Yeni Birlik Gazetesi
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Yıllardır beraber

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Genel Yayın Yönetmenimiz Okan Sarıkaya’nın bana yazı yazmamı teklif ettiği tarihten bu güne 8 yıl geçmiş. 14 Mart 2016'da yayın hayatına başlayan gazetemin bir neferi olmaktan dolayı çok mutluyum. Ayrıca, Okan bey başta olmak üzere görüşlerime değer verenlere de çok teşekkür ederim. Meslekte bu yıl çok kutlanası dönem günlerim var. 

Medya alanında ilk sigortam 1980 yılında oldu. Bu nedenle de herhalde sanki 30 yıldır yazıyorum gibi hissediyorum. Çünkü gazetemizdeki dostluklar o kadar değerli ki. Zamana karşı oynamıyor hayatımızı yaşıyoruz. Yaşadıklarımızı da paylaşıyoruz. Bu yazıyı yazmaya başlama nedenim sosyal medyadan gelen kutlama mesajları oldu. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Her hafta yeni bir konu bulmak, düşüncelerimi sizinle paylaşmak benim için büyük bir keyif. Bu 8 yıl içinde çok şey öğrendim, çok şey yaşadım. Türkiye ve dünya gündemindeki önemli olayları yakından takip ettim, farklı bakış açılarıyla değerlendirmeye çalıştım. Bazen haklı olduğum, bazen de yanıldığım oldu. Önemli olan, her zaman dürüst olmaya ve kendime sadık kalmaya çalışmak oldu. Sizin geri bildirimleriniz ve destekleriniz benim için her zaman çok değerli oldu. 

Bazen bir mesajınız, bir yorumunuz günlerimi aydınlattı. Sizlerle bu köşeyi paylaştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bundan sonraki yıllarda da imkanlar el verdiğince yazmaya devam edeceğim. Toplumsal konulara daha fazla değinmek, gençlere ilham olmak ve ülkemizin geleceği için üretken bir tartışma ortamı yaşamak istiyorum. Hepinize teşekkür ederim. Aslında ben bugün Suriye konusunda neler oluyor nasıl bakmalı şimdiki durumuma onu yazmak istiyordum. Müsaadenizle görüşlerimi bildirmek isterim. O bölgede yaşananlar oldukça kafa karıştırıcı. Fransızlar, ABD, İsrail, İran, Rusya, Arap ülkeleri, terör grupları Avrupa Birliği herkes kendince değişik planlar içinde yaşıyor. Tüm dünyada ne yazık ki fakir ya da kendini yönetme aklı olmayan ülkelerin başına gelen bu sömürü düzeninde ülkemiz gibi yaşatıp büyüten ve ortak kazanca uygun bir sistemi kurmak isteyen başka ülke yok. 

Bu Fatih Sultan Mehmet’ten ve daha öncesinden beri böyle. Biz merhamet yüklü bir ülkeyiz. Osmanlı İmparatorluğu zamanında kıtalara hükmederken dahi sömürmeyi değil yaşatmayı ön görmüşüz. Öğrendiklerimizi öğretmişiz. Yememiş yedirmişiz. Karmaşık zamanlar büyük liderler gerektirir. Günümüzün parçalanmış dünyasında küresel bir organizasyona liderlik etmek zordur; belki de her zamankinden daha zordur. Suriye konusunda yaptığım araştırmaları başka bir yazımda özel olarak sizinle daha uzun paylaşmak istiyorum. Gazetelerde Suriye'de çıkarı olan ülkeler olarak sıralanan devletlerin arasında Rusya, askeri üsler ve stratejik nüfuz.

 İran, bölgesel hegemonya ve müttefik milislere destek ve dini konular. Türkiye, güvenlik endişeleri ve yönetim üzerindeki etki. Suudi Arabistan, ekonomik çıkarlar ve bölgesel istikrar. Katar, arabuluculuk çabalarıyla siyasi nüfuz. Amerika Birleşik Devletleri, terör örgütleri ve muhalif gruplara destek. Bunlar bu saydığım hükümetlerin görünen istekleri ama işin altında çok büyük hesaplar var. Mesela İsrail şu an sinmiş vaziyette ama hiç de öyle bir ülke değil. Asıl pek önde görülmeyen Ortadoğu’yu yıllarca karıştıran İngilizler ve Fransızlar. 

Fransızların ağızlarının suyunu akıtan bir konu olan yeni kurulan bu ülkeye hava yolu şirketi kurmak ve kendi ülkesinin yolcu uçaklarını satmak. Yani biz ülkelerin savaşını düşünürken şirketleri de göz önünde bulundurmalıyız. Suriye'yi çevreleyen dinamikler, yeni liderlik ortaya çıktıkça ve yabancı güçler son gelişmeler ışığında stratejilerini yeniden değerlendirdikçe hızla evriliyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *