Demansın geldiği ilk günlerde, korku ve belirsizlik içindeydik. Ancak zamanla, bu durumu kabullenmek ve onunla birlikte yaşamak için yeni yollar bulduk. Annemle geçirdiğim her an, değerli bir hazine gibi. Onunla olan ilişkimizdeki derinlik ve samimiyet, demansın getirdiği zorluklara rağmen hiç azalmadı. Beni tanıyor ya, adımı biliyor ya bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Küççük kız ben!

Annemin beni tanıması, benimle bağını koruduğunu ve beni hala sevgiyle hatırladığını gösteriyor. Belki belleği bazı detayları kaybetmiş olabilir ama kalbindeki sevgi ve bağlılık her zaman varlığını sürdürüyor. Onun beni tanıdığını görmek, bu süreçte yaşadığım her zorluğun üzerine bir nebze de olsa huzur ve mutluluk getiriyor. Bu, gerçekten büyük bir lütuf ve hediye.

Demans diğer bir adıyla bunama yaş almanın en çok yıkıma neden olan yaşam kalitesini etkileyen, hastaya olduğu kadar hasta yakınlarına da sosyal ve psikolojik açıdan olumsuz etkileri olan önemli bir sağlık sorunu.

Demanslı hastanın yakını bakım konusunda yeterli bilgi sahibi olmadığı, bakım vermeye hazır olmadığı, bakımı diğer aile üyeleri ile paylaşamadığı, demanslı hastadaki davranış bozuklukları ile nasıl baş edebileceğini bilmediği için kaygı, çaresizlik ve tükenmişlik duyguları yaşamaya başlar.

Bu gibi durumlarla karşılaşmak, sevdiklerimizin yaşamlarında büyük değişikliklere yol açar ve bu değişikliklerle başa çıkmak zordur. Sevdiklerimizin yaşamında bu tür bir değişiklikle karşılaşmak, sıklıkla endişe, kafa karışıklığı ve hatta üzüntüye neden olur. Özellikle annenizin önceden güçlü, akıllı ve bakımlı bir kadın olduğunu bilmek, bu durumun nasıl oluştuğuyla ilgili daha fazla sorgulamaya neden olur. Ancak, şunu unutmamak gerek, demans gibi durumlar, kişinin kontrolünde olmayan ve zamanla gelişen durumlardır. Bunlar, beyindeki değişiklikler sonucunda ortaya çıkar ve kişinin karakteri, zekası veya kişiliğiyle ilgili değildir. Özellikle yaşlılık döneminde daha sık görülse de, demans her yaşta görülebilir.

Bu süreçte, kendinizi suçlu hissetmek yerine, annenizi-hastanızı sevgiyle destekleyerek ve ona olan bağlılığınızı göstererek bu zorluğun üstesinden gelmeye odaklanabilirsiniz. Hastanızın hala sizinle olan bağını ve sizi tanıma yeteneğini hatırlamak, bu süreçte sizi güçlendirebilir ve moralinizi yüksek tutabilir. Ve unutmayın ki, sizin yanınızda olan ve sizinle olan bağınızı sürdüren hastanın hatıraları ve yaşadıkları, onun kişiliğinin bir parçasıdır ve onu özel kılar.

Peki, nasıl başa çıkabiliriz?

Öncelikle hastalık hakkında bilgi edinmek, hasta yakınlarının durumu daha iyi anlamalarına ve hastalıkla nasıl başa çıkacaklarını öğrenmelerine yardımcı olur. Bilgi, belirsizlikten kaynaklanan korku ve endişeyi azaltabilir.

Demans hastalığı olan yakınlarınızla aynı deneyimi paylaşan diğer kişilerle bağlantı kurmak, duygusal destek sağlayabilir ve tecrübelerinizi paylaşmanıza olanak tanır.

Duygusal destek almak önemlidir. Arkadaşlar, aile üyeleri veya profesyonel danışmanlarla konuşmak, hislerinizi ifade etmenize ve rahatlamanıza yardımcı olur.

Zihinsel ve fiziksel olarak dinlenmek, stresi azaltabilir ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir.

Profesyonel yardım ve hizmetlerden yararlanmak da önemli. Ev bakım hizmetleri, yardımcı bakım personeli, danışmanlık hizmetleri ve respite care gibi kaynaklardan yararlanmak, hasta yakınlarının kendilerini desteklenmiş hissetmelerine ve bakım yükünü hafifletmelerine yardımcı olacaktır.

Evet, demans hastalığıyla başa çıkmak, hasta yakınları için zorlayıcı bir süreç. Maya Angelou’nun şu sözü geliyor hep aklıma ve mutlu oluyorum: "İnsanlar unutabilirler ne dediğinizi, unutabilirler ne yaptığınızı, ama asla unutmayacakları şey, onlara nasıl hissettirdiğinizdir."

Seni seviyorum annem.