Düşünce kuruluşu kurucusu ve strateji uzmanı Hüseyin Yeltin, akademik kariyeri, dış politika analizleri ve düşünce kuruluşlarındaki faaliyetlerine ilişkin YeniBirlik’e özel önemli açıklamalarda bulundu.
Tezinde yerel aktörlere dikkat çekti
Yeltin, yüksek lisans tezi olan “Neoklasik Realizm Bağlamında Son Dönem Türkiye-Rusya İlişkileri” başlıklı çalışmasının, bu teorik yaklaşımı temel alan ilk üç tezden biri olduğunu aktararak, bu yönüyle özgünlük taşıdığını belirtti. Tezinde, 2000’li yıllardan itibaren iki ülke arasındaki ilişkilerin dönüşümünü mercek altına aldığını ifade eden Yeltin, neoklasik realizmin dış politika analizlerinde bir teori değil, etkin bir açıklama yöntemi olduğunu vurguladı.
Yeltin, Türkiye ve Rusya liderlerinin eş zamanlı iktidara gelmelerinin ve diyaloga açık olmalarının, geleneksel düşmanlık algısının kırılmasına neden olduğunu kaydetti. Bu doğrultuda, 24 Kasım 2015’te Rus uçağının düşürülmesi, 15 Temmuz darbe girişimi ve Rus Büyükelçisi Karlov’un suikast sonucu hayatını kaybetmesi gibi krizlerin, liderlerin kriz yönetimindeki tutumları sayesinde aşıldığını ifade etti.
Günümüzde Türkiye-Rusya ilişkilerinin yine lider odaklı istikrarla devam ettiğini aktaran Yeltin, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki arabuluculuk rolünün de bu istikrarın bir göstergesi olduğunu belirtti.
Doktora tezinde UCM-Türkiye ilişkilerini inceliyor
Doktora çalışmasının da yine neoklasik realizm çerçevesinde şekillendiğini ifade eden Yeltin, tez konusunun “Neoklasik Realizm Bağlamında Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)-Türkiye İlişkileri” olduğunu açıkladı. Türkiye’nin UCM’nin kuruluş sürecinde aktif rol almasına rağmen Roma Statüsü’ne taraf olmamasının temel soru olduğunu belirten Yeltin, bu durumu açıklamada iç dinamiklerin belirleyiciliğini analiz ettiğini ifade etti. Yeltin, bu yönüyle tezinin literatürde önemli bir boşluğu dolduracağını vurguladı.
Türk Dış Politikası'nda zorunlu dönüşüm
Son on yılda Türk Dış Politikası’nın ciddi bir dönüşüm yaşadığını belirten Yeltin, Türkiye'nin bölgesel güç olma çabasının aslında bir zorunluluk olduğunu ifade etti. 2011 sonrası Orta Doğu’daki değişimlerin Türkiye’yi daha aktif dış politika izlemeye ittiğini söyleyen Yeltin, savunma sanayi yatırımlarının ve diplomatik girişimlerin bu süreci desteklediğini aktardı. Türkiye’nin karşılaştığı yaptırımlara ve engellemelere rağmen bu süreçte önemli kazanımlar elde ettiğini ifade etti.
Güncel tehditler dış politikayı dönüştürüyor
Uluslararası güvenlik alanındaki tehditlerin değiştiğini belirten Yeltin, hibrit savaşlar ve siber saldırılar gibi tehditlerin, devletlerin dış politikalarını yeniden şekillendirdiğini kaydetti. Yeni dönemde teknolojik ve bilimsel gelişmeleri takip eden ülkelerin avantaj sağladığını vurgulayan Yeltin, artık mücadelenin sadece cephelerde değil, dijital ve stratejik alanlarda da sürdüğünü ifade etti.
TUDPAM’ın kuruluş hikayesini anlattı
Yeltin, kurucusu olduğu Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi'nin (TUDPAM) kuruluş sürecini de detaylı şekilde anlattı. 2020 yılında fikri temellerini attığı TUDPAM’ı 2023 yılında hayata geçirdiğini ifade eden Yeltin, gönüllülük esasına dayanan yapısıyla kısa sürede büyük bir etkileşim oranına ulaştığını belirtti. TUDPAM’ın temel hedefinin, Türkiye ve Türk Dünyası’nın dış politikasına yeni perspektifler kazandırmak olduğunu ifade etti.
Ayrıca TUDPAM’ın dernek statüsü kazanmasıyla birlikte daha kapsamlı projelere imza atacaklarını belirten Yeltin, 2026 yılı itibariyle birçok proje yürütmeyi ve ortaklıklar geliştirmeyi planladıklarını açıkladı.
POLSAM ve ULESAM’dan kazandığı vizyon
POLSAM ve ULESAM'daki görevlerinin kendisine farklı perspektifler kazandırdığını belirten Yeltin, özellikle ULESAM’ın manevi olarak büyük anlam taşıdığını ifade etti. Merhum Güney Ferhat Batı’nın kurduğu bu yapının yönetimini devralmanın sorumluluğunu taşıdığını aktaran Yeltin, düşünce kuruluşlarının dış politika yapım sürecindeki etkisinin Türkiye’de henüz sınırlı olduğunu, ancak gelişmeye açık bir alan olduğunu vurguladı.
2014’te 'Yılın Girişimcisi' seçildi
2014 yılında "Yılın Girişimcisi" ödülünü almasına neden olan girişimini de anlatan Yeltin, Sakarya Üniversitesi’nde yüksek lisans yaparken sosyal bilimlere yönelik bir web sayfası kurduğunu ve kısa sürede dikkat çektiğini belirtti. Bu girişimin daha sonra bugünkü kurumsal yapıların temellerini oluşturduğunu ifade etti.
Editoryal deneyimin önemi
DergiPark bünyesinde Anadolu Strateji Dergisi’nde yürüttüğü editoryal çalışmaların akademik gelişime katkı sağladığını vurgulayan Yeltin, özellikle dergi sürecinin disiplin ve adalet gerektirdiğini belirtti. Aynı zamanda hakemlik sürecinin de akademik sorumluluk taşıdığını ve her araştırmacının bu tecrübeyi yaşaması gerektiğini ifade etti.
Genç araştırmacılara tavsiyeler
Genç araştırmacılara yönelik tavsiyelerde bulunan Yeltin, özellikle dış politika alanında çalışacak olanların etik ilkelere sadık kalmalarının önemine işaret etti. İntihal konusunun ciddi bir sorun olduğunu belirten Yeltin, özgünlük ve interdisipliner çalışma vurgusu yaptı.
Motivasyon kaynağı: Umut
Tüm bu çalışmalar arasında kendisini en çok motive eden unsurun “geleceğe umutla bakmak” olduğunu söyleyen Yeltin, TUDPAM’daki kısa sürede alınan yolun motivasyonunu artırdığını ve gelecekte daha fazla akademik çalışmaya odaklanmayı planladığını belirtti.