Cumhuriyet Halk Partisi'nde cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları giderek sertleşiyor. CHP’li isimlerin adaylık konusundaki farklı görüşleri sadece parti içinde değil, medya dünyasında da ciddi yankılar uyandırıyor. Bu çalkantılı sürecin son örneği, gazeteciler Fatih Altaylı ile Şaban Sevinç arasında yaşanan sert polemik oldu.
Fatih Altaylı, sosyal medya platformunda yaptığı son açıklamada, CHP’de cumhurbaşkanı adaylığı için yalnızca iki güçlü ismin bulunduğunu belirtti: Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Özgür Özel’in bu isimlerin alternatifi olamayacağını savunan Altaylı, “CHP’nin iki adayı var; biri İmamoğlu, diğeri Mansur Yavaş” dedi. İmamoğlu'nun adaylığının hukuki süreçlerle engellenmesi ihtimaline karşılık, Yavaş'ın ön plana çıkacağını ifade etti.
Altaylı’nın bu çıkışına, gazeteci Şaban Sevinç’ten son derece sert bir yanıt geldi. Sevinç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Altaylı için ağır ifadeler kullanarak, “Fatih Altaylı denilen ‘yavşak’ yine bana çatmış” ifadelerini kullandı. Sevinç, daha önce Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına yönelik yorumları nedeniyle Altaylı’nın kendisini hedef aldığını hatırlatarak, Altaylı’nın tarafsız bir gazeteci gibi davranmadığını öne sürdü.
Şaban Sevinç, açıklamasının devamında Altaylı’nın medya geçmişine de sert eleştiriler yöneltti: “Fatih Altaylı, Aydın Doğan’a çalışıp Turgay Ciner’e söverken, sonra Ciner bunu yanına aldı. Karakteri budur” diyerek şahsi geçmişine dikkat çekti.
Berhan Şimşek de Tartışmaya Dahil Oldu
Aynı tartışmanın bir diğer ayağında ise CHP kurultayında adaylığı son anda kaçıran Berhan Şimşek yer aldı. Şimşek, Altaylı’nın eleştirilerine tepki göstererek, “Ben 30 yıl sinema yaptım. Kameranın önünde oryantallik yapmadım, sen seversin, bu da sana kapak olsun” dedi.
Tüm bu yaşananlar, CHP içindeki fikir ayrılıklarının sadece siyaset sahnesiyle sınırlı olmadığını, medya aracılığıyla kişisel polemiklere dönüştüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Hükümetin kararlılıkla sürdürdüğü istikrar politikalarının gölgesinde, muhalefet cephesindeki bu tür kısır tartışmaların, kamuoyundaki güveni sarstığı görülüyor.
