5.Hakkâri Kar Festivali vesilesiyle on binlerce doğa sever ile birlikte Hakkâri’deydik. Dağların şehri bu kez muhteşem kar zarafetiyle arz-ı endam ediyordu. Her mevsimde yine yeniden açan Hakkari bu potansiyeliyle Türkiye ile birlikte dünya turizmine de hitap edecek değerde. Bunun içinde öncelikle Hakkarililerin elindeki bu cevheri iyi anlaması ve hak ettiği sevgiyi-saygıyı-özeni göstermesi gerekiyor.

Gecesi ayrı gündüzü ayrı güzel bu şehri en çok zirvelerden izlemeyi seviyorum. Hele ki gecenin Şehri Hakkâri’yi sarıp sarmalayan dağların arasından süzülüp usul usul gelişi yok mu? İşte o zaman her şey ve herkes bir anda susuyor ve yüzlerce yıllık türkülerin, destanların, kavuşamayan aşkların, Zap’ın hüzünlü sesinin, Sümbül’ün mağrur öykülerinin raksını seriyor adeta gözlerimin önüne ve kulaklarımın en derinine…

Ve bu raks tablosu “mevcut olanla zamanda kaybolanı” net bir şekilde fısıldıyor zihnime..

Yıldızların dağlara yansıyan silüeti gibi evlerden ve sokak lambalarından yansıyan ışıklar. Ve o ışıklar on binlerce elmasın süslediği nadide bir gerdanlık misali dağların koynunda bir o yana bir bu yana usulca süzülüyor…

Yolunuz Hakkâri’ye düşerse gecenin huzuruyla bu şehri bir de dağlardan görün derim.

Bu yıl 5’incisi düzenlenen Hakkâri Kar Festivali verilen yürekten emekler karşılığında on binleri mutlu etti. Öncelikle belirtmek isterim ki şehrin her kademesi Hakkâri Valisi/Belediye Başkan Vekili Ali Çelik öncülüğünde muhteşem bir ev sahipliği sergiledi. Hakkâri ili; Jandarma Teşkilatı, Emniyet Teşkilatı, Özel Harekât Şubesi, Gençlik Spor Müdürlüğü, Belediye Kadroları, Kültür Müdürlüğü ve adını sayamadığım emeği geçen herkes 2500-3000 rakım aralığındaki Mergâbütan Kayak Merkezi’nde iki gün boyunca on binlerce insanı başının tacı etti. Kurdukları stantlarda alanlarına dair bilgilendirme yaptılar… İhtiyacı olanlara yardımcı oldular… Çocuklara ve gençlere ayrı bir özen gösterdiler… Jandarmanın hazırladığı İglolar ve görevli köpekler herkesin ilgi odağı oldu… Emniyet personeli kurduğu stantlarda bir yandan bilgilendirme yaparken diğer yandan da semaverde demledikleri çayları ikram ettiler…

Gençlik Spor Müdürlüğü sporcuları da sergiledikleri Kar Voleybolu, Kar Raftingi, Kar Güreşi, Kayak ve Snowboard, Kar Simidi, Kızak, Yamaç Paraşütü, Kayak Ayakkabısı, Hedik, Trekking, Gelvelane performansları ile alkışları topladı.

Ben trekkingi ve gençlerle tırmandığımız tepeden rafting botuyla kaymayı tercih ettim. Zar zor çıktığımız dik tepeden 35 saniyelik bir adrenalinle hızla kaydık. Adrenalinle birlikte büyük bir keyifte veren botlu kayağı tavsiye ediyorum.

Mergâbütan’a gelen misafirlerde kendine göre spor yapıyor ve eğleniyordu. Kimi kayak takımıyla, kimi kızağıyla, kimi simidiyle, kimi semaverde demlediği çayla, kimi piknik sepetiyle, kimi Mergâbütan’ın zirvesine uzanan ücretsiz telesiyejde muhteşem manzarayı izleyerek ve hepsi katıldığı halaylarla/eşlik ettiği şarkılarla karın ve festivalin tadını çıkarıyordu.

Hemen burada Vali Ali Çelik’e dair bir pencere açmak istiyorum. İki gün boyunca festival alanından ayrılmayarak Hakkarilileri yalnız bırakmayan, halaylara eşlik eden, istekleri kırmayıp neredeyse herkesle fotoğraf çeken, sık sık alanı adımlayıp sohbetler eden, sohbetleri yudumlanan çaylarla taçlandıran, gençlere ve çocuklara ayrı bir özen göstererek onların coşkusuna ortak olan, voleybol oynayan, karda oturup sahneden yükselen şarkılara gençlerle eşlik eden Vali Ali Çelik’i festivalin en çok eğleneni ilan ettim.

İnanıyorum ki; Vali Çelik iki günlük festival boyunca “Hakkari’yi net bir şekilde anladı ve Hakkari tarafından da net bir şekilde anlaşıldı” çünkü her adımında, kelamında, tebessümünde sadece samimiyet vardı…

Dedim ya; “Hayat; anlama ve anlaşılma adımlarıyla, değer ve manâ kazanan muhteşem bir ahenktir… Ve bu ahengin ilk adımı da samimiyettir…”

5.Hakkâri Kar Festivali vesilesiyle gittiğim Hakkâri’den size aktaracaklarım şimdilik bu kadar olsa da devamı gelecek elbette…