Yeni Birlik Gazetesi
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Doktorlar dertli: Bayramın adı var kendi yok

Doktorlar dertli: Bayramın adı var kendi yok

14 Mart Tıp Bayramı'na ilişkin gazetemize konuşan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç, “Bayramın adı var kendi yok” diye konuştu. Hekimlerin birçok sorunla karşı karşıya olduğunu anlatan Mengüç, ekonomik ve mesleki sorunların yanında ciddi olarak da siyasi baskıya maruz kaldıklarını söyledi.

Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Dünyanın bütün ülkelerinde hekimlerin bayram olarak kutladığı bugün Türkiye'de ise buruk bir hava içerisinde kutlanıyor. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç, hekimlerin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Yaşadıkları problemlere ilişkin gazetemize konuşan Mengüç, “Ne yazık ki 14 Mart'a bayram havasıyla girdiğimizi söyleyebilmek mümkün değil. Bizim için bayramın adı var kendi yok. Bütün çabamız en iyi ve başarılı şekilde sağlık hizmeti vermek ama yaşadığımız sorunlar da oldukça çok” ifadesini kullandı.

Çalışma temposu yoruyor
Doktorların gerek mesleki, gerek maddi gerekse de politik sıkıntılara maruz kaldığını anlatan Mengüç, “İş anlamında en büyük sıkıntı yüksek çalışma temposu diyebiliriz. Bu çalışma temposu hekim arkadaşlarımızı ciddi olarak yoruyor. Bugün hastanelerin acil servislerinde bu durumdan dolayı sıkıntı içinde olan birçok hekim arkadaşımız var. Bununla beraber dayatılan iş şartları ve anlaşmalar da diğer sıkıntılar olarak dikkat çekiyor” dedi.

Emekli hekimler sıkıntı yaşıyor
Tıp Bayramı'nda en büyük dileklerinin yaşadıkları sıkıntıları aşmak olduğunu kaydeden Mengüç, “Öncelikli olarak özlük haklarımız konusunda somut adımlar atılmasını istiyoruz. Bu haklarımızı almak istiyoruz. Bununla beraber ekonomik olarak da düzeltilmesi gereken birçok mesele var” diye konuştu. Mengüç, Türkiye'de özellikle emekli hekimlerin maddi sıkıntı içinde olduğunu kaydederek, “Emekli hekim maaşlarının yükseltilmesi gerekiyor. Bugün emekli bir doktorun ortalama olarak aldığı en iyi maaş 2 bin 500 lira şeklinde. Biz en azından yoksulluk sınırının biraz daha üzerinde bir maaş verilmesini talep ediyoruz” açıklamasını yaptı.

Siyasi baskı var
Hekimlerin ekonomik ve mesleki sorunların yanında siyasi sıkıntılarla da karşı karşıya kaldığını vurgulayan Mengüç, “Hekimler üzerinde çok ciddi bir siyasi baskı var. Bunun da iki sebebi olduğunu düşünüyorum. Birincisi söz konusu hükümetin yani AK Parti iktidarının göreve geldiği günden bu yana bizlere dayattığı 'Sağlık'ta Dönüşüm Planı'na' karşı mücadele göstermemiz, ikincisi ise güncel siyasi meselelere karşı bizim kullandığımız söylem. Hükümet hem bize dayattıkları çalışma tasarısına karşı çıktığımız için hem de onların onaylamadığı bir söylemle güncel meselelere yaklaştığımız için ciddi bir baskı politikası güdüyor” diye konuştu.

Tıp Fakültesi öğrencileri de mutsuz
14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Mengüç gibi gazetemize konuşan Çapa Tıp Fakültesi öğrencileri de negatif bir tablo çizdi. Gelecek için karamsar yorumlarda bulunan öğrenciler hem hekimlerin hem de hekim adaylarının çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Kendilerinin yaşadığı sıkıntıları açıklayan öğrenciler şu ifadeleri kullandı; “Fakülte çok kalabalık. Amfide yer bulamıyoruz. Tıp'ta eğitim hocaların yanında pratik yaparak öğreniliyor ancak buna çok fazla öğrenci düşüyor. Eskiden hocaların yanına 10 kişi giderdik, bizden önceki yıllarda 5, ondan da önce 2 kişi gidermiş. Meşhur hocalar hep o 2 kişilerden çıkmış. Anatomi derslerini kadavra üzerinde öğreniyoruz ama kadavrayı göremediğimiz için kemiği, eklemleri öğrenmediğimiz çok oldu. Kitaptan bakıyoruz. Çözüm olarak asistanlık kadroları arttırılabilir. Yeterli sayıda öğretim üyesi bulunmuyor. Bizler de maalesef sağlıklı eğitim alamıyoruz.” ANIL BODUÇ

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *