Yeni Birlik Gazetesi
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Trump etkisiyle her şey sil baştan

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Dünya en sıcak ve yoğun günlerine hazırlanıyor.

ABD'nin görevi devralmaya hazırlanan seçilmiş Başkanı Donald Trump “göreve geldiğimde savaşları bitireceğim” dedi ve göreve gelmesine sayılı günler kala anlaşma haberleri gelmeye başladı.
İsrail  ve Hamas 15 ay boyunca devam eden savaşı 19 Ocak’ta imzalanacak ateşkes anlaşması ile son vereceklerini duyurdu. Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'nin duyurduğu anlaşma üç aşamalı gerçekleşecek.

İlk aşamada Hamas, içerisinde ABD vatandaşlarının da olduğu esirleri teslim ederken, İsrail de cezaevlerinde tuttuğu yüzlerce Filistinliyi serbest bırakacak. Onbinlerce ölen Filistinliye ve yerinden edilen-yaralanan daha fazlasına rağmen “en kötü barış savaşmaktan iyidir” mantığıyla tüm dünya bu barışı olumlu karşıladı ve mesajlarını bu yönde verdi.

Üç aşamalı ve birkaç ay sürecek bu anlaşmanın şartları önümüzdeki süreçte “sınır-yönetim şekli-yönetici isimler” başlıklarında daha da netleşecektir elbette. Belki de bu anlaşma Hamas’ın “mücadele boyutundan çıkıp tüm dünyanın tanıyacağı resmi yönetim boyutuna geçişinin” miladı olacak…

Dün sıcak bir gelişmede Suriye’de yaşandı. SDG lideri Mazlum Abdi'nin (Kobani) Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin Kadim Başkanı Mesud Barzani ile görüşeceğinin duyurulması önemliydi zira bölgenin mihenk taşı Kürtlerin kıblegâhı olan Mesud Barzani’nin atacağı adımlar, çizeceği yol haritası ve vereceği tavsiyeler Suriyeli Kürtler için çok değerli. Kadim Başkan Mesud Barzani’nin vereceği destekle inanıyorum ki SDG bünyesindeki terör unsurlarını silahlarını alarak gönderecektir. Türkiye’nin ısrarla dile getirdiği “SDG acilen PKK'dan arınmalı” şartı da böylelikle kabul edilmiş ve Suriye’nin geleceği konusunda Kürtler de masadaki yerini almış olacak.

Trump ile Rusya-Ukrayna savaşı da son bulur mu?Bulur. Bu anlaşmanın da kademeli şartları ve Rusya lehine “yeni sınır çizgileri” elbetteki olacaktır. Ve hatta belki de ABD ve Rusya arasındaki soğuk savaş yerini “love bombing” yansımalarına bırakabilir. Nasıl ki Suriye’de anlaşıldıysa Ukrayna konusunda da anlaşmaya varacaktır ABD ve Rusya. İnsanlık hiçbir şeye şaşırmıyor artık.

Dilerseniz sıcak gündem Suriye’yi biraz daha konuşalım. Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) izlemesi gereken “legal yol” konusunda cesarete ve desteğe ihtiyacı. Bu destek-cesaret rehberliğini de Kadim Başkan Mesud Barzani’nin yapacağını görüyorum. Türkiye’nin SDG tavrı başından beri net “PKK ile olmaz kabul edilemez” diyor. ABD görüntüde sessizliğini korusa da SDG ile bağlarını sağlam tutuyor. Irak tarafsız kalsa da içindeki grupların Suriye’yi karıştırma girişimlerine etki edemiyor. İran elindeki benzin bidonu ile Suriye’de bir kıvılcım çıkmasını bekliyor. Avrupa aleni bir şekilde “Suriye SDG'siz olmaz” diyor. İsrail “her ne olacaksa benim onayım olmadan olmaz” demeye devam ediyor. Rusya “benim hiçbir şekilde ilgim yok” dese de uzaktan uzağa kaşıyla, gözüyle, nefesiyle,salladığı terlikle Suriye’deki varlığını sürdürüyor. Erbil Yönetimi SDG'nin doğru karar vermesi ve Suriyeli Kürtlerin süreçten uzaklaşmaması-zarar görmemesi-menfaatlerini gözetmesi için telkinlerde bulunuyor.

Ve kimseler onların fikrini önemsemese de Suriyeliler sadece huzur, güvenlik, iş, aş, sevdikleriyle mutlu bir gelecek istiyor.

Özetle Suriye muamması bir ileri iki geri devam ediyor. Türkiye ilk günden bu yana bir yandan Suriye’nin bütünlüğünü savunurken diğer taraftan da Suriyelilerin güvenliğini sağlamak ve insani yaşam ihtiyaçlarını gidermek için çalışıyor. Ve tabiki SDG'nin bünyesinde bulunan PKK unsurlarının lağvedilmesi konusunda halâ ilk durduğu yerde.

Süreç okuması yaptığımda SDG’nin bünyesindeki PKK unsurlarını lağvedeceğini ve siyasete yöneleceğini görebiliyorum. Tam da burada zihnimde bir soru beliriyor. Her kapıdan kovulan PKK unsurları ilerleyen süreçte “yeni bir terör örgütü formatı” ile karşımıza çıkar mı? Zira Ortadoğu’da sınırlar, yönetimler, yönetim anlayışları ve oluşumlar yeni dünya düzeni çerçevesinde revize edilirken bu süreçten terör örgütleri de payını mutlaka alacaktır.

Küresel oyun kurucular yüzyılda bir “ihtiyaçlar ve zorunluluklar doğrultusunda” devinim yaratıyor. Bu devinimlerin kıyıya vuran dalgaları da “iyilerin ve kötülerin savaşı” olarak lanse ediliyor insanlığa. Yani kimselerin karşı koyamadığı, rollerin seçilemediği, ben istemiyorum diyemediği yaşanması mecburi bir süreç bu.
Şimdi de çizilen bir tablo var dünyanın gözü önünde. Ekonomi, siyaset, bürokrasi, diplomasi, sınırlar, oluşumlar,yöneticiler, alışkanlıklar,yeryüzü, gökyüzü, yeraltı, sular, denizler yine yeniden kurgulanıyor. Bu yap boz süreci biraz daha devam edecek ve büyük ihtimalle 2050'ye kadar yeni şeklini bulacak dünya.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *