Beyin Kanaması Geçirmişti, Setlere Zorunlu Veda Etmişti
26 Ocak 2024’te, beyin damarlarında oluşan anevrizmanın patlaması sonucu beyin kanaması geçiren Settar Tanrıöğen, acilen ameliyata alınmış ve uzun süre yoğun bakımda kalmıştı. Bu süreçte, Kızılcık Şerbeti dizisindeki rolüne veda etmek zorunda kalan deneyimli oyuncu, hayranlarını üzmüştü. Aylar süren tedavi sonrasında eski sağlığına kavuşan sanatçı, ilk kez yaşadıklarını ve duygularını televizyon ekranında anlattı.
"Kızılcık Şerbeti’ni ve Seti Çok Özledim"
NTV ekranlarında yayınlanan Empati programında Ahmet Mümtaz Taylan’a konuk olan Settar Tanrıöğen, dizide geçirdiği günleri özlemle andı. Sunucu Taylan’ın, "Sette hâlâ senin adın geçiyor. Her hafta ‘Settar olsaydı şöyle yapardı’ diyorlar" sözlerine karşılık Tanrıöğen şu ifadeleri kullandı:
“Kızılcık Şerbeti’ni özlüyorum. Arkadaşlarımı, o ortamı özlüyorum ama hayat bazen böyle gelişiyor. Artık bu şekilde yerleşti.”
Bu içten açıklama, hem dizinin hayranları hem de oyunculuk camiasında duygusal anlar yarattı.
Köy Hayatından İstanbul’a: Hastalık Hayatını Değiştirdi
Usta sanatçı, programda uzun yıllardır köyde yaşamayı tercih ettiğini ancak sağlık sorunları nedeniyle İstanbul'a taşınmak zorunda kaldığını da paylaştı. Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı bir köyde beş yıldır yaşam sürdüren Tanrıöğen, doğal yaşamdan uzak kalmamak için o bölgeyi tercih ettiğini söyledi. Yaşadığı evde elektrik olmadığını, enerjiyi güneş panelleri ve jeneratörle karşıladığını, teknolojiden uzak, doğa ile iç içe bir yaşam kurduğunu ifade etti.
“Köyde kendime ait bir alan yarattım. Komşularla mesafeli bir düzenim var. Elektriği bile az kullanıyorum. Çalışırken bile oradan gelip gidiyordum.”
Ahmet Mümtaz Taylan’dan Duygusal Açıklama
Program sunucusu Ahmet Mümtaz Taylan, dizide Settar Tanrıöğen’in yerine geçmenin kendisi için ne kadar zor olduğunu da şu sözlerle dile getirdi:
“Hiçbir zaman bir devam eden projeye başka bir oyuncunun yerine girmemiştim. Ama burası sıcak bir yerdi, senin yerin hep ayrı kalacak.”
Bu açıklamalar, televizyon dünyasında Tanrıöğen’in bıraktığı boşluğun ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.