Türk televizyonculuğunda yeni bir dönemin kapısını aralayan “El Turco”, tamamı İngilizce olarak çekilen ilk yerli yapım olma özelliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Ay Yapım imzasını taşıyan ve Can Yaman gibi uluslararası başarıya ulaşmış bir oyuncunun başrolünde yer aldığı dizi, Türkiye’nin kültürel mirasını ve kahramanlık hikâyelerini global platformlara taşıma vizyonunun en güçlü örneklerinden biri.
Yönetmenliğini Uluç Bayraktar, senaristliğini ise Kerem Deren ve Çisil Hazal Tenim gibi tecrübeli isimlerin üstlendiği dizi, GAİN platformu üzerinden Türkiye ile birlikte tam 31 ülkede izleyiciyle buluşuyor.
🎖️ Osmanlı'nın Yiğitliği, İtalya'nın Kalbinde Hayat Buluyor
Dizi, 1683 II. Viyana Kuşatması sırasında yaralanarak İtalyan Alpleri’ndeki Moena köyüne sığınan ve orada bir efsaneye dönüşen yeniçeri Hasan Balaban’ın hikâyesini anlatıyor. Tarihi gerçeklerden ilham alan bu anlatı, Türk milletinin cesaretini ve adalet anlayışını dünya sahnesine taşıyor.
Yapımda Can Yaman’a, Greta Ferro, Will Kemp, David Nykl, Veronica Ferres gibi uluslararası yıldızlar eşlik ederken; Hüseyin Avni Danyal, Haluk Piyes, Armağan Oğuz gibi usta Türk oyuncular da kadroyu güçlendiriyor.
🌍 Türk Dizilerine Uluslararası Övgü: IMDb'den Büyük Başarı
“El Turco”, kısa süre önce IMDb’nin “2025’in En Çok Beklenen Yeni Dizileri” listesine girerek bu başarıya ulaşan ilk ve tek Türk dizisi oldu. Bu başarı, Türk yapımcılığının geldiği noktayı ve uluslararası alanda kazandığı itibarıgüçlü bir şekilde gösteriyor.
🎥 Avrupa’da Çekildi, Dünyaya Sesleniyor
6 bölümden oluşan dizinin çekimleri Budapeşte’de gerçekleştirildi. Yüksek prodüksiyon kalitesi, etkileyici kostümleri ve çarpıcı mekân seçimleriyle dikkat çeken dizi, aynı zamanda Orhan Yeniaras’ın “El Turco: II. Viyana Kuşatmasının Bilinmeyen Yönleri” adlı eserinden uyarlanarak akademik bir derinlik de sunuyor.
✅ Tüm Bölümleriyle GAİN’de Yayında!
“El Turco”, sadece bir dizi olmanın ötesinde; Türk kültürünün küresel çapta tanıtımı ve soft power alanındaki stratejik yükselişi açısından da önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin medya alanındaki ihracat gücünü artıran bu tür projeler, kültürel egemenliğin yeniden inşasında kritik bir rol üstleniyor.
