İspanyol lüks moda evi LOEWE, "Crafted World" isimli ilk büyük sergisiyle Tokyo’nun kalbi Harajuku’da kapılarını sanatseverlere açıyor. 29 Mart – 11 Mayıs 2025 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek olan bu özel sergi, LOEWE’nin 1846’dan günümüze uzanan zanaatkarlık geleneğini, İspanyol köklerini ve yaratıcı vizyonunu derinlemesine keşfetme imkânı sunuyor.
LOEWE Crafted World sergisi, yalnızca bir moda retrospektifi değil; aynı zamanda el işçiliğine duyulan tutkuyu, sanatla kurulan bağları ve kültürel köprüleri anlatan interaktif bir deneyim. 1300 metrekarelik alanda kurulan sergi, LOEWE’nin 179 yıllık yolculuğunu tematik odalar aracılığıyla ziyaretçilere aktarıyor.

Crafted World: Şanghay’dan Tokyo’ya Uzanan Gezici Bir Sanat Yolculuğu
İlk olarak 2024 yılında Şanghay’da açılan Crafted World, bir gezici sergi olarak tasarlandı. LOEWE, bu sergiyle yalnızca kendi tarihini anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel zanaatkarlık mirasına ışık tutuyor. Tokyo’nun seçilmesi ise tesadüf değil. Japonya, LOEWE’nin Avrupa dışındaki ilk açılımını gerçekleştirdiği ülke. 1973’te Nihombashi Mitsukoshi mağazasında açılan ilk LOEWE butiği, bu kültürel ilişkinin başlangıç noktası olmuştu.
Sergi, OMA mimarlık stüdyosu ile işbirliği içinde tasarlanarak, ziyaretçilere zaman, mekan, malzeme ve üretim teknikleri üzerinden sürükleyici bir keşif sunuyor.

LOEWE’nin İkonik Koleksiyonlarına Yolculuk: Tematik Alanlar ve Sanatsal Deneyimler
Crafted World sergisi, birçok özgün tematik alandan oluşuyor. Her biri, LOEWE’nin moda, sanat ve zanaatkarlık etrafında şekillenen marka DNA’sını yansıtıyor.
- Born from the Hand
LOEWE’nin bir deri işçiliği kolektifi olarak başladığı serüveni anlatan bu alan, Amazona, Flamenco ve Puzzle çantalarının ilk versiyonları, Picasso ve Almodóvar gibi sanatçılarla yapılan iş birlikleri ve Rihanna ile Beyoncé gibi ikonlar için tasarlanan kıyafetlerle zenginleştirilmiş.
- Welcome to Spain
Pablo Picasso’nun seramikleri eşliğinde, İspanya'nın geleneksel evlerinden Akdeniz kıyılarına kadar uzanan zengin kültürel manzaralar sergileniyor. Bu alan, LOEWE’nin İspanyol köklerine duyduğu bağlılığı yansıtıyor.
- The Atelier
Ziyaretçiler, LOEWE çantalarının üretim sürecini detaylarıyla izleyebiliyor. Deri kesimi, boyama, montaj ve 3D baskı gibi inovatif tekniklerin anlatıldığı bu alan, markanın geleneksel ve modern teknikleri nasıl harmanladığını gösteriyor.
- The Castle Room
Studio Ghibli’nin efsanevi “Yürüyen Şato” filmine ithafen hazırlanan iki metre yüksekliğindeki dev çanta, LOEWE’nin 2023 koleksiyonundan parçaların birleşiminden oluşuyor ve izleyicilere masalsı bir deneyim sunuyor.
- Fashion Without Limits
Jonathan Anderson’un yön verdiği LOEWE’nin sınır tanımayan tasarımları, trompe l’oeil efektleri ve heykelimsi kıyafetlerle burada hayat buluyor. 54 farklı “look” ile moda adeta sanata dönüşüyor.
- United in Craft
Kyoto’da 400 yıllık geleneği sürdüren Onishi ailesinin demir çaydanlık üretimi LOEWE tarafından destekleniyor. Ayrıca Salone del Mobile gibi platformlarda yapılan iş birlikleriyle, dokuma, bambu işçiliği ve sepetçilik gibi zanaatlar modern tasarımla buluşturuluyor.
- Unexpected Dialogues
Son on yılda yapılan sanatsal iş birliklerinin sergilendiği bu alanda Ken Price, Suna Fujita ve Joe Brainard gibi sanatçılardan ilhamla oluşturulan odalar yer alıyor. Finalde ise Tokyo merkezli edenworks ile hazırlanan hareketli, asılı bir çiçek bahçesi bulunuyor.

Tokyo’ya Özel İçerikler ve Sürpriz Deneyimler
Tokyo edisyonuna özel olarak hazırlanan içerikler serginin etkisini artırıyor. Kyoto Onishi ailesiyle ilgili bir belgesel, LOEWE Craft Prize finalistleri Moe Watanabe, Tanabe Chikuunsai IV ve Genta Ishizuka’nın eserleri sergide yer alıyor. Ayrıca, Tokyo’ya özel LOEWE ürünlerinin satışa sunulacağı butik mağaza ve ziyaretçilere hediye edilen çıkartmalarla süslenebilecek bir merdiven de bu büyüleyici deneyimi tamamlıyor.

Zanaatkarlığın Evrensel Dili: LOEWE’nin Sanatla Kurduğu Duygusal Bağ
LOEWE’nin Crafted World sergisi, sadece bir marka tanıtımı değil; aynı zamanda insan elinin değdiği her işin kıymetini hatırlatan, kültürel ve sanatsal bir manifesto. Markanın, Jonathan Anderson’un kreatif liderliğinde, geçmişle geleceği, gelenekle inovasyonu nasıl bir araya getirdiği bu sergide açıkça görülüyor.
LOEWE, zanaatkarlığın evrensel bir dil olduğunu ve bu dili sanatla, kültürle ve insanla kurduğu bağ üzerinden anlattığını Tokyo’daki sergisiyle bir kez daha ispatlıyor.