Ramazan’a Hazırlık ve Manevi Yoğunlaşma
Peygamber Efendimiz (s.a.v), Ramazan’a girmeden önce bu kutlu ayın müjdesini verirdi. Recep ve Şaban aylarında oruç tutarak Ramazan’a hazırlık yapar, özellikle Şaban ayında orucunu daha da artırırdı.
Efendimiz (s.a.v), sahabelerini de Ramazan’a hazırlamak için şu müjdeyi verirdi:
“Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ay yaklaşıyor. Bu ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha hayırlıdır. Kim bu ayda bir hayır işlerse, diğer aylardaki bir farzı yerine getirmiş gibi sevap kazanır.”
Oruç Tutmaya ve Sahura Büyük Önem Verirdi
Peygamberimiz (s.a.v), Ramazan orucuna büyük önem verir ve sahur yapmayı teşvik ederdi.
“Sahur yemeği yiyiniz, çünkü sahurda bereket vardır.” (Buhârî, Savm 20; Müslim, Sıyâm 45) buyurarak ümmetini sahura teşvik etmiştir.
Oruç açarken hurma ve su ile iftar etmeyi tercih ederdi. Eğer hurma yoksa su ile iftar ederdi.
Efendimiz (s.a.v), iftar vaktinde şu duayı yapardı:
“Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttum, Senin verdiğin rızıkla orucumu açtım. Artık beni bağışla.”
Kur’an-ı Kerim Okumayı Artırırdı
Ramazan ayı, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği ay olduğu için Peygamber Efendimiz (s.a.v), bu ayda Kur’an’ı daha fazla okurdu.
Cebrail (a.s) her Ramazan ayında Efendimiz’e gelir, birlikte Kur’an-ı Kerim’i baştan sona okurlardı. Bu uygulama "mukabele" olarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Son Ramazan ayında ise bu mukabele iki kez yapılmıştır.
Müslümanları Kur’an okumaya teşvik eden Efendimiz (s.a.v), “Kur’an okuyun, çünkü o kıyamet gününde okuyucularına şefaatçi olarak gelecektir.” (Müslim, Müsâfirîn, 252) buyurmuştur.
Gece İbadetlerini Artırırdı: Teravih ve Teheccüd Namazı
Peygamber Efendimiz (s.a.v), Ramazan gecelerinde namazlarını artırırdı.
Teravih namazını kılar, sahabelerini de teşvik ederdi.
Teheccüd namazına büyük önem verir, geceleri kalkarak uzun uzun ibadet ederdi.
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan gecelerini ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî, Salâtü’t-Terâvih 1; Müslim, Müsâfirîn 173)
Ramazan’ın Son On Gününde İtikâfa Girerdi
Peygamberimiz (s.a.v), Ramazan’ın son on gününde kendini tamamen ibadete vererek itikâfa girerdi.
İtikâf sırasında mescitte kalır, sürekli dua eder ve Kadir Gecesi’ni arardı.
Sahabelerine de itikâfı tavsiye ederek, bu günleri fırsat bilmelerini isterdi.
Kadir Gecesi’ni İhya Ederdi
Peygamber Efendimiz (s.a.v), Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın son on günü içinde saklı olduğunu bildirerek, bu gecenin büyük bir fırsat olduğunu söylerdi.
Sahabelerine, “Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on gününde arayınız.” (Buhârî, Leyletü’l-Kadr, 2) diyerek bu mübarek geceyi ihya etmelerini öğütlerdi.
Hz. Aişe (r.a), Peygamberimiz’e Kadir Gecesi’nde hangi duanın okunması gerektiğini sorduğunda, Peygamberimiz (s.a.v) şöyle cevap vermiştir:
“Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet.”
Sadaka ve Yardımlaşmada Zirveye Ulaşırdı
Peygamber Efendimiz (s.a.v), Ramazan ayında cömertliğini daha da artırır, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunurdu.
“İnsanların en cömerdi, Ramazan ayında daha da cömert olurdu.” (Buhârî, Savm 7)
Fakirlere, yetimlere, dul kadınlara ve zor durumda olanlara yardım ederdi.
Zekât ve fitre konusuna büyük önem verir, Ramazan’da malını Allah rızası için infak ederdi.
Ramazan’da Duaları Eksik Etmezdi
Peygamberimiz (s.a.v), Ramazan’da özellikle dua etmeye büyük önem verirdi.
Oruçlu iken yapılan duaların geri çevrilmeyeceğini bildirirdi.
Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Üç kişinin duası reddedilmez: Oruçlunun iftar vaktindeki duası, adil yöneticinin duası ve mazlumun duası." (Tirmizî, Deavât, 121)
Ramazan’ı Peygamberimizin (s.a.v) Sünnetiyle Değerlendirelim
Peygamber Efendimiz (s.a.v), Ramazan’ı sadece oruç tutarak değil, ibadetle, Kur’an’la, dua ve sadakayla en verimli şekilde geçirirdi.
Onun sünnetine uymak, Ramazan’ın bereketinden tam anlamıyla faydalanmak için en güzel yol olacaktır.
Oruç, Kur’an, teravih, itikâf, sadaka ve dua ile bu mübarek ayı ihya ederek, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) örnekliğini hayatımıza taşıyalım.