyunu Suriye ve Lübnan’da da gördük. Peki Filistin son durak olacak mı derseniz hayır derim çünkü yeni, bakir, bereketli ve kendilerine ait bir KITA yaratmanın peşindeler!

Tüm bunlarla birlikte Uzay da tüm olumsuzluklarıyla önümüzdeki süreçte karşımıza çıkacak diye düşünüyorum. Uzay’da da yeni bir KITA elde etmeye odaklananlar orayı da çöplüğe çevirdi. Tabiat Ana’dan sonra Uzay Baba da afetleriyle insanoğluna “haddini bil” demeye hazırlanıyor…

Velhasılı kelam yaşananlar çok korkunç olmakla birlikte kimselerin karşısında duramayacağı kadar çok büyük ve üç beş yılımızı daha karartarak gibi görünüyor!