Yeni Birlik Gazetesi
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Almanya, IICEC VE IEA

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Başlıktaki isimlerin ortak bileşeni, enerji dünyasındaki son gelişmeler. IICEC, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’dir. Türkiye Enerji Verimliliği Görünümü 2025 raporu lansmanında, Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Kıvanç Zaimler, müthiş bir moderasyonla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraktar ve IEA (Dünya Enerji Ajansı) Başkanı Dr. Fatih Birol’u konuk etti. Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin artan altyapı yatırımları ve stratejik enerji politikaları ile Avrupa’nın en büyük ve en dinamik enerji piyasalarından biri haline geldiğini, birçok parametrede (elektrik/doğalgaz tüketimi, yenilenebilir kurulu güç vb.) Avrupa’da ilk beş içinde yer aldığını söyledi. Evet, kişi başı tüketim, OECD ortalamasının yarısı seviyesinde ancak genç nüfus, şehirleşme ve sanayileşme gibi faktörler talep büyümesi için güçlü zemin sunuyor. IICEC Direktörü Bora Şekip Güray, raporu lansmanını, 11 başlıkla sunduğu öneriler ile tamamladı. Sonuç: enerji verimliliği, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına ve net sıfır hedeflerine ulaşmasında kilit rol oynuyor.
Bu çıktıyı destekleyen veri ve analizler Kıvanç beyin konuklarından geldi. Bakan Bayraktar, daha önce Mehmet Şimşek’in “son 10 yılda 1 trilyon dolar enerji ithal ettik” sözlerine atfen, sadece 2023’te 80 milyar dolarlık ithalatı hatırlattı ve temiz enerji yatırımları arttıkça cari açık ve enerji arz güvenliğinin azalacağını yineledi. Fatih Birol, enerji dönüşümünü ekonomi ve rekabetçilik yönlendiriyor, diyerek küresel enerji görünümünü yorumladı. Enerji dönüşümü, artık sadece iklim değişikliğiyle mücadele değil, aynı zamanda ekonomi, sanayi politikaları ve rekabetçilik ekseninde ilerliyor.
 Dünyada yeni kurulan elektrik santrallerinin yüzde 85’inin yenilenebilir kaynaklı.
 Satılan her dört araçtan biri elektrikli.
 Yenilenebilir enerji yatırımları 2.7 kat ancak enerji verimliliği artış hızının yüzde 1.
 “Yapay zeka, elektrikli araçlar ve klimalar, önümüzdeki 5 yılda elektrik talebini ABD ve Avrupa toplamı kadar büyütecek.” 
Dr. Birol, Türkiye’nin de birden fazla nükleer santrale ihtiyacı olduğunu söylüyor. Elektrifikasyon hızla
büyüyor. Ancak olmadığı yerde hidrojen devreye girebilir.
Almanya’da Hydrogen Europe Başkanı Dr. Sopna Sury ile bir araya geldik. Dr. Sury, H2DER gibi STK yapılarının varlığından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye’nin Avrupa Hidrojen Omurgası ve Güney Avrupa Hidrojen Koridoru (İtalya’dan Almanya’ya doğru) bağlantılarının akılcı olduğunu söyledi. Dr. Sury, Türkiye ile güçlü ve sıcak ilişkileri olan bir yönetici. Eylül ayında hidrojen yatırımcılarına iş modeli ve finans konularında desek verebilecek bir Alman yapısı, İstanbul ofisini açacak. Dr. Sury ve Hydogen Europe temsilcilerini de açılışta görebiliriz.
Sakıp Sabancı Müzesi The Seed’de, enerji sektörü ‘kamu, özel sektör, üniversite’ iş birliğini muhteşem bir etkinlikte örneklemişti. Bu bütünlüğün diğer güçlü ayağı STK’lardır. Bu nedenle Alman devi RWE’de COO olarak görev yapan İcra Kurulu üyesi ve Hydrogen Europe Başkanı Dr Sury’nin vizyonunu, IICEC vizyonuyla buluşturmak akılcıdır. Zaman kaybetmeyelim. Regülasyonlarımızı hızla düzenleyelim. Gerisi, iş ve ticaret dünyasının doğal süreci olacak…
ALMANYA’DA YENİ KOALİSYON VE HİDROJEN
Almanya'nın Hristiyan Demokratlar (CDU/CSU) ile Sosyal Demokratlar (SPD) arasındaki yeni koalisyon anlaşması şekillendi. Yeni hükümet, özellikle göç politikalarında radikal değişiklikler belirledi, ekonomiden dış politika ve savunmaya kadar birçok alanda iddialı adımlara hazır göründü. Sözleşmesinin 5 Mayıs'ta resmen imzalanması bekleniyor.
Hazırlanan sözleşmenin hidrojen ile ilgili başlıklarını, Hydrogen Europe CEO’su Jorgo Chatzimarkakis derlemiş. Tam 15 kez hidrojenden söz ediliyor. Öne çıkan içerikler:
 Avrupa Birliği’nin hidrojen boru hattı dağıtım sistemi Avrupa Hidrojen Omurgası (EHB) olarak anılıyor. Almanya, ülke içinde oluşturacağı boru hattı sistemini Hidrojen çekirdek ağı olarak anıyor. Hidrojen ekonomisinin gelişimini hızlandırmak ve çekirdeği EHB’ye bağlamak öncelik.
 Ticari araçlar için hidrojen yakıt altyapısının teşvik edilmesi.
 Elektrik talebinin yanı sıra arz güvenliği durumu, dijitalleşme ve hidrojenin artırılması.

 İklim dostu hidrojene ihtiyaç var. Uzun vadeli hedef, 2045 karbon nötr hedefi için yerli kaynaklar ve ithal yenilenebilir enerji payına dayalı olarak hidrojene geçilecektir.
 Avrupa Hidrojen Stratejisi çerçevesinde pragmatik ulusal ve Avrupa düzenlemelerini ve bunların hızlı bir şekilde uygulanmasını savunuluyor.
 H2 Global, IPCEI gibi ulusal ve Avrupa finansman araçları ve KOBİ için özel programları kullanılacak.
 Almanya, Avrupa'nın hidrojen girişiminde öncü bir rol oynamalı.
Almanya, temiz enerji pay arttırımı ve yeşil hidrojen başlıklarında iddialı. Bu kararlılık Türkiye’yi doğrudan ilgilendiriyor.


ALMAN-TÜRK ENERJİ İŞ BİRLİĞİ
Hdroen Görev Gücü, yukarıdaki başlık çerçevesinde oluşturuldu. İki ülkenin enerji bakanlıkları, EVÇED, TÜBİTAK, DENA, AHK, EPDK, TENMAK, BOTAŞ ve BunNETZAge temsilcileri ile birlikte, Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği (H2DER) genel sekreteri olarak 3 günlük müthiş bir etkinlikte yer aldım. İlk gün Bonn’da yapılan toplantıda, Almanya’da seçim sonrası hidrojen sektörüne ilişkin beklenti ve kararlar ile AB yaklaşımı konuşuldu. Türkiye’nin genel hidrojen vizyonu ve oluşumu aktarıldı. Çıkarımlar değerliydi: Yeşil hidrojen çalışmaları kararlılıkla sürüyor. Almanya kendi hidrojen dağıtım şebekesini kuruyor. İlk etapta doğalgaz hatları dönüştürülecek. 2055 yılında tamamlanacak şebeke finansmanı, kamu desteğiyle özel sektör tarafından karşılanacak ve zamana yayılacak. Çelik, havacılık, petrokimya, deniz taşımacılığı ve h2 santralleri, öncelikli yeşil hidrojen kullanım alanları.
- Almanya 30 ayrı ülke şirketleriyle H2 tedariki anlaşmaları yapmış durumda. “Aralarında Türkiye yok ve olmasını istiyoruz” mesajı verildi.
Mısır’dan kg’ı 1 € karşılığında yeşil amonyak ithal edecekler ve 2027’de teslimat başlamazsa Mısır’ın
cezai şartları var.
⁠Almanya’da enerji/posta/telekomunikasyon ve demiryolu regülasyonları, tek bir otorite tarafından yapılıyor. Türkiye’de EPDK muadili olan bu yapı, hidrojeni de düzenliyor.
⁠Almanya’da toplam enerji tüketiminin yüzde 24’ü doğal gazdan sağlanıyor. Oysa 2045 karbon nötr hedefi için doğalgaz olmamalı. Isınmada, hidrojen yerine ısı pompaları yaygınlaşacak. H2, ağırlıklı olarak sanayide olacak, görüşü hakim. Dahası, Duisburg liman işletmesi olan Duisport, son derece önemli bir hidrojen altyapısı için çalışmaları başlatmış durumda. Duisport h2 üretmeyecek, kullanıcısı da değil. Ancak Alman sanayinin en değerli tedarik geçiş merkezlerinden biri. Yılda 4 milyon konteyner, 120 milyon ton kuru yük
(taşınan/transfer edilen) için terminalleri var.
Türkiye’den hidrojen gelirse amonyak dönüşümünü yaparız’ diyorlar. Dönüşüm SAF (Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı) da olabilir. Bu nedenle amonyak elleçleme ve depolama tesisleri kuruluyorlar.
Almanya, şebeke büyütmekten yeni tesislere, finans destek modellerinden alım garantisine kadar pek çok başlıkta yeşil hidrojen ve türevleri ticaretini destekliyor. Kullanımını arttırıyor. Türkiye’ye de hidrojen ticareti için hızla yaklaşıyor. Bu değerli süreç, fırsata dönüştürülmelidir. İşte bu nedenlerle, hidrojene özel bir otoritenin atanması ve yeşil hidrojen özel üretim sanayi bölgeleri ilan edilmesi gibi kararların alınması elzemdir. Gerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı gerekse Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı, süreçleri dikkatle inceliyor. Kararlılık, daha hızlı bir biçimde uygulamaya geçmelidir.
DEVECİ, DANACI, KUŞÇU VE KOYUNCU…
Soyadlarımızdan haber üretmişti İsmail Er. Atilla (Gökçe) ağabey yorum yazmıştı. İlk Selahattin (Koyuncu) abi gitmişti. Oğlu Erkanın trajik kaybı zaten başlı başına travmadır. Nur içinde yatsınlar.
Şimdi, Murat Deveci’yi uğurladık sonsuzluğa. Sadece çalışan, çok çalışan, bıkmadan çalışan Murat…Hayatındaki herkese sadece iyi anılar bırakan ender isimlerden biri. Hep gülen, güldüren, güler yüzlü ciddiyet emsali. Telefon rehberimiz giderek azalıyor. Kaldık Vedat ‘la (Danacı) ben…
Babamı kaybedeli iki ay kadar oluyor. Son dönemdeki kişi olmuyor yitip giden. Bunu o günlerde idrak etmiştim. Hayatımızda hep var olan, hep düşününce gözümüzün önüne gelen haliyle gidiyor. Murat da öyle… Güzel dostum, ne mutlu ki hayatlarımız kesişmiş…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *