"O kadın" olmak; cazibeli, kendinden emin, çekici ve etkileyici bir duruş sergilemeyi gerektirir. Bu duruş, ancak sağlam bir özgüven ve güçlü bir özsaygı ile kazanılır. Cazibenin temeli, yüksek bir öz değer duygusuna sahip olmaktan ve kendine duyulan saygıyı içselleştirmekten geçer.
Bu, güçlü kendinden emin duruşlu tavır sergileyen kadın; erkeğin radarına girer, gözdesi, amiyane tabirle avı olur. Etkilenir ve " o kadına" yatırım yapmaya başlar.
Erkek, "o kadının" sıcaklığını hissetmek ister. Sıcaklık gördüğü kadına ilgisi artar ve kadının alanına girmek ister.
"O kadın" bu sıcaklığı barındırır ve başlarda mesafeli ama samimi bir duruş takınır. Güler, eğlenir, iyi vakit geçirir ama bir sınırı vardır. Hayır demeyi " seni o kadar tanımıyorum, şimdi olmaz" demeyi bilir ve kartlarını da her daim açık oynamaz. Gizem yaratıp ilgi uyandırır. Kendini hemen birine ait hissedip, teslim etmez. Önce onu hak edip, etmediğine bakar.

Kendi değerini görür. İncelenmek için önce kazılıp toprak altından çıkarılması gereken; altın gibi görür. Saygısızlığa, zamanla azalan ilgiye, değersiz bir tavıra katlanmayıp çekip gidecek güçtedir ve bunun olacağını sürekli "giderim" tehditleriyle değil. "Böyle davranılan ilişkinin içerisinde bulunmam" diyerek. İstek değil, karar açıklar ve çizgilerini net şekilde çeker.
Erkeğin, ne yapmaması gerektiğini belirtir. Çirkinleşmeden, bağırıp çağırmadan, kibar bir üslupla; incelikle, eminlikle der ne diyecekse. Çizgileri olan ve bunları erkeğin zamanla anlamasını beklemeden; anlatan bir yapıdadır.
Güzel şeyler için, onun bu isteklerine kulak verilmesi gerektiğini vurgular. Tatlı sert bir tavrı vardır. Ne çok tatlı, ne çok serttir. Yerine göre davranır. Bu terazinin altın kuralı zarafettir.

"O kadın," erkeğin onun için çaba göstermesine, isteklerini yerine getirmesine ve onun "kahramanı" olmasına izin verir. Bunu yaparken "Ben mi yapamıyorum da ondan isteyeyim?" gibi düşüncelerden tamamen uzaktır. İhtiyaçlarını ifade etmeyi ve taleplerini açıkça dile getirmeyi bilir. Ancak, erkeğin ona acıma duygusuyla yaklaşmasına ya da 'küçük bir kız çocuğuna' konuşur gibi davranmasına kesinlikle fırsat vermez.
Kadın kimliğini güçlü bir şekilde taşır; bakımlı ve özenlidir. Erkeğe anne şefkatiyle değil, tutkulu bir kadın olarak yaklaşır. "O kadın," arzu edilen biri olmayı ister ve bu nedenle sevgi dolu bir şefkatten ziyade, çekici bir tutkuyla karşı tarafa yaklaşır.

Peki.. Kadın kadın nasıl olunur ve nedir?
Aslında birçok kadının kendini daha iyi ifade etme ve kimliğini güçlendirme çabasını yansıtır. Bu kavram, yalnızca dış görünüş veya belirli davranış kalıplarıyla sınırlı değildir. Aksine, hem duygusal hem de zihinsel olgunluğu kapsayan bir anlayıştır.
İşte "kadın kadın" olmanın temel özellikleri:
- Kendine Güven: Kendi kararlarını alabilen, bağımsız ve özgüvenli bir duruş sergiler.
- Zarafet ve Nezaket: İncelik, kibarlık ve zarif bir tavırla hem fiziksel hem de ruhsal olarak dikkat çeker.
- Tutku ve Şehvet: Bakımlı ve çekici bir duruşla arzulanabilirliğini artırır.
- Duygusal Zeka: Duygularını tanıyıp sağlıklı bir şekilde ifade ederek ilişkilerde denge kurar.
- Sınırlar Belirlemek: Net sınırlar çizer ve bu sınırları nazik ama kararlı bir şekilde korur.
- Bağımsızlık: Ekonomik, duygusal ve zihinsel olarak bağımsız bir kimlik taşır.
- İsteklerini Dile Getirebilmek: İhtiyaç ve arzularını açıkça ifade eder, ancak aciz bir tavır sergilemez.
Kısacası; "Kadın kadın" olmak; özgüven, zarafet, şıklık ve duygusal olgunlukla güçlü bir kimlik oluşturmayı içerir.