
Duygularından birini seç!
Bazen kendin dışında, olanlar bitenler olur.
Sen görürsün, bakarsın, bilirsin, anlarsın ve şahit olursun.
Sırtındaki küfe o kadar ağırdır ki.
Artık taşıyacak 1 grama bile tahammülün yoktur.
Konu ülkenin her sabah eyvah dedirten, yine ne oldu dedirten hali.
Ya insanlar.
Bilirmiş gibi yapanlar, aslında bilmediğini en iyi kendi bilenler, ama haddini bilmeyenler.
Ve son cümleniz onundur gibi çalanlar.
Rol çalan.
Bilgini çalan.
Muhalif gibi dolaşan, ama iktidarın ciğerci dükkanı önünde bekleyen kediler misali bekleyenler.
Hak yiyenler.
Hakkın hırsızı insanlar.
Bilgini çalan insandan, bilirmiş gibi yapan daha ala kim hırsız olabilir ki.
İnsan cehennemi var sanki.
Bu insanlara baka baka, bakarsın ve sonunda içiniz boş bir salona döner.
Tam zamanı.
Neyin.
Eh işte yalnız kalmanın tam zamanı.
Bazen siz de aynen öyle hissediyorsunuz biliyorum.
Yalnız kalmak.
Bari bir günlüğüne yalnız kalmak.
Siz de.
Günlerden bir gün, çiçeklerden bir çiçek, ağaçlardan bir ağaç seçin.
Anılardan hoş bir anı, duygulardan en iyi en güzelini seçin.
Orası neresi, onu siz seçin.
Kepenkleri kapatın, bütün perdelerini indirin.
Ne aşklar, ne aldanmalar, ne yaşanmışlıklar ve ne unutuşlar var içinde.
Duygulardan yalnızlığı seçtik ya, rahat rahat ne varsa düşünün ve hatırlayın.
Gözlerinizi kendinize çevirdiniz.
Bunu başarabilirsiniz.
Kendinizi, kendi içinize çevirdiniz ya hoşunuza gidecektir emin olun.
Anladık ki kalabalık limanlar seslerle dolu ve insanlar karmaşa içinde toplanmışlar sanki.
Evet, her zaman yalnızlıkla randevunuz yok tabi ki.
Ama arada yalnızlığa verilmiş sözümüz olmalı ve sözümüz var demeliyiz..
Yalnızlık, sanki bir başka dünyanın kapısına açılmış gibidir ve aslında o kapı böyle açılır.
Kendi ışığını böyle görürsün.
Kendi çığlığını böyle duyarsın.
Böyle büyür yalnızlıklar diyenler olacaktır, ama çok dinleme, çok anlama.
Tamam büyümesine izin verme.
Ama yalnızlığın kendisine ara ara izin verelim.
Merhaba canım, hoş geldin huzura, hoş buldum huzura diyebilelim.