SİZİ GİDİ KRİPTO HAYIRCILAR SİZİ!
16 Nisan Referandumu yaklaştıkça tansiyon artıyor. Sandıktan çıkacak olan sonucun rengi, her iki taraf için de belli. Merak edilen şey sâdece Evet sonucunun yüzde kaç oranında olacağı. %60’lar hiç kimse için sürpriz değil. 1982 Anayasası için postal korkusuyla verilen oyların artık ne nitel ne de nicel bir hiçbir önemi olmadığı için, 16 Nisan’da çıkacak olan sonuç, Türk demokrasi târihinde yeni bir rekor bile olabilir.
Ancak bu “heyecan fırtınası”nda kalkan toz ve dumanda sûret-i Hak’tan gözükerek arkadan dolaşıp ahlak dışı hesaplar yapanlar da var. Hemen aklınıza FETÖcü hâinler gelmesin. Onlar artık saklandıkları lağım çukurlarında, tasmalarını tutan sâhiplerinin onlara verdiği son krediyi kullanıp, gökten kemik yağması için meşhur beddua seanslarına devam ediyorlar.
Bu ahlak dışı hesapları yapanlar ise Kripto Hayırcılar. Bu kripto hayırcılar, tıpkı FETÖ’nün 17-25 Aralık öncesindeki hâli gibi, cephe gerisinden atış yapıp onlara güvenenleri arkadan vuruyorlar. Şahsî çıkar ve menfaatlerini ülke ve millet menfaati zannedecek kadar şizofrenik bir benmerkezcilik içindeler. Milletin zekâsıyla kendilerince alay ediyorlar. Kendi yalanlarına o kadar inanmış durumdalar ki, vücut dillerinin ne söylediğini fark edemeyecek kadar körleşmişler. Ancak ârifâne gözle bakanlar, bu kripto hayırcıların foyalarının altında ne olduğunu görüyorlar.
Bu kripto hayırcılar, mangal muamelesi yaptıkları “Evet” propagandalarını yellemekte rakip tanımıyorlar. Rakip gördüklerini alaşağı ediyorlar. Yaptıkları veya çıktıkları televizyon programlarında, yazdıkları yazılarda çok şey söyleyip hiçbir şey anlatmıyorlar. Deva oldukları tek bir dert yok. Hiçbir soruya tatminkâr cevap vermiyorlar, çünkü cevap verecek bilgiyi edinmek için çaba harcamıyorlar. Söyledikleri şey, laf kalabalığı ve slogandan ileri gitmiyor. Kafasında ufak tefek tereddütleri giderip vereceği Evet oyunu daha iyi sahiplenmek isteyenlerin bu küçük tereddütleri sorulara dönüşebiliyor. Bu târihî karar sürecini oyun zannedip, Evet propagandasının kostümünü giyerek dolaşıyorlar.
Bu kripto hayırcılar, tıpkı FETÖcüler gibi, kendileri gibi olmayanları, 16 Nisan sonrasında Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile birlikte aynı taşın altına elini koymak yönünde yapıcı eleştiri yapanların önünü tıkıyorlar. Daha da vahimi, FETÖcülerin birbirlerine düştüklerinde tenezzül ettikleri ahlak dışı taktiği kullanarak, beğenmedikleri kişilere “FETÖcü Çamuru” atıp tehdit edecek kadar ileri gitmekten çekinmiyorlar.
Toplumsal dinamiklerden, seçmen refleksinden, sivil kanaat ve ideoloji yapılanmalarının kaygılarından habersiz olan veya bu kaygıları dikkate almayan kripto hayırcılar, 16 Nisan sonrası için hem Evet cephesinde cengâver görüntüsü veriyor hem de Hayır cephesinden gelmesi muhtemel biat ziyâretlerinin adresi olmanın zeminini hazırlıyorlar.
Bu kripto hayırcıların en kolay kullandıkları kişiler ise, tek dertleri sayın Cumhurbaşkanımız ile aynı kadraja girip fotoğraf çektirmek isteyen, küçük ve anlık hesaplar peşinde koşanlardır.
Bir tarafta 15 Temmuz sonrası hızlanan FETÖ ile mücâdele sonrası daha kararlı ve akl-ı selim ile devam etmesi gerekirken, diğer taraftan da hem sivil toplum hem de manevra alanı nispeten büyüyecek olan siyasetçilere çok büyük sorumluluklar düşecektir. Açıkçası birçok şey yeni başlayacaktır. Bunca işin hakkıyla, hakkaniyetten şaşmadan ve liyâkat esâsıyla yerine getirilmesi için bu kripto hayırcıların niyet ve eylemlerine karşı uyanık olmamız gerekir.
