KALDIĞIMIZ YERDEN...
Özledik, başlıyor, başladı derken iki haftalık lig mücadelesini tam hazmedemeden Milli Maç arasına gittik ve Rusya-Hırvatistan maçlarının ardından bayram arefesi günlerde tekrar Ligimize kavuştuk. 6-10 Ekim’de oynanacak 2018 Dünya Kupası eleme maçlarına kadar lig rekabetine geri dönüyoruz. Son şampiyon Kara-Kartal evinde Karabük’ü ağırlayacak. Milli maç arasında Gaziantepspor’la yaptıkları hazırlık maçında yeni transferlerini ve yeni oynama biçimini test eden Şenol Hoca yavaş yavaş vites arttırmaya başlıyor. Ebubekir (Vincent), Talisca ve Caner’in takıma montesi ile daha hızlı atağa çıkan, kanatları daha etkin ve delici kullanmaya başlayan Beşiktaş bu haftadan itibaren ilerleyen haftalarda lige ağırlığını koyacaktır. Hikmet Hoca’ın Rizespor’unu 3 güzel golle geçen Igor TUDOR’un Karabük’ü, sert ve dirençli futbolu ile fikstür şanssızlığına (üç büyüklerden ikisi ile birinci ve üçüncü hafta oynamayı kim ister ?) teslim olmak istemiyor. Başiktaş yeni stadında ilk golü erken bulabilirse maç bol gollü olmaya aday, aksi durumda golsüz geçen her dakika Karabük’ün direncini arttıracak ve maça ortak edebilecektir. Neticenin Beşiktaş’ın lehine olması ve 3-0, 4-1 gibi bir skor beklenebilir.
Ege deplasmanından 3 puan ve moralle dönen Galatasaray, İstanbul’da Fenerbahçe’ye kök söktüren Hakan KUTLU’nun Kayserispor’una misafir olacak. İlk iki maçtan da 3’er puan çıkaran İstanbul’un SarıKırmızılıları, Kayserili renkdaşlarını deplasmanda yenerek üçte bir seri başlatmayı arzuluyor. Hollandalı Hocanın rakip analizi ve uyumlu kadro seçimi genelde en güçlü olduğu konular. Buna uygun bir oyun planı ile en az bir puanı garanti edip üç puanı kovalayacaktır. Ev sahibinde ise İstanbul’da 3 puanı son anda kaçırmanın üzüntüsü var. Transferin son gününde memleketine dönen Umut Bulut’un eski takımına karşı ortaya koyacağı ekstra gayret, Kayserispor’un alacağı puanları arttırmaya yetecek mi hep beraber göreceğiz. 1-1 veya 1-2 muhtemel sonuç olabilir.
Son yılların en kötü sezon başını yaşayan Fenerbahçe ise liglere verilen arayı yaralarını sarmak için kullanmaya çalıştı. Avrupa Ligi’nde düştükleri zor grup bir yana evinde Kayserispor’a yenilmekten son anda kurtulup bir puana şükretmeleri bile, ne kadar endişe verici durumda olduklarını gösteriyor. Dick Advocaat, Perreira’nın enkazından bir şeyler üretmek için var gücüyle çalışıyor ama kondüsyon ve moral motivasyonu yerlerde sürünen bir Fenerbahçe var önümüzde. Bursaspor’un oturmuş kadrosu ve Hamza Hoca’nın üç büyükler performansı bu haliyle daha avantajlı ne var ki ile taraftarın “sonsuz aşkı” Musa Sow’un geri dönüşü ve Jeremain Lens transferi tribünleri biraz kıpırdattı. Kaybedilen iki puana rağmen maçın son bölümünde “onur savaşı” veren takımı desteklemek ve Sow’a olan özlemi gidermek için Ülker Stadına koşacak taraftarlar ibreyi SarıLacivertlilere çevirebilir. 1-0 veya 2-1 takımla barışmak için yetecektir.
Hepinize iyi bayramlar dilerim.