Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, uluslararası basına önemli açıklamalarda bulundu: “Yargıya baskı kurmak isteyenler var, ancak Türk adaleti bağımsızdır”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde uluslararası medya temsilcileriyle bir araya gelerek gündemdeki önemli konulara dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Tunç, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturmada adaletin işleyişine vurgu yaptı.
“Yargı Siyasi Baskılardan Bağımsızdır”
Bakan Tunç, soruşturmalara yönelik bazı çevrelerin oluşturmak istediği “siyasi müdahale” algısının gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Soruşturma siyasî değil, adli bir süreçtir. 51 tutuklu bulunuyor ve soruşturma kapsamında somut deliller üzerinden işlemler yürütülüyor” dedi.
Bazı grupların yargı makamlarını baskı altına almaya çalıştığını hatırlatan Tunç, “Cumhuriyet savcılarımız sadece şüphelinin aleyhine değil, lehine olan delilleri de toplar. Hukuk devleti ilkesinden taviz verilmesi mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da Terör ve Yolsuzlukla Mücadelede Kararlı Adımlar
Adalet Bakanı, geçtiğimiz hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan iki ayrı soruşturmaya dair de bilgi verdi. Tunç, çıkar amaçlı suç örgütüne yönelik kapsamlı operasyonda şu ana kadar 48 kişinin tutuklandığını, toplamda ise 51 tutuklama gerçekleştiğini açıkladı. Ayrıca, 41 kişiye adli kontrol tedbiri uygulandığını ve 14 kişinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Yargıya Güven Vurgusu: “Kararlar Saygıyla Karşılanmalı”
“Hukukun üstünlüğü çerçevesinde, suç işlendiğine dair delil varsa, yeri sokak değil mahkemedir” diyen Bakan Tunç, tüm kesimlerin bağımsız Türk yargısına güvenmesi gerektiğinin altını çizdi. Tunç, uluslararası toplumun Türkiye’ye yönelik çifte standardını da eleştirerek, “Türkiye sadece kendi halkı için değil, tüm insanlık için güvenli bir limandır” dedi.
Yargı Reformları ve Demokratik Gelişim
Adalet Bakanı, son 23 yılda hükümetin kararlılıkla hayata geçirdiği yargı reformlarına da değinerek, düşünce özgürlüğünün güçlendirilmesi, toplumsal katılımın artırılması ve hukuk devleti ilkesinin sağlamlaştırılması adına büyük mesafe kat edildiğini ifade etti.